28 Haziran 2017 Çarşamba günü başlayan  Crans Montana  Konferansı  7 Temmuz Cuma sabahı saat 03.30’da  BM Genel Sekreteri Guterres’in  yaptığı  açıklama ile başarısızlıkla sonlandırılıyordu…

O günde Anastasiadis: “Crans Montana’ya işgale son vermek, Türk askerinden, Türk garantisinden kurtulmak için gidiyoruz”  derken  KKTC Cumhurbaşkanı sayın Akıncı: “Sıfır garanti , sıfır asker talebiyle  bir yere varılamaz” diyordu.

Neticede Türk tarafının  tüm tavizlerine rağmen  Rum-Yunan ikilisi masayı terk etti.  AB’nin şımarık çocuğu  Güney Kıbrıs ve  Yunanistan;  Kıbrıs’ta siyasi eşitliğe dayalı  iki kesimli,  iki toplumlu  adil ve kalıcı bir siyasi çözümü istemedi.  Çünkü  Rum-Yunan ikilisi Kıbrıs Türk halkının acilen  siyasi çözüme muhtaç olduğunu düşündüler ve de  bunun sonrasında 2018’de yapılacak GKRY Başkanlık seçimlerinden sonra  yeni bir görüşme süreci hayal ettiler…

“Sıfır garanti, sıfır asker” politikası halen aynen devam eden Anastasiadis hala daha  görüşmelere  bırakıldığı yerden devam etmek istediğinin mesajını vermeye devam ediyor.

Kıbrıs Türk halkı olarak aklımızı başımıza alalım ve federal devlet masalından geri duralım, Federasyon safsatasından vazgeçelim..  Yarım asırdan beri aralıklarla devam eden toplumlararası görüşmelerden ve de federal devletten Rum liderliğinin neyi hedeflediğini bilmeyen yoktur!...

Kıbrıs’taki gerçekler   kabul edilmeden , bağımsız  ve egemen devletimiz KKTC  tanınmadan  Rumlarla yeniden görüşme sürecine gidilemez Kıbrıs Türk halkı bir  50 yıl daha   belirsizliğe mahkum edilemez!..

6 Mart 2017 tarihli yerel basınımızda yer alan habere göre  Alithia Gazetesi, Kıbrıs sorununun çözümün eşiğine geldiğinin bir faraziye olmadığını, son 2 yıl içerisinde  Akıncı ve Anastasiadis arasında varılan yaklaşımların ve üstlenilen  taahhütlerin, Kıbrıs sorununun  en zor  konularında dahi elverişli düzenlemeler için ön koşullar   yarattığını yazıyor ve   “büyük başarılar”  diye  nitelediği   noktaları şöyle sıralıyordu..

2016’da Rum tarafında yapılan anketlere göre Rumların % 78’i ‘Enosis’ istiyor ama  hala daha her nedense  KKTC Cumhurbaşkanı sayın Akıncı bugün Rum tarafında bir Enosis Plebisiti yapılsa çok iyi eminim ki ‘Enosis onaylanmaz’ diyor!...

Rum liderliğinin   hedefi, Annan  Planını kendi lehlerine  iyileştirerek Enosis’e giden  yolu  açmaktır.10 Şubat 2017’de Rum Meclisi aldığı kararı ile 15 Ocak 1950 Enosis Plebisitinin Rum okullarında okutulması ve kutlanması yönünde aldığı kararı 13 Şubat 2017’de KKTC Cumhurbaşkanı sayın Akıncı: “ Rum Meclisinin  Enosis Plebisitinin  okullarda  okutulması  kararının hafife alınacak bir konu  olmadığını dile getiriyordu…

Şimdilerde de Rum Temsilciler Meclisi  13 Ekim  2017’de  “garanti Anlaşmalarının iptalini ve  Türk askerinin Ada’dan tamamen çekilmesini” talep eden yeni bir karar almıştır.

Rum tarafında mevcut gerçekler ortadadır. Güney Kıbrıs’ta  siyaseti yürüten, eğitime yön veren Rum Ortodoks Kilisesidir. Kıbrıs’ta,  Megali İdea ülküsünü besleyen, yayan  en esaslı gücün de yine Rum Ortodoks Kilisesi olduğunu bilmeyen yoktur.

Sonuç olarak Kıbrıs’ta mevcut gerçekler vardır. Rumların Megali İdea hayalleri nedeniyle  Kıbrıs Türk ve Rum halklarının Birleşik Federal Kıbrıs çatısı altında  bir arada yaşaması asla mümkün değildir…

 Kıbrıs’ta adil ve kalıcı  çözüm Kıbrıs’taki  mevcut gerçeklerde aranmalıdır. KKTC ve anavatanımız Türkiye birlik ve beraberlik içinde hareket ederek  B planımızı ortaya koyarak  bağımsız ve egemen devletimiz KKTC’nin Kosova modeli tanınması gündeme getirilmelidir….