GKRY Başkanı Anastasiadis, toplumlararası    müzakerelerin devam ettiği günlerde  bile   dünden bugüne   doğalgaz aramaları için  plan yapıyor ve tarih  belirliyordu. Kıbrıs’ın çevresindeki doğal zenginlikleri nedeniyle Rum liderliğinin yarattığı gerginlik ne ilktir ne de son!...

Tüm bu yaşanan  gerginliklere  rağmen Anastasiadis, “Kıbrıs’ta çözüm” konusunu  günümüzde yine kendince diline  dolamaya  başladı. Anastasiadis hangi çözümden bahsediyor?  Anastasiadis, doğalgaz  arama   çalışmalarını  yeniden   gündeme taşıyarak başlamasını   hedeflediği müzakereleri  dinamitlediğinin  farkında değil mi?

GKRY Başkanı ve ona destek veren   büyük güçler   her şeyin normal gitmesi durumunda dahi doğalgaz  zenginliğinin beklenen miktarda bulunmaması bir yana;  bulunsa dahi  ilk getirisinin 15-20 yıl gibi bir zamana yayılacağını da mı bilmiyorlar!..

Tüm bunlar düşünüldüğü zaman  doğalgaz çıkarma işlemi    çözüm olduktan sonraki zamana kaydırmak ve de  paylaşmak  daha barışçıl   bir tavır olmaz mı? Olur ama  Anastasiadis,  her nedense  işi yokuşa sürmeyi  ve kendince Kıbrıs’ın zenginliklerini  sahiplenmeyi hedefliyor ve de işi yokuşa sürmeyi başarabiliyor ve de   hedeflenen siyasi çözüm   çalışmalarının kesintiye   uğramasına ve belki de  bir daha başlamamasına  yol açacak  girişimlerde bulunmayı  becerebiliyor!...

İşte bu yöndeki endişelerini CNN Türk’e yaptığı açıklamasında bir kez daha ortaya koyan Akıncı,   bölgedeki zenginlikleri Kıbrıs  halklarının   ortak malı olduğunu ve  bunları  Rumların  tek başına malı  olmadığını bir kez daha hatırlatırken; KKTC Ekonomi ve  Enerji Bakanı Özdil Nami “Parsellerin tamamında Kıbrıs Türk halkının hakkı vardır. Adanın  güneyinde, kuzeyinde doğusunda, batısında  olsun hiç fark etmez” dedi.

KKTC  Dışişleri Bakanı  Kudret Özersay“Rum tarafı ve petrol-gaz  Şirketleri,  bir aşamada  Kıbrıs Türk halkını muhatap almak durumunda kalacaklar.  Rum tarafı doğalgaz  konusunda   tansiyonu  yükseltmekte ısrar  ederse Türkiye Cumhuriyeti  ile birlikte  adımlar atmaktan   kaçınmayacağız” dedi..

Diğer yandan, yapmış olduğu açıklamada  Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı: “Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerimizi  korumaya devam edeceğimiz gibi  KKTC ile  birlikte   gerekli adımları  atmaya kararlıyız” deniliyordu…

17 Şubat günü Politis gazetesinin “ENI De Pes Etti” başlıklı haberinde ENI CEO’su Claude  Descalzi  sondaj gerilimi ile   ilgili olarak  “Bu mesele  Fransa, İtalya, Kıbrıs, Türkiye ve AB’nin yönettiği diplomatik bir  meseledir” deniliyor ve Kıbrıs Cumhuriyeti  hükümetinin, İtalyan devinin Türk Hükümetini “Supya’nın  Ablukasını Kaldırmaya İkna Edebileceği Beklentisi Boşa Çıktı” başlık ve spotlarıyla  aktarırken   “Herkes Günlerin Geçmesini ve 22  Şubat’ın Gelmesini Bekliyor” deniliyordu.

Neticede ENI Ceo’su “Bölge bizim  kontrolümüzde değil” diyerek çekilmek isterken  Yunanistan’dan tahrik edici bir açıklama geliyordu!.. 17 Şubat günü   Alithia gazetesinin manşeti çok iddialı idi. Manşette “O Sondaj Olacak” deniliyordu. Gazete, Yunanistan’ın  Avrupa işlerinden sorumlu Dışişleri Bakanı Vekili Yorgos Katrugalos’un    3. Parseli kastederek “O Sondaj Olacak”  mesajı verdiğini yazıyordu…

Sonuç olarak; Kıbrıs’ta  iki ayrı halk vardır. Kıbrıs’ta  bağımsız ve egemen   iki devlet   vardır. Kıbrıs’ta  bu gerçekler   varken  GKRY’nin   tek yanlı bir kararla; ‘Uluslararası  Hukuka” göre    “Münhasır Ekonomik Bölge” ilan etme   hakkı yoktur.

Ancak, GKRY  ısrarla  sürdürmek istedikleri  doğalgaz arama  faaliyetlerini egemenlik hakkı olarak görüyor ve günümüzde kendi ifadeleriyle Anastasiadis: “Olası bir ekonomik kazancın   ada birleştikten sonra  tüm  Kıbrıslıların   adilane bir şekilde paylaştırılacağını”  savunuyor!...  Anastasiadis’in bu söylediklerine  belirli  kişiler dışında inanan Kıbrıs Türk’ü  var mı? Kesinlikle yoktur!...

 İtalyan  ENI Şirketi; bu  sorun bizim sorunumuz   değil der ve  de herkes günlerin   geçmesini ve 22 Şubat’ın   gelmesini beklerken  günler  geldi  ve geçti ve de  işte o gün  geldi, çattı!.... Navtex yenilecek mi?  GKRY adına   doğalgaz çalışması yapmak isteyen  İtalyan ENI şirketine ait  Saipem 12000 sondaj gemisi geri dönecek mi? Dönmeyecek mi?...

İşte o gün geldi , çattı!... Yarın  22 Şubat Navtex’i yenileme günü!... Anavatanımız Türkiye Navtex’i yenileyecek mi!..

Anavatanımız Türkiye’nin Navtex’i yenilemesi gerektiğine  ve  yenileyeceğine  yürekten inanıyoruz. Güle güle  Saipem  12000!... Hoşca kal!..