Dokuz yıldır hakemlerin başında bulunan Sadık Özbilgehan başkanlığındaki Merkez Hakem Kurulu, bu yıl silkiniş içerisine girdi! Genç ama en az on yıldır hakemlik camiasının içerisinde olan, paslanmaya yüz tutmuş arkadaşları en nihayet sahaya (Süper Lige) sürmeye başladı. Geç kalınmış olmakla birlikte doğru bir karar. Keşke bu girişimlerini beş yıl önce yapsaydı.
Alana (er meydanına)sürülen bu gençlerin içerisinde Ali Özer kendisini kabul ettirir gibi görünmesine rağmen son haftalardaki performansıyla soru işaretleri yaratmaya, Futbol Oyun kuralları güncellendirme sıkıntısı içerisinde görüldü.
Bir önceki sezon hakemlik basamağının en üst düzeyine çıkmış olan Kerem Eran, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tartışılır konuma geldi. O kadar ki bu yıl bazı teknik direktörler onun samimiyetini (dürüstlük) sorgular hale geldi. Böylesi sorularla maalesef ben de muhatap olup yanıt vermekte zorlandım!
Geçtiğimiz sezonun başarılı hakemi Utku Hamamcıoğlu, iyi niyetli çalışkan bir hakem olmasına karşın erken havalara girmesi ve MHK’daki yakınlarına yaslanması nedeniyle Oyun Kurallarını kendince yorumlamaya, hükmi karakuşi kararlar üretmeye başladı; Prestij kaybına neden oldu.
Hüseyin Özkan ile Turgay Misk son haftaların parlayan yıldızları oldular. Gördüklerini çalmaları, eyyamcılığa baş vurmamaları en önemlisi saf ve dürüst davranışlarıyla spor kamuoyunun takdirlerini kazanmışlardır. İnşallah böyle devam edip ustalarının ‘görmedim-duymadım’ huylarını kopyalamadan yollarına devam ederler.
Hakemlere naçizane tavsiye ve önerim her zaman vicdanlarının sözüne kulak vererek, prensip sahibi, kişiliklerini koruyarak kariyerlerini sürdürme çabası içerisinde olmalarıdır. Deneyim sahibi hocalarından teknik bilgiler almalarını tesviye etmekle birlikle kendi huy ve prensiplerini her zaman ön planda tutmalarını öneririm.
Yönettikleri müsabaka sonrasında başlarını yastığa koydukları anda müsabakayı gözlerinin önünden geçirerek vicdanlarıyla baş başa kalmalarını ve kendi kendilerini aldatır pozisyona girmemelerini tavsiye ederim. Yöneticilerinin ve etrafındaki sözde dostlarının korumalarına ihtiyaç duymadan, kendi öz eleştirilerini yapmalarını öneririm.
Başarılı olmanın ancak kendi çabalarıyla olacağını unutmamalarını, futbol oyun kurallarını sizlerden öğrenerek ahkam kesenlere itibar etmemelerini, başarının gazete sutunlarında değil, sahalardaki performanstan geçtiğini vurgulamak isterim…