Tesadüfe bakın, dün Eoka tedhiş örgütünün iş başındaki Yunan Cuntası ile iş birliği içinde Kıbrısta, Makariyosçulara ve solculara karşı başlatmış olduğu darbenin 41 ci yıl dönümü yanında KKTC...
Tesadüfe bakın, dün Eoka tedhiş örgütünün iş başındaki Yunan Cuntası ile iş birliği içinde Kıbrısta, Makariyosçulara ve solculara karşı başlatmış olduğu darbenin 41 ci yıl dönümü yanında KKTC de yeni kabinenin açıklandığı gün oldu! İster UBP den isterse CTP kanadından yeni oluşuma gösterilen memnuniyetsizliklere rağmen oluşan yeni koalisyon inşallah toplumumuz için hayırlı ve uğurlu olur! Hiç endişeniz olmasın, UBP nin CTP ile gerçekleştirmiş olduğu koalisyon nedeniyle vatan elden gitmeyecek! Aksine her şey daha sıkı bir şekilde kontrol altında sürecek! Tek endişem, iki toplum lideri arasında devam eden görüşmeler sürecindeki karartmalar! Bu karartmalardan ötürüdür ki olumsuz gidişlerin zamanında tespit edilememesi var! Vakit geç olduktan sonra cereyan eden, verilen tavizlerin önlenememesi var! Gelelim 15 Temmuz darbesine! Kırk bir yıl süresince bu başlıkta çok makaleler yazdım! O günlerin canlı tanığı olarak çok yakınlarımda cereyan eden olayları, yaşadıklarımı yazdım! Çevremde gelişen olayları aktardım! Gelinen aşamada 20Temmuzda yaşanan harekatlara, Türkiye nin Kıbrıs a gerçekleştirmiş olduğu çıkarmaya günümüzde “tu kaka” diyen, olumlu gözle bakmayan hatta eleştiri yağmuruna tutan, Rum tarafını haklı gören, mağdur olarak tanıtmaya çalışan kimseler var! Bunlar ne güneydeki, ne de dış ülkelerdeki kimseler. Bunlardan bazıları aramızdaki kişiler! Var sayalım ki 15 Temmuz Eoka ve Yunan Cuntasının darbesine, Türkiye kayıtsız kaldı. “Bekledim de gelmedin” nağmeleri arasında, 20 Aralık 1963 tarihinden itibaren yaptıkları gibi uzaktan baktı, ya da gemilere asker doldurdu, sonra Amerika nın baskıları neticesinde döndü boşalttı! Bunun içinde neler yaşlanacaktı bilir misiniz? On bir yıl boyunca Türklere uygulamış olduklarının beş beterini yapacaklardı. Nitekim Muratağada, Sandallarda, Atlılarda ve daha bir çok yerde yaptıkları ortada! Yanmış insan cesedinin nasıl koku saldığını hiç teneffüs ettiniz mi? Ben ettim! Çocuk, yaşlı hiç fark etmez. Parçalanmış, kolu bir yerde kafası başka, bacağı, gövdesi başka yerde insan cesedi hiç gördünüz mü? Bunları yapanlarla hiçbir güvence faktörü gözetmeden, sizin ve sizden sonraki kuşakların huzurlu ve tehlikelerden azade yaşam sürmesini garantiye almayı düşünmeden, Rumlarla dost olunabileceğine inanabiliyorsanız, buyurun olun! 41 kere maşallah deseniz bile ben olmam! Olsanız bile, bırakın aynı haneyi, aynı sokakta, semte bile yaşanmaz! Gün ışığına çıkan toplu katliamları da gördükçe, gelecek nesilleri tehlikelerin kucağına kimse atamaz!