Kim ne derse desin, Anastasiadis’in ‘Ön Şartları’ devam ederken sayın Akıncı 4 Haziran’da New York’ta akşam saat 19.00’da BM Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Guterres’in ev sahipliğinde BM’de 3’lü Zirveye katıldı. Bu iki iki daha dört eder misal gerçektir. Öyle ki hala daha Rum liderliği “Ön Şartlarımız Masadadır” demeye devam ediyor ve önce “Güvenlik ve Garantiler” görüşülecek diyor!...
Rum liderliği “Garantiler iptal edilmeli, Türk askeri Kıbrıs’tan çekilmeli” diyor. Rum liderliği “Türk askeri adadan çekilmediği sürece çözüm yok” diyor!... Rum liderliği “Ön şartlarımız masadadır” diyor!..
Ancak hala daha “Rum liderin New York’taki toplantıda Cenevre’ye “Ön şart olmadan” gitme yönünde sergilediği tavrın Türk tarafında memnuniyetle karşılandı” diyenler var !.. Kıbrıs Türk tarafı: “Bu konferans süresince, garantörler ve iki tarafın katılacağı beşli toplantılar da olacak, ikili toplantılar da olacak. Diğer konular da iki taraf arasında müzakere edilecek. Dolayısıyla Konferans Çatısı altında bütün konuları kapsamlı şekilde ele alıp, sonuca götürmek mümkün olacak” diyor….
28 Haziran Cenevre Konferansı’nda “Al-Ver’in” de mutlaka gerçekleşeceğini dile getiren Türk tarafına bu noktada soracaklarımız vardır!..
Bazıları unutmuş olabilir , bazıları onlar gerilerde kaldı diyebilir ama ; 1955-1958 ve de 1963-1974 yılları arasında yaşananlar vardır. Kıbrıs Türk halkına her iki dönemde uygulanan saldırılar ve katliamlar vardır. Şehit olanlar vardır, yaralananlar vardır. 2 kez , 3 kez göçmen durumuna düşenler vardır. Şimdi bu konu edilen Al/Ver olayında Kıbrıs Türk halkının kaybettiği maddi ve manevi zararların da tazmin edilmesi konusu masada olacak mı?
Rumların , 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları gününde Rumlar 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ni silah zoru ile ele geçirirken Türk bakanlar, milletvekilleri, Türk memurlar silah zoru ile devletten dışlanmışlardı. O günde 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit ortağı olan Kıbrıs Türk halkının dışlanması sonucu Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki mevcut hakları masaya konacak mı?
Garantörlerin de katılacağı 5’li formatta , gündemin Güvenlik ve Garantiler olacağını kaydeden Türk tarafı, Cenevre’de Al/Ver’e geçilebileceğini belirtti. Kanaatimizce Türk tarafının verebileceği elde avuçta bir şey kalmadı. Ne tavizler vermedik ki!..
Şimdilerde de 28 Haziran’da yapılacağı açıklanan 2’nci Cenevre Konferansı’nda “Güvenlik ve Garantiler” tuzağı gündemde!... Günümüzde Anastasiadis, gündeme başka hiçbir konu getirilmeden başka konular konuşulmadan, tartışılmadan sadece Güvenlik ve Garantiler konusunu getirme ve ön koşul yaratma peşinde…
Aylar önce AB koridorlarında “Güvenlik ve garantiler” konusunda hazırlanan belge yani , anavatanımız Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin sulandırılmasını ve de tek yanlı müdahale hakkının kaldırılması görüşme masasına getirilecek…
İngiltere ve Yunanistan “Biz garantörlük haklarımızdan vazgeçmeye hazırız” diyecekler. Garanti Anlaşmaları, Kıbrıs’ta egemen üsleri bulunan İngiltere’nin umurunda bile değil. Yunanistan ise AB üyesi bir ülkesidir ve de ikili anlaşmalarla Yunan askerleri de Kıbrıs’ta kalmaya devam edecektir…
Rum-Yunan ikilisi olası bir anlaşmada daha ilk günlerde Türk askerlerinin %80’nin adadan çıkmasını ve diğerlerinin de 2-3 yıl içinde çıkmasının sağlanmasını hedeflemektedirler…
Ama hala daha siyasi bir çözüm adına sayın Akıncı: “ Karşı tarafın da güvenlik hassasiyetini dikkate almalıyız… Bir tarafın güvenliği diğer taraf için tehdit olmamalı…” diyor. Öyle ki bu sözleriyle siyasi çözüm adına sayın Akıncı 1960 Garanti Anlaşmalarının değiştirilebileceğinin ve hatta bu çerçevede Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin kalkabileceğinin mesajını veriyor!...
Anastasiadis hala daha ayni şeyi söylüyor. Cenevre Konferansı’nda sadece garantiler konuşulsun, diğer konuları daha sonra konuşuruz diyor. Dünden bugüne görüşme sürecinde konuşulan garantilerin en son konuşulacağı şeklinde idi, ama Anastasidis alacağı toprak tavizini ve ‘harita’yı da 11 Ocak 2017’de aldıktan sonra sıra garantilerde dedi ve de şimdilerde siyasi eşitlik konusunu, dönüşümlü başkanlık konusunu duymak bile istemiyor!... Hatta seçimlerden sonra bir bahara buluşuruz mesajı veriyor!...
Anastasiadis, 1960 Garanti ve İttifak Anlaşmalarının iptalinin hayali içinde olup Türk askerinin adadan ayrılmasının tartışılacağının rüyası içindedir!.. İyi uykular….