24 Nisan 2004de referandumda her iki halkın onayına  sunulan Annan Planı büyük güçlerin  bir oyunu idi.Annan planı  , KKTCni, Kıbrıs  Türk halkının bağımsızlığını  ortadan kaldıracak ve anavatanımız Türkiyeyi Kıbrıstan uzaklaştıracak,  Kıbrıs Türk halkını anavatanı Türkiyeden koparacak bir plandı.

Annan planı Rumlar tarafından  da  kabul edilmiş olsaydı bugün  Kıbrıs Yunan olmuş   olacaktı…

Ayni büyük güçler yine   yakın gelecekte  yine kapımıza gelecekler , vaatlerde bulunacaklar .  Verilen vaatler karşılığında  bağımsızlığımızdan ve egemenliğimizden , eşitliğimizden  self-determinasyon   hakkımızdan   vazgeçmemiz istenecektir.

 2016da gelmesi muhtemel bir plana, ki bu plan Federasyon /Birleşik Kıbrıs olabilir  , böyle bir durumda Annan Planına olduğu gibi  gelecek baskılarla “evet” diyecek olursak ;  o zaman 10 Kasım günlerinde ve  mili günlerimizde    Atatürkün heykeli önüne gelip  boyun  eğmeyelim…Şehitlerimizin   anma törenlerinde şehitliklerimize gidip  de saygı  duruşunda bulunmayalım.  Çünkü devletimiz, egemenliğimiz    , bağımsızlığımız  , self-determinasyon   haklarımızdan vazgeçtiğimiz gün   şehitlerimiz  bizi  huzurlarına kabul   etmeyeceklerdir.Çünkü şehitlerimizin vermediklerini biz    verecek olursak   onların kemiklerini sızlatmış olacağız. Çünkü , dünyada bir millet daha yoktur ki devletinden , egemenliğinden   ve self-determinasyon hakkından vazgeçerek daha önceden kendini ne karşı silahlı saldırılarda ve katliamlarda bulunan bir başka halkın egemenliğine  girmiş olsun….

Kıbrıs Türk halkı olarak  bağımsızlığımızdan egemenliğimizden  ,devletimizden , anavatanımız Türkiyenin etkin ve fiili garantisinden vazgeçemeyiz.Tek egemenliği, tek devleti , tek vatandaşlığı tek temsiliyeti  asla kabul edemeyiz.

KKTC Meclisinin bir karar alması gerekmektedir.Bağımsızlığımızdan ve egemenliğimizden , devletimizden , anavatanımız Türkiyenin  etkin ve fiili  garantisinden vazgeçemeyiz demek o kadar mı zor?       Federasyom denilen ne olduğu belirsiz siyasi çözümlere evet diyemeyiz, demeyeceğiz….

Rumların “Tek Egemenlik, Tek devlet, Tek Vatandaşlık, Tek Temsiliyet “ istemleri Kıbrıstaki gerçeklere aykırıdır.

Tek egemenliğin olduğu üniter devlet sisteminde bulunacak bir çözümde günümüzde mevcut olan  barış ve huzur   dolu günler geride  kalacaktır. Böyle bir çözüm Kıbrısta Türklerle Rumlar arasında yeniden  kan dökülmesine  neden olacaktır.

1960 Kıbrıs Cumhuriyeti  tek egemenliğe dayalı üniter bir devlet değil;  iki eşit egemen halkın  kurucu ortaklığı  ile  oluşturulan  fonksiyonel  federal bir devlet idi.

1960 Kıbrıs Cumhuriyetinde  eşit statüde   ortak  iki halk  vardı.  Bu fonksiyonel federal devlette iki ayrı    bölgeye  ve iki ayrı devlete dayalı değildi. İki halkı yetki dağılımı  ve ortaklığı söz konusu idi. Bu kez iki  bölgeli  , iki toplumlu deniliyor. Ama kimi aldatabilirler!...  AB normları söz konusu olduğu anda o siyasi çözümün adı ne olursa olsun   o devlet  üniter bir devlete dönüşecektir.  

O halde tek çare vardır. Bağımsız ve egemen devletimize sahip çıkmak ve ilk fırsatta onun tanınmasını sağlamaktır.

Kıbrıs Türk halkı   1959-1960da  self-determinasyon haklarını kullanarak  , Rumlarla ortak bir devlet kurma kararı almıştı.    İki halk yetki dağılımı ve ortaklığa katılımı  çerçevesinde fonksiyonel bir federasyon olan 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştu.

ABD, AB, BM , Rusya ve de  İngilterenin tutarsızlıkları vardır. Sovyetler Birliği, Yugoslavya, Çekoslovakya federasyonlarının çöktüğü günlerde   “ortaya çıkan devletlerin self-determinasyon  hakları vardır , tanıyınız” çağrısı yaparak onları “egemen devletler” olarak tanıyorlar ve BMe üye  yapıyorlar!...

 Kosova ve Osetya tanınıyor…Ancak sıra Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığına ve egemenliğine  gelince KKTC tanınmıyor.

Kıbrıs Türk halkının self-determinasyon hakkı   yok deniliyor.  Kıbrıs Türk halkına  tek egemenliği kabul ediniz ve eyalet statüsünde Kıbrıs Cumhuriyetine  yama olunuz deniliyor.

 

Sonuç olarak;  Kıbrıs Türk halkı egemen bir halktır.Kıbrıs Türk halkı self-determinasyon hakkı  olan bir halktır.  İki bağımsız ve egemen devlet esastır. Bağımsız ve egemen  iki devlet birbirini karşılıklı olarak tanımalıdır….