Rum-Yunan ikilisinin Megali-İdea hayallerinden kaynaklanan  Kıbrıs sorunu resmi olarak 1954 yılında anavatanımız Türkiye’nin gündeminde yer almaya başlamıştır.  Bu tarihe kadar Kıbrıs adasını ele geçirmek isteyen Yunanistan karşısında sessiz bir politika izlemeyi uygun gören anavatanımız Türkiye’nin  bu sessizliğinin nedeni, Kıbrıs’ın İngiltere’ye ait bir ada olmasından kaynaklanıyordu..
15 Ocak 1950 Enosis Plebisitinin ardından Rum-Yunan ikilisi, konuyu BM’e taşıyarak ‘sözde’ Kıbrıs halkına self-determinasyon hakkı isteyecek ancak anavatanımız Türkiye’nin İngiltere desteğinde yer alan girişimleri nedeniyle Rum-Yunan girişimlerinin  1954’te sonuçsuz kalmasının ardından 1 Nisan 1955’te EOKA tedhiş örgütü, E. Alb. Grivas’ın liderliğinde  Yunanistan desteğinde  faaliyete geçiyordu. Bilindiği üzere Grivas Türk İstiklal Savaşı yıllarında  İzmir’e ayak basan Yunan Ordusunda görevli Kıbrıs kökenli Asteğmendi. EOKA tedhiş örgütünün faaliyete geçmesiyle 1955-1958 döneminde Kıbrıs Türk Halkı 33 karma köyü terk etmek durumda kalmışlardı.
Geriye dönüp baktığımızda 29 Ağustos 1955’te  İngiltere’nin girişimleriyle Londra’da Kıbrıs ve Doğu Akdeniz meseleleri konusu  ile ilgili olarak Konferans düzenlenmişti. Konu Londra Konferansında Yunanistan,  self-determinasyon ve Enosis isteklerini yinelerken, İngiltere Dışişleri Bakanı Macmillan, İngiltere’nin NATO ve Bağdat Paktı içinde görevlerini yerine getirebilmesi için Kıbrıs’ın tümünün İngiltere’nin elinde kalması gerektiğini öne sürüyordu.
Diğer yandan  Türkiye Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu “Statükonun korunmaması halinde Kıbrıs’ın Türkiye’ye verilmesi gerektiğini savunarak bunun en doğru yol olacağını dile getiriyordu. Keza, 24 Ağustos 1955’te de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Adnan Menderes  adanın statüsünde bir değişiklik olacaksa “Kıbrıs’ın  Türkiye’ye verilmesini isteyerek Adanın iki toplum arasında bölünmesine karşı olduğunu ifade ediyordu.  
28 Ocak 1957 tarihinde bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada  ise T.C Başbakanı Adnan Menderes, “Taksim”e taraftar olduklarının işaretini vermişti. Anavatanımız Türkiye’nin ‘Taksim’ tezini benimseyerek önemli bir ödün vermesine karşın, Rumların yarattığı terör olayları durmamış, tam tersine artmıştır. Kıbrıs sorununa  “Taksim” yoluyla bir çözüm bulunması konusunda gerek anavatanımız Türkiye ve gerekse Kıbrıs Türk Halkı; Kıbrıs Türk’tür Partisi Lideri Dr. Fazıl Küçük ile birlikte hareket etmişlerdir.
3 Mayıs 1957’de Bursa’da düzenlenen büyük mitingte yapmış olduğu konuşmasında TC Başbakanı Adnan Menderes,  “Bizim  Yapabileceğimiz Fedakarlığın Son Haddi, Son Merhalesi, Kıbrıs’ın Taksimi’nden İbarettir” demiş ve de adada uygulanacak başka bir çözüm şekline karşı çıkacaklarını vurgulamıştı!. 
27 Ocak 1958’de Bağdat Paktı Konseyi’nin Ankara’da yapacağı zirve toplantısı öncesinde Kıbrıs sorununa ilişkin diplomatik temaslar daha da sıklaşırken Kıbrıs’ta ve anavatanımız Türkiye’de hava hayli gerginleşiyor ve de 1 Ocak 1958’de Kıbrıs Valisi Foot Londra’ya giderken, liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve  Rauf R. Denktaş  Ankara’ya çağrılıyordu..
Konu ziyaret gününde TMT’nin kuruluşunu dile getiren  Rauf R. Denktaş  “Silah yardımı ve eğitici lazım. Biz bu işi  kendi başımıza yürütemeyiz” derken konu Özel Harp Dairesi  bilgisine getirilecek ve TMT’nin teşkilatlanmasına gidilecekti.
Rum-Yunan ikilisinin tarihin derinliklerinden gelen Megali-İdea hayalleri çerçevesinde Enosis’i gerçekleştirme adına  kurdukları ve 1 Nisan 1955 tarihinde faaliyete geçirdikleri EOKA tedhiş örgütüne karşı  kurulan ve bugün kuruluşu 1 Ağustos 1958 olarak kabul edilen Türk Mukavemet Teşkilatı  (TMT) etrafında bütünleşen Kıbrıs Türk halkı, anavatanımız Türkiye’nin desteğinde yıllarca büyük mücadeleler verecekti.
Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), kuruluş amacına uygun olarak organize edeceği savunma için en önemli şey olan silahlanma çalışmalarını 1 Ağustos 1958 tarihinden itibaren  başlatır. 16 Ağustos 1958 günü  ilk  “Bereket”, Erenköy’e vasıl olur. Teslim alınan ‘Bereket’, “Bereket Çadırlarında” depolanır.   “Bereket”; TMT  emrine Türkiye’den gönderilen savunma amaçlı her çeşit silah ve patlayıcı yükünün kod adıdır. Çok büyük bir kısmı, balıkçı sandalları ile ve de her türlü risk göze alınarak Erenköy bölgesine taşınan “Bereket”, ilerleyen günlerde Yeşilırmak köyüne, Akdeniz köyü ve de  Balalan köyü eklenmişti.
Bereket Çadırlarına depolanan yük, daha sonraki günlerde, İngiliz Sömürge İdaresinin ve Rum halkının dikkatini çekmeden fakat yaşamsal büyük risk alınarak adsız  kahramanlar tarafından çeşitli yöntemlerle Kıbrıs’ın her tarafındaki direniş noktalarına ulaştırıldı.  Çeşitli şekillerde elde edilen mühimmat Sancakların kaydına geçtikten sonra  Kovanlar’a veriliyordu.. Bu silahlar usulüne göre temizlenip ambalaj yapıldıktan sonra iki kişinin sorumluluğuna verilerek gizli yerlerde saklanıyordu. Bu saklama işlemine ‘Çanaklama’ deniliyordu.
Türk Mukavemet Teşkilatı adına ilk silah eğitimi, 18 Ağustos 1958 tarihinde Ankara’da Özel Harp Dairesi Başkanı E. Tümgeneral Daniş Karabelen (Kod Adı Cankurt) tarafından verilmiştir.  Bu eğitimi alan ilk Hasretçilerimiz ; Dr. Burhan Nalbantoğlu, Saydam Ahmet, Salih M. Boyacı, Mehmet Ali Akpınar, Salih Biray, İsmet Cin, Hilmi Şevket ve Bayraktarlık Karargahı telsizcisi Besim adındaki direnişçilerdi.
19 Şubat 1959 Zürih ve Londra Anlaşmaları ile 1960 Kıbrıs Cumhuriyetinin temelleri atıldı. Ne var ki, Kıbrıs Türk ve Rum halklarının siyasi eşitliğine, egemenliğine ve ortaklığına  dayalı olarak 16 Ağustos 1960 Lefkoşa Antlaşmaları  ile 950 Yunan Askeri   Alayı ve 650 kişilik Türk Askeri Alayı adaya ayak basarken ilan edilen Kıbrıs Cumhuriyeti, Rum-Yunan ikilisinin Megali-İdea hayalleri nedeniyle uzun ömürlü olmayacaktı.
Nitekim, Rumların 21 Aralık 1963 Kanlı Noel silahlı saldırıları ve katliamları ile 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti  yıkılırken Rum-Yunan silahlı saldırıları kısa sürede ada geneline yayılacaktı. 22 Aralık 1963 günü kendini deşifre eden efsanevi Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) etrafında bütünleşerek, anavatanına güvenerek ve inanarak milli mücadelesini sürdüren  Kıbrıs Türk Halkı Direndi!.. Direndi!.. Ay Yıldızlı Bayrağı İçin!.. Direndi İstiklal Marşını Okuyabilmek için!. Direndi! Atatürk ilke ve Devrimleri Doğrultusunda Yürüyebilmek İçin!.
Gerçek şu ki; Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), ilkeleri doğrultusunda verdiği savaşımında başarılı olmuş ve 1958-1960 ve 1963-1974 döneminde; Kıbrıs Türk halkının direnişini örgütlemiş, Rum silahlı saldırıları karşısında Kıbrıs Türk Halkının ayakta kalmasını sağlamıştır. Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT),  vermiş olduğu mücadelesi ile  öncelikle Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakını önlemiştir. Kıbrıs Türk Halkına 16 Ağustos 1960’ta ilan edilen Kıbrıs Cumhuriyeti’ne kurucu ortaklık hakkını , siyasi eşitlik hakkını, egemenliğe ortaklık hakkını ve anavatanımız Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü altında güven içinde yaşama hakkı kazandırmıştır.
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Enosis’e sıçrama tahtası olarak kabul eden Rum-Yunan ikilisinin 21 Aralık 1963’te başlayan  ve 11 yıl boyunca devam eden silahlı saldırılarına ve katliamlarına karşı Kıbrıs Türk halkı TMT etrafında bütünleşerek verdiği mücadelenin sonunda 20 Temmuz 1974 Barış Harekatının mutluluğunu yaşadı.
13 Şubat 1975’te, Kıbrıs Türk Federe Devletinin kurulmasını müteakip , efsanevi TMT’nin temelleri üzerine 1 Ağustos 1976’da Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı kurulmuştur. Federe Devlet Anayasası,  Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının  kuruluşunu bir kanuna bağlamış ve 23 Kasım 1976 tarihinde Güvenlik Kuvvetleri Kuruluş, Görev ve Yetki Yasası çıkarılmıştır.
TMT, Kıbrıs Türk halkının her şeyi idi. Kıbrıs Türk halkı; Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) ile bütünleşmiştir.  Yıllarca yokluklar, baskılar ve imkansızlıklarla boğuşan Kıbrıs Türk halkı birlik ve beraberliğini ve inancını yitirmeden TMT’nin verdiği moral ve TMT’ye olan inançla mücadele etmiştir. Türk Mukavemet Teşkilatı’nın  başarısının temelinde “Halkla  Bütünleşme” vardır, “İnsanlık Değerlerine Saygı” vardır. Kıbrıs Türk Halkı , TMT ruhu ile büyük başarılar kazanarak bugünlere gelmiştir. Azmini ve gücünü Türklüğün şanlı tarihinden, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten ve Kuva-yı Milli ruhundan alan Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), Kıbrıs’ın İngiliz Sömürge Yönetiminden Yunanistan’a ilhakını önlemesinin yanı sıra, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs’ta en az Rumlar kadar söz sahibi olduğunu  herkese  kabul ettirmiştir.
Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), Kıbrıs’ta Türklüğün onur ve şerefini çiğnetmemiş, Kıbrıs’ta Türklüğe  bir  ‘Vatan’ ve bir ‘Devlet’ yaratmıştır. Kıbrıs Türk Halkı;  aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin canı ve kanı pahasına kurulan bağımsız ve egemen  devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve bayraklarımızı ilelebet dalgalandırmak azminde ve kararındadır.
Erenköy’den Anadolu sahillerine giden lojistik yolu açan Bereketçilerimiz, Kıbrıs Türk halkının Ulusal Varoluş Mücadelesine adını altın harflerle kazıyan milli kahramanlarımızdır. Kıbrıs Türk halkının  milli mücadelesinde canını ve kanını veren aziz şehitlerimiz vardır, eceli ile vefat edenler vardır, evinin bir köşesinde hasta yatağında yatanlar vardır. Onlar hep görevlerini yerine getirmenin huzuru içinde bizden tek bir şey  istemektedirler!.
“Milli Mücadelenin nasıl ve hangi koşullarda verildiğini, bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin  kuruluşuna giden yolda yaşananları ve bugünkü özgürlük ortamına nasıl gelindiğinin bilinmesini ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkılmasıdır,  KKTC’nin  tanınmasını ve tanıtılmasının sağlanması ve de ebediyen yaşatılmasıdır.”
Yıllarca devam eden federasyon görüşmelerinden sonuç alınamamasının ardından 15 Kasım 1983’te bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edilmiştir.  Kıbrıs Türk halkına düşen görev; anavatanımız Türkiye’nin desteğinde  bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin tanınmasını sağlamaktır..
Bu vesileyle bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi kahraman Mehmetçiklerimizi, Türk Mukavemet Teşkilatı mensuplarını, Mücahit halkımızı  saygıyla selamlıyorum.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..
 
Kaynak: 1- Mehmet Salih Emircan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde  Tören, Bayram ve Anma Günleri, Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği Yayını: 11 , s.82,  Ajans Yay. Ltd. Yıl 2007
Kaynak: 2- E. Alb. İsmail Tansu, Aslında Hiç Kimse Uyumuyordu, Yıl 2001, Minpa Matbaacılık, Ankara
Kaynak: 3- Aydın Akkurt, Türk Mukavemet Teşkilatı, 1957-1958 Mücadelesi, s. 15, Yıl 1999
Kaynak: 4- Rauf R. Denktaş, Cevdet Sunay ve Kıbrıs Türkü, Belge Dergisi,  19 Haziran 1982, sayı: 10
Kaynak: 5- Hasan Mutlu, Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı, s.23, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Ankara, 2007
Kaynak: 6- T.C Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu. Dr. Mustafa Albayrak, Türkiye’nin Kıbrıs Politikaları (1950-1960) s.13