Geçtiğimiz günlerde Girne’de; “Bellapais Inner Wheel Kulübü”nün düzenlediği, çok etkileyici, sıradışı bir “El işleri” sergisini izledim.
Kocaman salonda, tahta oymalı geleneksel misafir odası dolapları, büyük boyutlu sandukalar, klasik koltuklar…
Duvarlarda tahta oyma çerçeveli büyük boyutlu aynalar…
El işlemeleriyle süslü namsiyeli yatak odası takımı…
Koza işleri… Üç boyutlu resimler…
Bütün bu eserleri üreten kişi, 83 yaşındaki bir Kıbrıslı Türk kadını…
Neşe Oskar; çok yoğun, çetrefilli, zorluklarla dolu bir yaşam içinde savaşım verirken, kendisine dinlendirici bir uğraş olarak “el işleri”ni seçiyor ve seksenli yaşlarında harika bir “koleksiyon” ortaya çıkıyor.
Neşe Oskar, geçtiğimiz Ocak ayında yaşama veda eden, ünlü iş adamı, “Kıbrıs turizminin imparatoru” Erdem Oskar’ın eşi…
Yıllar önce, Erdem Bey’in yaşamını kaleme almış ve kitap olarak yayımlamıştım. O süreçte, Neşe Hanım’ın “ev hanımı” sınırlarını aşan, liderlik vasıflarını keşfetmiş ve Erdem Bey’in yarattığı dev turizm işletmesinin kaptan köşkünde, kocası ile yan yana oluşturdukları sinerjiye şahit olmuştum.
Erdem Bey; her zaman “Hayatta ne yapmışsam, Neşe'yle birlikte yaptık. Neşe olmasa ben bunları başaramazdım” diyordu.
Oskar ailesi, güneyde Evdim köyünde varlıklı bir aileydi. Neşe Hanım; henüz çocuk sayılacak bir yaşta Lefke’den buraya gelin gitmişti.
Ailenin birçok farklı iş alanında yatırımları vardı. Köydeki büyük çiftlikte her türlü sebze ve meyve yetiştirilir, paketlenir ve pazara sevk edilirdi. Çiftlikte birçok kişi çalışırdı… Neşe Hanım, bizzat üretimin içinde yer alıyor, çalışan kadınların başında duruyor, işleri organize ediyordu. Köyün adeta “Hanım Ağa”sı olmuştu…
Çiftlikte hayvancılık da yapılırdı. Hellim üretiminin de başındaydı. Sabah çok erken kalkar, bahçeye gider, işçi kadınlarla birlikte meyveleri toplardı. Kasalama işini bitirince eve döner, çocuklarını hazırlar ve okula gönderirdi.
Zeytin ve harup üretimi de yaparlardı. Yetiştirdikleri çekirdeksiz Sultani Üzümler paketlenir ve ihraç edilirdi.
Bağları ilaçlamayı, salkımları seyrekleştirmeyi ve tüm bakım tekniklerini öğrenmişti. Çiftliğe bir defada 4000 kök çiçek lahanası ektiğini, bir kesmede 58 bağ nane kestiğini ve bir tek salkım üzümün 7 okka geldiğini anlatıyor.
Eşi ile birlikte dev bir tarımsal işletme yönetiyorlardı. Bir Rum gazetesi Erdem Oskar'ı “Kıbrıs'ın Sultani Üzüm Kralı” olarak nitelendirmiş, fotoğrafını basarak haber yapmıştı.
1974 Temmuzu'nda 14 aydan beri oturdukları, bölgenin en güzel evlerinden biri olan yuvalarını terk ederek kuzeye geldiklerinde herşeye yeniden “sıfır”dan başladılar…
Eşi, güneyden getirdiği arabalarla “Rent a car” işini yeniden başlattı. Girne'de; Çin'den, İskoçya'dan masa örtüsü getirip paketlemeye başladılar.
Girne'de; Evdim'de bıraktıkları dev servete karşılık karkas bir bina almışlardı.
Binayı 15 odalı bir otele dönüştürdüler. “Oscar Hotel”i turizme kazandırdılar. Neşe Hanım, akşamları saat 02.00'lere kadar tuvalet temizliği yaptığını anımsıyor. Kirli çarşafları eve götürür, yıkar, sabah otele gelir ve ütülerini yaparak yataklara sererdi. Otelin mutfağında yemekleri hazırlardı. Resepsiyonda turist gruplarını karşılar, yerleştirirdi. Yusuf Kohen adında bir Yahudi müşterileri varmış. Her gün otelde Neşe Hanım'ı temizlik yaparken görürmüş. Bir gün merdiven ayaklarında karşılaşmışlar. “Sen bu otelin sahibi değil misin?” diye sormuş. “Evet” diye yanıtlamış Neşe Hanım. Bunun üzerine adamcağız, hayretler içinde büyük bir takdir duygusuyla kocaman bir “Bravo” çekmiş…
Yine bir gün, otelde kalan bir Alman turist grubu, ayrılacakları akşam, Neşe Hanım'ı veda partisine davet etmişler. Verilen hizmetten şikayette bulunacaklarını sanan Neşe Hanım, partiye tedirginlikle gitmiş. Adını anons etmişler ve kendisine “Bu otelde yemekleri senin yaptığını öğrendik. Seni kutluyoruz ve teşekkür ediyoruz” diyerek bir buket çiçek takdim etmişler. Tüm yorgunluğunun bir anda yok olduğunu, o akşam doya doya ağladığını gururla anımsıyor.
Neşe Oskar, çeşitli derneklerde sosyal faaliyetlere katılmaktan da geri durmadı. Sivil toplum kuruluşlarına, sahip oldukları mekânlarda etkinlik yapma olanakları sağladı ve halen de sağlıyor.
Eşi; 31 Ocak 2024'te hayatını kaybeden Erdem Oskar, hastalık geçirdiğinde, aylarca felçli olarak yattığında kendisini bizzat Neşe Hanım yedirir, ihtiyaçlarını giderirdi… Dişlerini bile kendisi fırçalardı…
Neşe Oskar'ın bir de yemek yarışması birinciliği var. 66 kişinin katıldığı yarışmada birinci seçilmişti.
Günümüzde, KKTC'de en büyük yatak kapasitesine sahip 6 otel ve binlerce çalışanla başarıdan başarıya koşan bir “turizm imparatorluğu” yaratılmışsa, bunda Neşe Oskar'ın çok büyük payı vardır.
Oskar ailesinin 2'si kız, 2'si erkek 4 çocukları oldu. Neşe Hanım 8 torun ile 4 torun çocuğuna sahip. Aile işletmesi, çok iyi eğitim alan genç nesillerin yönetiminde Kıbrıslı Türk turizmine büyük katkılarda bulunuyor.