Güneyden Kuzeye en rağbet gören akış, et akışıdır.

İster büyükbaş olsun isterse küçükbaş, hayvan etinin güneyle kuzey arasındaki fiyat farkındaki uçurum nedeniyle son zamanlarda tavan yapan döviz değer artışları bile durduramamıştır!

Geçtiğimiz gün yine 300 kilo civarında büyükbaş hayvan eti kaçakçılığına polis müdahale etti.

Hayvan üreticileri ve yetiştiricileri Birlik Başkanı “maliyet düşmedikçe kaçakçılık devam edecek” diyor!

Küçükbaş Hayvan üretici ve yetiştiriciler Birlik Başkanı ise daha radikal bir yaklaşımla cezaların artırılmasını talep ediyor ve “kaçakçılara on yıl ceza verilsin” açıklamasında bulunuyor.

Bu keşmekeş içinde vatandaş et e ne yazık ki vitrinden bakmaya devam ediyor.

Bir yerel gazetemiz kısa bir süre önce güney ve kuzey arasındaki, birde Türkiye deki fiyatları mukayeseli olarak verdi. Yaşayarak tanıklık ettiğimiz bu fiyat farkları cidden dudak uçuklatacak açıklıkta.

Kuzeyde et fiyatlarını yüksekte tutan etkenler sadece maliyet yüksekliğinden mi? Sanmıyorum!

Kuzeyde kasap vitrinlerindeki kuzu eti fiyatları 35-45 TL arasında oynarken, yine kuzeyde ama bu kez markette satılan kuzu eti fiyatları neredeyse iki katına çıkabiliyor( 69TL). Neden acaba? Aynı farklar büyükbaş hayvan etleri içinde geçerli.

Defaten yazdığım bir konu daha var, güneyden kaçak getirtilen büyükbaş etler her nedense hep “inek” eti olarak isimlendiriliyor ama bizim kasap ve marketlerdeki etlerin adı hep “dana” oluyor.

Halbuki vatandaş çoğu yerde düpedüz k a n d ı r ı l ı y o r!

Halka dana eti adı altında inek veya yaşlı hayvan etleri satılıyor.

Kuzeyde bunu sanırım Belediyelerin denetlemesi gerekiyor.

Örneğin Lefkoşa Belediyesinde böyle bir denetleme mekanizması var mı?

Zaman, zaman ölü hayvan eti satan kasap dükkanlarından söz ediliyor.

Vatandaşı zehirleyen bu gibi müesseseler deşifre ediliyor mu?

Teşhir ediliyor, vatandaş uyarılıyor mu?

Bu güne kadar duymadım, işitmedim!

Sonuç itibarıyla olan vatandaşa oluyor, ya kazıklanmaya devam ediliyor, ya da sağlıksız et tüketmekle, ölü ya da hastalıklı hayvan eti yemekle yüz yüze bırakılıyor!

                                              *****************

Tahsin’le farklı politik görüşlerimiz vardı, dünyaya farklı pencerelerden bakıyorduk ama o bunları öne çıkaran, ilişkilerini bunlar üzerine kuran biri değildi.

Çocukla, çocuk, büyükle büyük olabilen, her kesimdeki, insanlarla dostluk kurabilen, saygıda, sevgide kusur etmeyen bir yapısı vardı.

Çok zamansız ve elim bir şekilde aramızdan ayrıldı.

Yeşilırmaktan, Dipkarpaza trafik kazalarına olan duyarlılığı artırmak adına  dokuz günde 200 km yol yürüyerek bunu kanıtlamıştı. Ona Tanrıdan rahmet yaslı ailesine metanet dilerim. Toprağı bol olsun.