Çoğu zaman giden yılı uğurlarken “ ohh kurtulduk, yeni yıl çok daha güzel olsun” dileklerinde bulunuruz ama geride bıraktığımız bu yıl farklı. Gerçek anlamda 2020 yılı insanlık için kabusa dönüşen bir yıl oldu.
Miladi takvimden söz ederken “milattan ünce” ya da “milattan sonra” deriz ya, işte 2020 yılından söz ederken “koronadan önce” koronadan sonra” dedirtecek kadar dünya insanlığını etkileyen bir yıl oldu.
Mücadele yıllarına ait sıkıntı ve ölümler içeren makaleler yazdım, trafik kazlarında en yakınlarımızı kaybederken, trafiğe kurban verirken acı dolu feryatları gök kubbeye kadar uzatan yazılar yazdım, toplumsal sorunları gündemde tutabilmek adına çok ama çok kalem oynattım ancak bilinmeyen, meçhul bir insanlık düşmanına karşı neler yazılabilir, işte burada üzülerek itiraf etmeliyim, şaşırdım ve kaldım!
Yılın başlarında, isim babası her kimse Corana virüsü, ya da Covid 19 gibi fantastik yakıştırmalarla sahneye çıkan ama milyonlarca insanın yaşamını karartan, yine milyonla insanın yaşamını sonlandıran bir afetle karşılaşabileceğimizi kim düşünebilir, kim hesap edebilirdi?
Yaşananlar bana bir bilim kurgu filmi gibi geliyor!
Bilinmeyen, meçhul düşmanın dünya insanlığına karşı bir savaşı izlenimi veren, çare olabilecek her aşı üretildiğinde değişimlerle çare arayışlarını boşa çıkaran akıllı ve de donanımlı bir dünya düşmanı gibi!
Bu yazdıklarım sizlere deli saçması gibi gelebilir, hayal ürünü, fantastik bir filimden alınan yaklaşımlar izlenimi de verebilir ama sorarım, Corana virüsün çıkış noktası olan Çin den acı feryatlar geliyor mu?
Aksine aşı üretiminin haberleri gelmekte!
Ülkeler bu aşılardan edinmek için adeta sıraya girmiş, beklemekte.
Dünya ekonomisinin büyük sarsıntılar geçirdiği ortada.
1929 de dünyayı sarmalayan ekonomik krizde bile %15-20 lerde bir etkilenme oranı söz konusuyken günümüzde pandemiden etkilenen dünya ekonomisindeki kayıp %40- 45 lerle telaffuz ediliyor.
Bunda kesinlikle büyüyen dünya ekonomisinin, yükselen ekonomik değerlerin de önemi var.
İkici kattan düşmekle, onuncu kattan aşağılara düşmek gibi!
2020 nin son günü çaresizlikler içinde ülkemizde acil önlemlere gidildi. Bu önlemler sağlık açısından gerekli, belki de elzem olan önlemler ama diğer tarafta ekonomi can çekişiyor!
Alınan bu önlemlerin ne boyutta etkili olabileceği de meçhul.
Gece 22.00 den itibaren sabah 5 e kadar sokağa çıkılamayacakmış.
Esasen o saatlerde zorunlu işi olmayanın sokakta ne aradığını sormak lazım.
Eğitimdeki önlemlere gelince, okullardaki pandemi vakalarından sonra erken yarı yıl tatilini başlatmak olumlu bir adım ancak doğrudan ülke ekonomisini etkileyen Üniversitelerin öğrenime yeniden başlamaları konusunda neler planlanıyor?
Turizmi yeniden canlandıracak ama pandemi canavarını heyecanlandırmayacak programlar yapılıyor mu? Lanetle andığımız 2020 den kurtulurken, 2021 yılının eskinin bir uzantısı olamaması için ciddi adımlar atılması şart! Boşluğa adım atarak mesafe kat edemeyiz!
Aksi takdirde ülkemizde çok büyük sıkıntıların yaşanacağı da kesin!
2021 yılının inşallah iyiye gelişmelerin yaşanacağı bir yıl olmasını temenni ediyorum.