21 Aralık 1963 Kanlı Noel silahlı saldırılarının 61. Yıl  dönümünde, Mücadele ve Şehitler Haftası münasebetiyle, canları ve kanları pahasına bu yavru vatan topraklarına özgürlük ve barış getiren aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyoruz..

Gerilere dönüp bakacak olursak 21 Aralık 1963 günün gecesi saat 02.00’de Girne’den Lefkoşa’daki evine dönüş yaparken, evine 150 metre kadar uzakta, arabası Rum polisleri tarafından durdurulan Zeki Halil ve eşi Cemaliye  şehit edilirken arabadaki diğer 3 kişi de yaralanıyordu.

Gerilere dönüp baktığımızda, 21 Aralık 1963 gecesi yaşananları kınamak için 22 Aralık 1963 günü kendi okul bahçesinde toplanan Lefkoşa Türk Lisesi öğrencilerine, yoldan geçen Rum Polisinin ateş açması sonucu 2 Lise öğrencisi  yaralanırken ayni gün, Girne Kapısında Atatürk Büstü ve 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ün evi de kurşunlanıyordu..

Ayni gün, Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf R. Denktaş’ın  çalışma odası ve de Girne Kapısındaki heykeli kurşunlanır.

.. Yine ayni gün Rumlar, Yunan Askeri Alayı desteğinde Küçük Kaymaklı’ya ve Lefkoşa’da Kanlı Dere bölgesinde Türklere karşı silahlı saldırılarda bulundular..

..Yine 22 Aralık 1963 günü Denya’lı 75 yaşındaki Bayram dede, traktörün arkasına bağlanarak sürüklenmek suretiyle şehit edildi. Yine ayni günün gecesinde Türkeli  (Ayvasıl)  katliamı yaşandı. 21 soydaşımız yine Rumlar tarafından topluca çukurlara gömüldüler.

Kıbrıs Türk halkının direnişinin ilk ateşi 22 Aralık 1963 gecesi Çetinkaya Spor Kulübünden açılırken o günde Rumlar Çetinkaya Spor Kulübünü haritadan silmek istercesine konu Direniş Burcumuzu mermi ve Roket sağanağına tutarken Türk Mukavemet Teşkilatı TMT’nin ilk şehidi Salahi Şevket oluyordu.

Ayni gece, Lefkoşa-Girne yolu üzerinde Aspava Bar yanında pusu kuran  Rum polisler tarafından  1 Türk şehit edilirken 5 kişi de yaralanıyordu.

23 Aralık 1963’te Lefkoşa Devlet Hastanesinden 25 Türk hasta yataklarından kaybolur, 3 günlük lohusa hasta kadın çocuğu ile birlikte hastanenin penceresinden atılarak öldürülür. Yine 23 Aralık’ta Larnaka’da Türkler, Rumların silahlı saldırılarına uğrarlar.

Yine, 22 Aralık’tan beri K. Kaymaklı’ya düzenlenen silahlı saldırılar sonucu binlerce kardeşimiz  25 Aralık 1963’te göçmen durumuna düşerken Küçük Kaymaklı’da 6 şehit verdik.

Gerçek şu ki; 21 Aralık 1963’te başlayan Kanlı Noel silahlı saldırılarının gerçekleştiği günlerde ve de ilerleyen günlerde gerçekleşen Rum-Yunan silahlı saldırılarında Lefkoşa’da ve ada genelinde katliamlar yaşandı.

24 Aralık 1963’te Lefkoşa’nın Kumsal Bölgesinde 150’den fazla silahlı Rum çeteleri tarafından bilinçli olarak Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı’nda Doktor  olarak görev yapan Tabip Binbaşı İlhan’ın eşi Mürüvvet İlhan ve 3 evladı (Murat, Kutsi, Hakan) saklandıkları banyoda gerçekleştirilen katliamla şehit edilmişlerdir. Yine ayni evde misafir olarak bulunan ev sahibi Feride hanım şehit olurken eşi Yusuf Güdem, akrabası Ayşe hanım ve kızı Işıl ve teyzesi Növber hanım yaralanmışlardı..

25 Aralık 1963’te  Lefkoşa’dan Ankara’ya yapılan yardım çağrısında “Son Mermilerimizi Atıyoruz, Vatan Sağ Olsun” deniliyordu.

Bu çağrının ardından ayni gün Türk Savaş Uçaklarının bir mermi bile atmadan gerçekleştirdikleri ihtar uçuşlarının ardından kısa bir süre için de olsa Ateş-Kes olacak, ancak uzun sürmeyecek ve de Rum silahlı saldırıları ve katliamları ada geneline yayılacaktı.

Nitekim, 05 Şubat 1964’te Arpalık’ta, 11-13 Şubat’ta Limasol’da, 20 Şubat’ta Serdarlı ve Gönendere’de, 23 Şubat’ta Mağusa, Poli ve Malya’da, 4 Mart’ta Ozanköy ve Zeytinlik’te, 9 Mart’ta Baf’ta, 19 Mart’ta Çamlıköy ve Gaziveren’de, 8-9 Ağustos 1964’te Erenköy’de, 15 Kasım 1967’de Geçitkale ve Boğaziçi’nde Kıbrıs Türk halkına karşı büyük güç kullanarak silahlı saldırılarda bulundular..

..Bu silahlı saldırlar  yetmezmiş gibi, bazı soydaşlarımız evlerinden, bahçelerinden, şehirlerarası yollarda otobüslerden toplanarak kurşuna dizildiler.

11 yıl boyunca Rum mevzilerinden çalınan  “Bekledim De Gelmedin” şarkıları ile Kıbrıs Türk halkının moralinin bozulmasını bekleyenler yanıldılar. Bu şarkılar; Varoluş ve Özgürlük Mücadelemizde; Kıbrıs Türk halkını birbirine daha da bağladı, Kıbrıs Türk halkının direnişini artırdı.

Kıbrıs Türk Halkı 11 yıl boyunca; Lefkoşa’da, Mağusa’da, Limasol’da, Larnaka’da, Lefke’de, Erenköy’de, Beşparmak dağlarında, diğer kent ve köylerde; Türk Mukavemet Teşkilatı TMT liderliğinde; yediden yetmişe, kadını ile erkeği ile Rum hakimiyeti altına girmemek; Batı Trakya Türk halkı gibi ‘Azınlık’   statüsüyle yönetilen acı ve dehşet verici bir duruma düşmemek, hele Girit örneğinde olduğu gibi çok trajik bir sonuçla karşı karşıya kalmamak için; Atatürk ilke ve devrimlerinden aldığı ilhamla büyük azim ve kararlılıkla direnişini kahramanca sürdürdü.

Kıbrıs Türk halkı bu direnişiyle 20 Temmuz 1974 Barış Harekatının  mutluluğunu yaşadı. Kıbrıs Türk halkı self-determinasyon hakkını kullanarak 15 Kasım 1983’te bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini ilan etti.

Ne mutlu Kıbrıs Türk halkına  ki; bugün bayraklarımız altında Hür ve Egemen bir halk olarak yaşıyoruz ve de geleceğe güvenle bakıyoruz.

“Kıbrıs’ta Ben De Varım ve Var Olmaya Devam Edeceğim” diyen Kıbrıs Türk halkının sesi olan Türk Mukavemet Teşkilatı TMT; bu amansız mücadelenin sonunda 1950’li yıllardan Kıbrıs’ın İngiliz Sömürge idaresinden Yunanistan’a ilhakını önlemiş; Kıbrıs’ta Türklüğün onur ve şerefini çiğnetmemiş, Kıbrıs’ta Türklüğe bir Vatan ve Devlet yaratmıştır.

Kıbrıs Türk Halkı; güvenliğinin önemini, özgürlük ve egemenlik kavramlarının ne anlama geldiğini çok iyi bilmektedir. 21 Aralık Kanlı-Noel katliamlarıyla karşı karşıya gelmemek için geçmişte yaşanan zor günleri ve de yılları  asla ve asla unutmayacaktır.

Sonuç olarak; Kıbrıs Türk halkı; barış, adil ve yaşayabilir bir siyasi çözüm istemektedir. Kıbrıs’ta kalıcı barış ve huzur ancak ve ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin varlığının tanınması ve anavatanımız Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamı ile mümkündür.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..