1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramımız kutlu olsun. Kıbrıs’ın Atalarımız tarafından fethinin 453’ncü, Türk Mukavemet Teşkilatı TMT’nin kuruluşunun 66’ncı, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının kuruluşunun 48. Yıl dönümleri nedeniyle mutluyuz, gururluyuz.
Bu vesileyle aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken; gazilerimizi, Mücahit halkımızı, TMT mensuplarını, kahraman Mehmetçiklerimizi saygıyla selamlıyorum..
Kıbrıs Türk halkı bugünlere büyük mücadeleler vererek geldi. Konu ile ilgili olarak yapmış olduğu ve yerel yazılı basınımıza yansıyan açıklamasında günümüzde Kıbrıs Türk halkının barış ve huzur içinde yaşadığını, bunun değerinin iyi bilinmesi gerektiğini ifade ederek Kıbrıs’ın 453 yıl önce Osmanlı Devleti tarafından 80 bin şehit vererek Venediklilerden alındığını ve 350 yıl süren Osmanlı döneminde adada herkesin barış ve güvenliğinin sağlandığını dile getiren KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 1 Ağustos nedeniyle Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığına başarılar diledi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar; Rum-Yunan ikilisinin, İngiliz döneminde nüfus oyunları ile adanın Rum-Yunan ikilisinin olduğuna dair algı yaratmaya çalışıldığını söyledi. Liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve dava arkadaşlarının önemli mücadelesi ve Türkiye’nin desteğiyle adanın Yunanistan’a bağlanmasına izin verilmediğine değinen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, adanın Yunanistan’a bağlanması için Rumların İngilizlere yarattığı baskıya engel olunduğunu belirtti..
..TMT’nin verdiği mücadelenin önemine değinen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar; adanın Yunanistan’a bağlanması için Rumların İngilizlere yarattığı baskıya engel olunduğunu belirtti ve de 1976 yılında kurulan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının (GKK) düzenli bir ordu olarak gurur kaynağı olduğunu söyledi.
..Liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve dava arkadaşlarının önemli mücadelesi ve Türkiye’nin desteğiyle adanın Yunanistan’a bağlanmasına izin verilmediğine değinen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, adanın Yunanistan’a bağlanması için Rumların İngilizlere yarattığı baskıya engel olunduğunu belirtti..
Gerilere dönüp bakacak olursak; Rum-Yunan ikilisinin Megali-İdea fikrini benimsemesinin ardından Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakını hedefleyen girişimlerinin II. Dünya Savaşı sonrası hız kazandığını görmekteyiz. Bunun bir sonucu olarak Kıbrıs Türk Halkı, bu adada ulusal varlığını ve kimliğini koruyabilmek ve insanca bir yaşam sürdürebilmek için gerektiği zaman çeşitli eylem ve davranışlarda bulunmuştur.
Rum-Yunan ikilisinin 1821’den beri etkin bir şekilde Enosis’i gerçekleştirme çabaları sonucu kurulan ve yer altı örgütü EOKA (Etniki Organosis Kyprion Agoniston: Kıbrıs’lı Savaşçılar Milli Organizasyonu) Yunanistan Dışişleri Bakanı Stefanopulos’un direktifi ile 1 Nisan 1955’te faaliyete geçer. Kaynak: Sabahattin İsmail, 150 soruda Kıbrıs Sorunu , s. 41 Kastaş Yayınları, İstanbul, 1998
EOKA tedhiş örgütünün hareketlerine karşı Kıbrıs Türkleri arasında çeşitli yapılanmalar oldu. KITEMB (Kıbrıs Türk Mukavemet Birliği) ve Kıbrıs Türk Komandoları, Kara Çete, Volkan (Var Olmak lazımsa Kan Akıtmamak Niye) , 9 Eylül Cephesi. Kaynak: Ulvi Keser, (1955-1963) Kıbrıs’ta Yeraltı Faaliyetleri ve TMT
Bu örgütler siyasal bir temelden yoksundular. Bireysel eylemler yarardan çok zarar veriyorlardı. Bu örgütler direniş tohumlarıydı ama yeterli değillerdi. Savunma ve direniş hareketini daha etkili bir şekilde yürütebilmek için siyasi liderlikle uyumlu çalışabilecek, düzenli örgütlü ve disiplinli bir yer altı örgütünün oluşturulması gerekmekteydi. Kaynak: Mehmet Salih Emircan, KKTC’de Tören, Bayram ve Anma Günleri, s.82, KTMD Yayını 11, Lefkoşa, 2007
TMT’nin kurulmasını gerektiren faktörlerin başında, EOKA’ya karşı hissedilen boşluğun doldurulmasının yanında mevcut mukavemet örgütlerini tek çatı altında toplayacak, daha etkin olacak bir teşkilata duyulan ihtiyaç gelmekteydi. Rauf R. Denktaş, o günlerde düşüncelerinde oluşmaya başlayan yeni bir yer altı örgütünün kurulmasını gerektiren faktörleri şöyle sıralamaktadır. Kaynak: Aydın Akkurt, Atatürk İlkeleri ve İnkılapları Tarihi Enstitüsü, s.15, Ankara, 2007
1-EOKA’nın siyasi liderliğe bağlı olarak Rumların siyasetini güden bir yer altı teşkilatı halinde etkili faaliyeti, Türk cephesinde hissedilen boşluk,
2-Kıbrıs Türk halkının bölgesel ve birbirinden ayrı mukavemet hücrelerinin etkili bir şekilde faaliyet gösterebilmesi ve bu faaliyetlerin Türk davasına hizmet edebilmesi için gerekli görülen ‘Tek Çatı’nın kurulması,
3-Türkiye’deki mukavemetçilerle bağlantı kurulması,
4-Uzun vadeli bir mukavemet için halka ve desteğe itimat telkinidir.
23 Kasım 1957 akşamı, Lefkoşa varoşlarında karma nüfuslu Eğlence köyünde, Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs Konsolosluğu görevlisi Mustafa Kemal Tanrısevdi’ye ait evde; Rauf R. Denktaş, Mustafa Kemal Tanrısevdi ve Dr. Burhan Nalbantoğlu Kıbrıs Türkünün direnişine yeni bir ciddiyet kazandıracak olan sivil liderlik yönetiminde Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatını (TMT) kurdular.
Yeraltı Teşkilatının adı “Türk Mukavemet Teşkilatı” olarak belirlenirken; Rauf R. Denktaş “Mülayim”, Mustafa Kemal Tanrısevdi “Nazım” ve Dr. Burhan Nalbantoğlu “Raci” kod adını alır. Kaynak: Aydın Akkurt, Atatürk İlkeleri ve İnkılapları Tarihi Enstitüsü, s. 38, Ankara
23 Kasım 1957 akşamı hazırlanan bildirilerin basımını ve çoğaltılmasını Dr. Burhan Nalbantoğlu üstlenir. Örgütün, Türk Lisesi öğrencileri tarafından teksir edilen bildiriler , 26 Kasım 1957 akşamı TMT’ye alınan güvenli Volkan’cıların yardımıyla tüm adaya dağıtımı sağlanır. Tüm direnişçiler, TMT’ye destek olmaya ve teşkilatta yer almaya çağrıldı. TMT bildirilerinin ilk atıldığı yer ise Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ün evidir. Kaynak : Aydın Akkurt, Atatürk ilkeleri ve İnkılapları Tarihi Enstitüsü, s.40, Ankara
Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı Merkez Komitesinin yayınladığı ilk bildiride şöyle deniliyordu:
“KIBRIS TÜRK HALKINA
‘Volkan’ , ‘9 Eylül Cephesi’ ve buna benzer teşkilatlar lağvedilmiştir. Bunun yerine, Kıbrıs Türkü’nün bağrından çıkmış, gerek Emperyalist Sömürge İdaresine gerekse Kıbrıs’ı Yunanistan’a ilhak yolunda Enosis’i temine çalışan Rum sürülerine karşı Kıbrıs Türklerini savunma görevini üstlenmek üzere yeni bir teşkilat kurulmuştur. Bu bir saldırı değil, savunma teşkilatıdır. Bütün Kıbrıs Türklerini bu teşkilata destek olmaya ve bu teşkilat içinde yer almaya çağırıyoruz.
Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı Merkez Komitesi
Sonuç olarak; Rum tedhiş örgütü EOKA’nın yarattığı terör ortamında EOKA’ya karşı bir alternatif olarak doğan Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT); “Kıbrıs’ta Biz De Varız ve Var Olmaya Devam Edeceğiz” diyen Kıbrıs Türk halkının yer altındaki sesi olarak çalışmaya başlıyordu.. DEVAM EDECEK..