Çocuklarımız zihinsel ve bedensel olarak korunmaya muhtaç en değerli varlıklarımızdır. Onların huzurlu ve mutlu bir çocukluk yaşamaları için her türlü olumsuz davranış ve ortamdan korunmaları başta ebeveynleri olmak üzere hem bireylerin hem de hükümetlerin en önemli görevidir. Sağlıklı, güvenli bir çevre, aile ve toplumda yetişen çocukların ülkelerine ve toplumuna yararlı olacağı tartışmasızdır. Bu nedenle tüm ülkelerin ortak amacı olan çocukların her türlü olumsuzluktan korunması için Birleşmiş Milletler tarafından Çocuk Hakları Sözleşmesi üye ülkelerin imzasına açılmış ve 191 ülke tarafından imzalanarak onaylanmıştır. Sözleşmenin imza tarihi olan 20 Kasım tüm dünyada “Çocuk Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır. Bu haliyle bu sözleşme insan hakları tarihinin en çok onaylanan sözleşmesidir. Bu Sözleşme ile onsekiz yaş altındaki tüm insanlar çocuk olarak kabul edilmiş ve milliyet, din, cinsiyet, renk, ülke ve doğdukları yer gibi hiçbir kriter olmaksızın tüm çocukların hakları olduğu ve bu hakların korunmasının üye ülkeler tarafından korunması gerektiği kabul edilmiştir. Temel unsurları ve çocuklarımızın temel hakları şunlardır:

  • Ana–babanın çocuğu koruma ve kollama rolü ve sorumluluğu; bunun ihmal edildiği durumlarda ise devletin rolü ve sorumluluğu;
  • Bir isme ve vatandaşlığa sahip olma ve bunu koruma hakkı;
  • Yaşama ve gelişme hakkı;
  • Sağlık hizmetlerine erişim hakkı;
  • Eğitime erişim hakkı;
  • İnsana yakışır bir yaşam standardına erişim hakkı;
  • Eğlence, dinlenme ve kültürel etkinlikler için zamana sahip olma hakkı;
  • İstismar ve ihmalden korunma hakkı;
  • Uyuşturucu bağımlılığından korunma hakkı;
  • Ekonomik sömürüden korunma hakkı;
  • İfade özgürlüğü hakkı;
  • Düşünce özgürlüğü hakkı;
  • Dernek kurma özgürlükleri hakkı;
  • Çocukların kendileriyle ilgili konularda görüşlerini dile getirme hakkı;
  • Özel gereksinimleri olan çocukların hakları:
  • Özürlü çocukların hakları.

Çocuk Hakları Sözleşmesi, bir bakıma insan haklarının en geniş halidir. Bu sözleşme eşitlik, çocuğun üstün yararı, yaşam ve gelişme hakkı ile çocuğun kendisi hakkındaki kararlara katılımını esas alması bakımından son derece önemlidir. Ayrıca çocuğun her türlü olumsuz davranıştan, istismar ve ihmalden, ekonomik sömürü ile uyuşturucudan korunması konusunda toplumun her kesimi ile resmi veya özel tüm kurum kuruluşların görevleri vardır. Devlet ise tüm bunların üstünde çocuklarımızı korumak ile görevlidir.

Çocuk Hakları Sözleşmesi 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilmiştir. Türkiye bu Sözleşmeyi 14 Eylül 1990’da imzalamıştır. Uluslararası sözleşmenin imzalanması ile bu Sözleşme iç hukuk kuralı halinde gelmiştir. Sözleşmenin imzasından kısa bir süre sonra o zamanki Cumhurbaşkanı Turgut Özal 30 Eylül 1990’da New York’da toplanan Çocuk Zirvesi’ne katılmıştır. Çocuk zirvesine Cumhurbaşkanı seviyesinde katılım Türkiye’nin bu sözleşmeye ne kadar önem verdiğini göstermesi bakımından dikkat çekicidir.