Yakın geçmişte, 1 Ağustos Salı günü; Adanın  her yanında  Kıbrıs’ın atalarımız tarafından  fethedilmesinin 452’nci, Türk Mukavemet Teşkilatı TMT’nin kuruluşunun 65’nci ve de Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının kuruluşunun 47. Yıl dönümünü coşku ile kutladık.
Geriye dönüp baktığımızda Kıbrıs Türk ve Rum halklarının siyasi eşitliğine dayalı olarak 19 Şubat 1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları temelinde 16 Ağustos 1960 Lefkoşa Antlaşmaları ile  Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edilirken  Garanti Anlaşmaları çerçevesinde Mağusa Limanından 950 Yunan askeri ve 650 Türk askeri adaya ayak basıyordu.
Ancak, Rum-Yunan ikilisinin Megali-İdea hayalleri nedeniyle  Kıbrıs Cumhuriyeti uzun ömürlü olmayacak ve de Rum-Yunan ikilisinin 21 Aralık 1963 Kanlı Noel silahlı saldırıları ile yıkılacak ve de 11 yıl boyunca Kıbrıs Türk Halkı adanın her yanında silahlı saldırılara ve katliamlara uğradı.
Geriye dönüp baktığımızda Enosis’i  bir an önce gerçekleştirmek ve Kıbrıs adasını Yunanistan’a bağlamak isteyen Yunan Cuntası 15 Temmuz 1974’te Makarios’a karşı gerçekleştirilen darbenin ardından Makarios’un yerine getirilen Nikos Sampson 17 Temmuz 1974’te Kıbrıs Helen Devletini ilan etmişti.
Bu gelişmelerin ardından, birlikte hareket etmek için Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sayın Bülent Ecevit diğer garantör devlet İngiltere’ye kadar gidecek ancak eli boş dönecekti.Anavatanımız Türkiye’nin Garanti Antlaşmaları çerçevesinde düzenlediği 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile Kıbrıs’ta iki bölgelilik oluştu, Kıbrıs’a barış ve huzur geldi.
20 Temmuz 1974 Barış Harekatının ardından, yıllarca devam eden  toplumlararası görüşme sürecinde,  Rum-Yunan ikilisinin Enosis’e giden yolu açma hedefleri nedeniyle  olumlu bir sonuca ulaşılamayacaktı.Nitekim, 07 Temmuz 2017  sabahı Rum-Yunan ikilisi sabahın 03.30’unda Crans Montana Konferansını terk etmesinin ardından  sabah saat 09.30’da basın mensuplarına yapmış olduğu açıklamada KKTC Cumhurbaşkanı sayın Akıncı “Bu Bizim Neslin Son Denemesiydi” derken T.C Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: “Federasyon Görüşme Süreci Bir Daha Başlamamak Üzere Sona Erdi” demişti.
Kıbrıs Türk halkı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda büyük mücadeleler verdi.  Ama ne yazık ki haladaha aramızda  ‘sözde’ Federasyon hayali ile yaşayanlar vardır, Federasyon Türküsü söyleyenler vardır. Dahası dünyanın hiçbir yanında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde federasyon türküsü söyleyenler kadar federasyoncu da yoktur!..
Gelinen noktada GKRY lideri Nikos Hristodulidisısrarla görüşme sürecine 07 Temmuz 2017 tarihinde Crans Montana’da kaldığı yerden başlamasını hedeflerken Garanti Anlaşmaları iptal edilmeli, Türk askeri adadan gitmeli, Rum halkı, kuzey Kıbrıs’taki malına mülküne geri dönmeli, demeyi de ihmal etmiyor.  Görüşme sürecini takip edenler çok iyi bilecekler;  Crans Montana görüşme süreci ve öncesinde  2014-2018 yılları arasında Nikos Anastasiadis Hükümetinin sözcülüğünü yapan Hristodulidis, Crans Montana Konferansı günlerinde görüşmeleri terk eden  Rum-Yunan heyetinde olup  konferansın terk edilmesinde ısrarcı olanların başında geliyordu!..
Gelinen noktada GKRY lideri Nikos Hristodulidis, konu çerçevenin yoğun uğraşlar sonrasında edinilmiş olup Kıbrıs’ta çıkmazın aşılmasını sadece AB sağlayabilir diyor!.. Hristodulidis’in öncelikli hedefi, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesidir, Garanti Antlaşmalarının iptali ve Türk  askerinin adadan çıkmasını sağlamaktır, Kıbrıs Türk halkını ‘azınlık’ hakları ile ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyetine yamalamaktır, müzakerelere uzlaşılmış zeminde en kısa sürede yediden başlanmalıdır.
2 Ağustos 2023 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; Toplumsal Direniş Bayramı etkinlikleri çerçevesinde Lefkoşa Atatürk Anıtında  ve Şehitler Anıtı’nda iki ayrı tören düzenlendi. Başkent Lefkoşa’da 1Ağustos coşkusu yaşandı. Lefkoşa Atatürk Anıtı’nda düzenlenen törende Anıt Özel Defterini  GKK Komutanı Tümgeneral  Zorlu Topaloğlu  imzaladı. Piyade Kurmay Yüzbaşı Tuğkan Yavuz günün anlam ve önemini belirten  konuşma yaptı.
Sayın Zorlu Topaloğlu, Anıt Özel Defterine şöyle yazdı:  “Ulu Önder Atatürk, Bugün  Kıbrıs’ın  atalarımızca fethedilmesinin 452’nci, Türk’ün inanç ve desteğiyle kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın 65’nci ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının 47’nci kuruluş yıl dönümüne Kıbrıs Türkü’nün  özgür ve bağımsız bir ülkeye ulaşmasının haklı gurur ve mutluluğunu yaşayarak huzurunuzdayız.  Uzun yıllar baskı ve zulme maruz kalan Kıbrıs Türk halkı; bağımsızlık ve varoluş mücadelesinde  Anadolu’yu gün ve gün takip ederek, temellerini Atatürk ilke ve İnkılaplarının üzerine kurduğu  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile taçlandırmıştır. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı personeli olarak; gösterdiğin hedefe ulaşmak için senin ilkelerinin ışığıyla ilerlemekteyiz..
.. Kıbrıs Türk halkının huzuru, güvenliği ve bağımsızlığı için geçmişte olduğu gibi bugün de canımızı “Ölürsek Şehit, Kalırsak Gazi” düsturu ile seve seve feda etmeye hazırız.
Bu duygu ve düşüncelerle manevi huzurunuzda saygıyla eğilirken, tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla anıyoruz.”
Törende günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Piyade Kurmay Yüzbaşı Tuğkan Yavuz; Kıbrıs tarihine yön veren gelişmelerin yıl dönümünün önemini anlamak için tarihte bugün yaşananları hatırlamak gerektiğini belirtti. İngiliz hakimiyeti altındaki dönemin Rumların Enosis ideallerine karşı  Kıbrıs Türk’ünün varoluş mücadelelerine sahne olduğunu ifade eden  Yavuz; 1 Ağustos 1958’de Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kurulduğunu belirtti ve “Türk Mukavemet Teşkilatı mensupları, damarlarındaki asil kandan aldığı güçle elde etmiş oldukları yemine sadık kalarak mücadele ve direnişi  hiçbir zaman bırakmamıştır” dedi. Kıbrıslı Türklerin hakları gasp edilerek Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yıkıldığını ve Kıbrıs Helen Cumhuriyeti’nin kurulduğunu anlatan Yavuz, bunun sonrasında ise Kıbrıs Türküne yönelik baskı ve zulümlerin arttığını söyledi..
..Türkiye’nin  Garanti Anlaşması’ndan doğan haklarını kullanarak 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nı yaptığını ve halkın özgürlüğüne kavuştuğunu kaydeden Yavuz, “Adaya ikinci kez barış ve huzur ortamı Mehmetçik ile Mücahidin omuz omuza vermiş olduğu mücadele ile 1974 yılında gelmiştir. Kıbrıs Türk Halkının varoluş nişanesi  Türk Mukavemet Teşkilatı, 1 Ağustos 1976’da misyonunu tamamlamış, Devletinin silahlı gücü Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na dönüşmüştür” diye konuştu.
Lefkoşa’da 2. Tören Şehitler Anıtı’nda yapıldı.  Saat 10.00’da yapılan törende anıta çelenkler sunuldu. Saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı ile bayrakların göndere çekilmesiyle devam eden tören, Topaloğlu’nun Anıt Özel Defteri’ni imzalamasıyla sona erdi.
Sayın Topaloğlu, Anıt Özel Defteri’ne şöyle yazdı: “Aziz şehitlerimiz, Kıbrıs’ın Türk egemenliğine girmesinin 452’nci, Kahraman Mücahit ve Mücahidelerimizin sarsılmaz inanç ve desteğiyle kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın 65’nci ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin teminatı olan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 47’nci kuruluş yıl dönümünde daha özgür ve mutlu olarak huzurunuzdayız. Bizler bugün şanlı bayrağımızın gölgesi altında özgürce yaşayabiliyor ve geleceğe güvenle bakabiliyorsak bu sizlerin vatan aşkı ile yanıp tutuşan yürekli mücadeleniz sayesindedir..
.. Sizler, canlarınızı ve kanlarınızı gözünüzü kırpmadan feda ederek,  Cumhuriyetimizin tarih sahnesinde onur ve gururla yer almasını sağladınız. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı olarak Yüce Türk Milleti’nin bizlere verdiği vazife ve Anayasa ile yasalardan aldığımız yetkilerle, kanlarını dökerek, canlarınızı vererek kazandırdığınız bu kutsal vatan topraklarını koruma görevini sonsuza dek yerine getireceğiz.  Aziz Şehitlerimiz!.. Sizleri saygı, minnet ve şükranla anıyor, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz.”
Gerçek şu ki; gelinen noktada Kıbrıs’ta yeni bir müzakere süreci ancak ve ancak; bağımsız ve egemen iki devlet temelinde ve de Kıbrıs Türk Halkının Eşit Uluslararası Statüsünün  kabul görmesiyle başlanabilir. Anavatanımız Türkiye de bu siyasete destek vermektedir.
Nitekim, 1 Ağustos etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen Mukavemet Yol Koşusunun ödül töreninde konuşan KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk Devletleri Teşkilatına Gözlemci Üye olarak katılmasıyla tüm dünyaya adada iki ayrı devlet, iki demokrasi, iki halk olduğunun gösterildiğini dile getirdi. KKTC’nin Türk devletleri teşkilatına gözlemci üye olarak katılmasıyla, tüm dünyaya adada iki ayrı devlet , iki ayrı demokrasi, iki halk olduğunun gösterildiğini belirten KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “Artık bir federasyon çatısı altında görüşmelere anavatanla bağların koparılmasına, AB içerisinde tek egemenliğe, bizlerin Osmosis yoluyla zaman içerisinde tüketilmesine, zaman içerisinde AB içerisinde buranın Rum ve Yunanın egemen olacağı bir statüye dönüşmesine asla müsaade etmeyeceğimizi tüm dünyaya haykırıyoruz” dedi.
Devlet sahibi olmanın öneminin devamlı olarak yeni nesillere anlatılması gerektiğini dile getiren sayın Ersin Tatar, Kıbrıs Türkünün bekasının kendi çatısı altında olduğunu vurguladı. Kıbrıs Türklerine yakışanın devlet sahibi bir halk olarak devam etmesi olduğunu kaydeden sayın Ersin Tatar, tüm bunların hayat bulması  için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak ve mukavemet ruhunu devam ettirmenin en büyük temennisi olduğunu ifade etti.
Gerçek şu ki; gelinen süreçte Rum-Yunan ikilisi Megali-İdea hayali ile yaşamaya devam ederken Komünist AKEL Partisinin Mart 1966’da 11. Kurultayında aldığı Enosis  kararı vardır.  30 Temmuz 1964’te, 26 Haziran 1967’de Rum Temsilciler Meclisinde alınan Enosis kararları vardır. 15 Ocak 1950 Enosis Plebisitinin Rum okullarında okutulması yönünde  Rum Ortodoks Kilisesi ve ELAM’ın  desteğinde Rum Meclisinde 10 Şubat 2017’de alınan  karar vardır.
Rum liderliğinin Megali-İdea hayalleri çerçevesinde hedefledikleri siyasi çözümde Kıbrıs Türk halkına iyi bir gelecek yoktur. Kıbrıs Türk Halkı,  uzun yıllardan beri ambargolar, izolasyonlar altında yaşam mücadelesi  vermektedir. Kıbrıs Türk Halkına, Ekonomi, Ulaşım, Turizm, İletişim ve Spor alanlarında Kıbrıs Türk halkına insanlık dışı ambargolar uygulanmaktadır.
Sonuç olarak; GKRY, dünden bugüne Enosis hayali ile yaşarken, ‘sözde’ yeni bir federasyon görüşme sürecine  Kıbrıs Türk Halkı asla ‘evet’ demeyecektir.
Kıbrıs’ta yeni bir müzakere süreci; Bağımsız ve Egemen İki Devlet Temelinde ve Kıbrıs Türk Halkının Eşit Uluslararası Statüsünün  Kabulü ile başlayabilir, diğer bir değişle  KKTC’nin tanınmasıyla başlayabilir .
Kıbrıs Türk halkına düşen görev  bağımsız ve egemen  devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..