Güneyde önümüzdeki hafta ucundan, köşesinden bizi de ilgilendiren bir seçim var!

Yapılan anketlerde Anastasiadis seçimi hep önde götürüyor!

İkinci tura kiminle kalırsa kaldın seçimin galibi Anastasiadis gösteriyor!

Anastasiadis Güneydeki yönetimin başkanı aynı zamanda güneyin ikili görüşmelerdeki baş aktörü.

Varılacak olası bir anlaşmada Rum genelinin vazgeçilmezlerinin başında gelen şartların ne olduğunu hepimiz ezberledik.

Türklerle eşit statüde bir anlaşmaya hayır diyorlar, Türkler azınlık, Rumlar hakim!

Sıfır garantörlük, sıfır asker, egemenlik hak getire,İki bölgeliliğin nüfus aktarılmaları ile ortadan kaldırılması ve buna benzer şeyler.

Anastasiadis Rum halkından bu denli destek alabildiğine göre, Rumların uzlaşma koşullarını sonuna kadar savunabiliyor demektir.

Öyleyse buna hazırlıklı olmamız gerekir.

Seçimler sonrasında ikili görüşmelerin yeniden gündeme gelebileceği sinyalleri geliyor.

Rum talepleri belli, bu talepler karşısında onlar isteyecek, biz verecek miyiz?

Kolay vermenin KKTC de kabul görmediğini sandıklardan çıkan sonuçlar ortaya koymuş durumda!

Ne yazık ki “adada uzlaşı sağlansın da nasıl olursa olsun” yaklaşımları içinde olabilecek kesimlerin hükümete taşınması gündemde.

Yaklaşımları bizlerin tasvip etmediği yaklaşımlar olabilir ancak geçmişte olduğu gibi sorumsuzluk içeren tavırlar içinde davranmak kimsenin haddine değildir.

Muhalefette oldukları günlerde güneyde görüş ve düşüncelerine yakın siyasi kesimlerle kapalı kapılar arkasında “fis-kos” lar yapıldığı bir gerçektir ancak devlet sorumluluğu taşıma görevi üstlenmiş kimselerin bu yola yeniden baş vurmalarıen yumuşak ifade ile vatan hainliğidir!

Kıbrıs Türkünün beklentilerini, düşüncelerini, geleceğini sabote etmektir!

Hükümet oluşumu ile ilgili olarak ortada çeşitli görüşler dönmektedir.

Güneyde bir hafta sonra Başkanlık seçimleri gerçekleşecek telaşına rağmen civar ülkelerle Güney Kıbrıs arasında ittifaklar, iş birlikleri, savaş gemi alım anlaşmaları kesintisiz devam etmektedir.

Tabir yerinde ise Rum yönetimi, hem bakla kırmakta, hem düdük çalabilmektedir.

Hükümet işine o denli kaptırdık ki kendimizi, bizde düdük sesi bile gelmemektedir!