Bu gün KKTC siyasal yaşamının çok renkli simalarından biri olan İrsen Küçük ü ebediyete uğurluyoruz.
Onun için söylenecek çok şey var!
İrsen Küçük için siyasal yaşam her an tetikte durulması gereken bir ormandı.
Sırasında bir su başındapiknik yaptı, sırasında çala pala o karmaşık ormanın içinde kendine yol açtı.
Adeta yumuşak eldivenlerin altında sivri uçlu pençeleri vardı.
Hatırlayınız, olaylarla dolu geçen ve Başbakanken seçim kaybeden İrsen Küçük ü al aşağı edebilmek adına adeta ordular kurulmuştu.
Yaşanan gelişmeler karşısında Küçük politik yaşamdan kopmak zorunda kaldı.
Avuçlarında giyotin bıçağı taşıyanlar onu adeta parçalara ayırdı.
O günlerde UBP den kopan, iktidarlara alışmış bir yapıyı on üç milletvekilliği ile azınlık yapanlar, İrsen Küçük yönetimden gittikten sonra yeniden şaha kalktılar.Biyad etmeyenlere doğru yeniden yelken açtılar.
İrsen Küçük ün politik yaşamına çomak sokanlar içinde bu gün ölümünün ardından timsah göz yaşları içinde boğulanlar bile var!
İrsen Küçük politikanın içine doğmuştu. Amcası Dr Fazıl Küçük ün soy adını taşıması münasebetiyle her attığı adım politika hamuru ile yoğrulmuştu.
Öğrencilik yıllarında, Erenköydeki çarpışmalarda, o sıkıntılı zamanlarda hep lider konumundaydı.
Ziraat Fakültesini bitirip adaya döndükten sonra ilk seçim sınavını Erenköy Mücahitler derneği seçimlerinde verdi.
Nihayet 1976 seçimlerinde UBP den Lefkoşa Milletvekilliğine soyundu.
Gözlemlediğim o ki, seçildikten ve Tarım Bakanlığına getirildikten sonra ikinci bir Küçük soyadına Meclis çatısı altında tahammülü olmadı.
Hedefine varmak için her şeyi geçerli saydı. Rakip gördüğü siyasi arenadakilerin dışında herkese anlayışla yaklaştı.
Gerek Tarım Bakanlığı, gerekse Başbakanlığı döneminde tarihe mal olmuş işler de yaptı. 1974 Barış harekatları sonrasındaki tarımsal yapılanmada İrsen Küçük en önde olanlardandı.
Başbakanken Türkiye den adaya su getirtilmesi için adeta seferber olduğunu anımsıyorum.
O projenin hayat bulabilmesi için canla başla çalıştı.
Temel atma töreni için Anamura gidenler arasında ben de vardım.
Hatırlıyorum da İrsen Küçük orada sevgi ile karşılanmıştı. Her isteği tereddütsüz karşılanıyordu.
Bütün bunlar dışında hayat ona da acımasız davrandı. Acıların en büyüğü ile kıvrandı.
Biricik oğlu Kemalin elim bir trafik kazasındaki ölümü onu can evinden vurmuştu.Sabahlara kadar oğlunun kabri başında beklediğini hatırlarım.
İrsen Küçük çok sevdiği oğlu ile bu gün kucaklaşmış olacak. Rahmeti oğlu ile birlikte kucaklayacak. Türk insanı ve siyaseti onu hiç unutmayacak.
