UBP nin geçtiğimiz akşamki aday tanıtım şöleninden sonra bir kez daha anladım ki UBP nin en büyük rakibi yine kendisidir!
2013 seçimlerinde yaşanan travmaları yaratan, sonrasındaki gelişmelerle adeta iki parçaya ayrılan UBP, Genel Başkanlığa gelen genç ve dinamik Hüseyin Özgürgün le birlikte toparlanmayı başarmış, geçtiğimiz akşam yaşanan coşkulu şölenleri sıradan etkinlikler haline sokmuştur.
Haliyle Hüseyin Özgürgün en büyük hedef haline gelmiştir.
UBP dışında tezgahlanan senaryolarla “Özgürgün kesiliyor” ortamı yaratılarak hedef haline sokulmaya çalışılan UBP Genel Başkanı saf dışı bırakılmaya uğraşılmaktadır!
Dikkat buyurun, bu başlığı sürekli işleyen organların kimler tarafından yönetildiğini araştırın!
Ne var ki UBP li geçmişte yaşamış olduğu oyunlara bir daha gelmeme kararlılığındadır.
Tek bir yumruk halinde Hüseyin Özgürgün etrafında kenetlenerek, daha güçlü ortamlara,
tek başına iktidarlara yürüyebilmenin ancak bu şekilde mümkün olduğunu kavramış bulunmaktadır.
Rüzgar ekmenin bedelinin, fırtına biçmek olduğunun bilinci içinde oynanmak istenen oyunlara asla fırsat verilmeyeceği geçtiğimiz akşamki şölenle adeta teyit edilmiş durumdadır!
UBP Onursal BaşkanıDr Derviş Eroğlu tanıtım şölenindeki konuşmalarında bir konuyu dikkatlere getirdi.
Defaten işlemiş olduğum bu konu bir seçim sürecinde çok önemli yer tutmaktadır.
Sandıklara sahip çıkmak!
Seçim sandığındaki gelişmeleri bizzat yaşayan ve sonuçlarından etkilenen biri olarak şunu vurgulamak isterim.
Seçim sandıkları en büyük yalnızlığı ne zaman yaşar bilir misiniz?
Siyasi partilerin almış olduğu sonuçlar ortaya çıktıktan hemen sonra yaşar!
Kimi sandık görevlisi mutluluktan, sandığında alınan başarılı sonuçları genel merkezine ya da İlçesine duyurma heyecanı içinde sandığı terk edip gider, kimi ise başarısız sonuçların küskünlüğü içinde “Allah belanızı versin” öfkesinde evinin yolunu tutar, o da gider!
Geride kalan görevlilerin, o günün yorgunluğunun da etkisiyle üzerine rehavet çöker.
Hangi aday ne kadar tercih almış, kim öndeymiş, kim arkada kalmış,
takdir sandıkta kalan partili görevlinindir.
Ha, partili görevli kalmamışsa sandıkta, o partinin adaylarının durumu Allaha kalmıştır!
Bu nedenlerdendir ki sonuna kadar sandıklara sahip çıkacak,
en son oy değerlendirilene kadar görevini yapacak kimseleri o görevlere getirmek zorunluluğu vardır.
Bilmem anlatabildim mi?