5 Eylül 1974 Yeşilırmak Türk Halkının   direniş günüdür, kahraman Mehmetçikle  bütünleşme günüdür.  5 Eylül 1974; 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 2. Aşamasının da  sonladığı günlerde  çizilen sınırların dışında kalan   Yeşilırmak’ın  kendi ısrarlı girişimleriyle bugünkü KKTC topraklarına    katıldığı  günün  46. Yıl dönümüdür.
Yeşilırmak ve bölgesinin , Kıbrıs Türk   Halkının varoluş mücadelesinde saygın bir yeri vardır.. Rum-Yunan ikilisinin Megali İdea   hayalleri çerçevesinde Enosis’i gerçekleştirmek için, EOKA tedhiş örgütünün  Alb. Grivas’ınKomutasında  1 Nisan  1955’te bombalarını patlatarak harekete  geçmesinin ardından   Kıbrıs Türk Halkı , kendini savunma adına  1 Ağustos 1958’den itibaren EOKA’ya karşı bölgesel direniş birimlerini kuran  Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) LefkeSancağı’nın  bir Kovan’ı (Tabur) olarak “Yeşilırmak”, yöre halkının   direnişine  önderlik etmek ve TMT’nin  silahlarının  taşınmasında ve korunup dağıtılmasında  “Bereket Çadırı” görevini başarıyla icra etmiştir.
Yeşilırmak’ın bu statüsü, 1964 Ağustos’unda   Erenköy Sancağı’na bağlı  olarak, Kıbrıs kökenli Türk Yzb. Ali Atun idaresinde bir “Bölge Komutanlığı” olmasına  kadar sürdü..  Yeşilırmak, Erenköy direnişçilerine Lojistik destek sağladı.. Koşullardan kaynaklanan  nedenler Yeşilırmak   Bölge Komutanlığının 1965 Eylül’ünden itibaren Sancak olarak   teşkilatlanmasına gereksinim gösterdi.  O tarihten itibaren TMT’nin  Yeşilırmak Sancağı adıyla yöre Türklerinin can, namus ve mal korumacılığını omuzlayan Yeşilırmak Sancağı’nın ilk Sancaktarı “Arslan Bey” kod adlı Alb. Necmeddin Erce’dir..
Yeşilırmak Sancağı, 21 Aralık 1963 Kanlı Noel Rum saldırılarından, can ve namusunu kurtarmak için Lefkoşa’ya 70 Km uzaklıktaki Yeşilırmak’a göç eden çevre Türk köylerinin halkından oluşuyordu. Bu köyler: Yeşilırmak (315), Kurutepe (256), Yağmuralan(235), Süleymaniye (142) ve Günebakan  (141) isimlerinde 5 köy idi. Toplam nüfus 1090’nı buluyordu.
1964 yılının ilk aylarında, Erenköy’e çıkan öğrencilerden bir takım, köye takviye olarak yerleşince, göçmenlerle birlikte köy nüfusu 2.000’ni buldu.  Bölgenin savunması askeri bir düzene girdi,Mangalar, Takımlar, Bölükler oluştu.. Yaklaşma ve savunma hendekleri kazıldı. Yeni mevziler yapılarak her yaşta 580 civarında Mücahidin   görev aldığı 4 Bölük ve 1 Kh. Bölüğü aracılığıyla  Rum-Yunan ikilisinin soykırım amaçlı saldırılarına karşı  dayanacak bir sisteme sokuldu.
20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı günlerinde Yeşilırmak  kendisini savundu. Fakat Türk Ordusu Yeşilırmak bölgesine girmediği için    bölge, Rum egemenliğindeki kesimde kalırken Yeşilırmak’a karşı Rum saldırıları daha da yoğunluk kazanır.Stratejik konumdaki Sırt tepe, Cesurlar ve Sami Efendi Mevzileri bu baskıya  dayanamayarak düştüler. O günde Yeşilırmaklılar 8 şehit  verirken “Anavatan  elbet bir gün bizi de kurtaracak” inancını yitirmeden mücadelesini sürdürdüler..
14-16 Ağustos günlerini kapsayan Mutlu Barış Harekatı’nın 2. Etabı  günlerinde , bölgeye  intikam niyetiyle  saldırıya geçen Rum-Yunan  ikilisinin saldırılarına karşın, Yeşilırmak Sancağı’nın   isteğiyle, Doğu’daki Rum mevzileri Türk jetleri tarafından birkaç kez bombalanarak düşmanın o bölgeden çekilmesi sağlandı.. Ne var ki; 16 Ağustos günü tamamlanan Mutlu Barış Harekatının 2. Safhasında da Türk Silahlı Kuvvetleri, 8 km karelik bir alan üzerinde yıllardır direnişini sürdüren   ve Dillirga-Lefkoşa yolunu kontrol eden Yeşilırmak bölgesine girmedi. Gemi Konağı’nda durdu. Çünkü Yeşilırmak, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı Planında yoktu..
16 Ağustos sonrasında Rum egemenlik bölgesinde kalan ve özgür Türk bölgesine birkaç km mesafede bulunan Yeşilırmak  Bölgesinin ne olacağının  da bilinmemesi büyük bir sıkıntı yaratıyordu…  Durum askeri ve siyasi makamlara iletilmiş fakat ileriye  dönük ümit verici bir yanıt alınamamıştı.  Yeşilırmak Sancaktarı Ömer Cevdet ve Sancaktar Yardımcısı Cavit Mete, Lefke’ye giderek Türk Barış Kuvvetleri ile temas kurulmasının tek çare olduğunda karar kıldılar. Bu  karar çerçevesinde ilk resmi temas, Cavit Mete ve bir Mücahit Grubunun  Eylül 1974 başlarında balıkçı sandalı ile Gemi Konağı C.M.C iskelesine   gizlice gelmesiyle başladı.  Cavit Mete, Türk Barış Kuvvetlerinin Lefke’deki TB. Komutanı ile görüştü, durumu ve halkın beklentisini anlattıktan sonra ayni  gün  sandal ile Yeşilırmak’a döndü…
 3 Eylül günü , Mete Sayar ve 45 kişilik  bir Mücahit Birliği, bir kamyon içinde ve Rumlar tarafından 18 Anti Tank mayınıyla mayınlanmış ana yolu temizleyerek Gemikonağı’na  vardılar. Yolun tekrar Rumlar tarafından   işgalini önlemek için stratejik noktalara  nöbetçi Mücahitler bırakılmıştı. Mete Sayar, Lefke Tabur Komutanı ile görüşürken mücahitler de köyün mazot, benzin v.b gibi bazı gereksinimlerini tedarik ettiler. Ayni gün yol boyunca dikilen silahlı nöbetçileri de  toplayarak Yeşilırmak’a döndüler…
 4 Eylül 1974 günü 3 kişilik bir Yeşilırmak Heyeti (TMT Kovan Beyi Halit Köycü, Bl. Komutanlarından Rauf Özhun ve Sancak Dal 4’ü Şevket Şen) Boğaz karargahında  Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Nurettin Ersin Paşa’yı ziyaret ederek köy halkının dileğini arzetti..   Paşa, Yeşilırmaklıların Özgür Bölge ile birleşmesi arzusunu haklı görerek onayladı. Haber Yeşilırmak’ta minnet ve şükranla karşılandı.  Gece yarısına doğru  Yeşilırmak Sancak Karargahına gelen telsiz emri, bölgenin Özgür  Topraklar ile birleşmesi kararına  kesinlik getiriyordu…
Sabaha doğru Mete Sayar Komutasında 50 kişilik bir Mücahit Birliğinin Kurutepe’ye doğru “Taktik İntikal” Hareketi başladı. Ayni saatlerde, Gemikonağı’ndaki Türk Silahlı  Kuvvetleri Alayı da, Hayri Ündül Komutasında Ömerli-Lutro arasına yerleşince Mücahit-Mehmetçik kucaklaşması saat 02.30’da gerçekleşti… 5 Eylül 1974 sabahı saat 03.00’da Tümen Komutanı Fethi Aktar askeri bir Konvoy’un başında  Yeşilırmak’a ulaştı. Bölge tarafından büyük bir coşku ve sevinç gözyaşları ile karşılandı. Yeşilırmak, Yeşilırmak olalı böyle görkemli bir gün görmemiş, her anını bugünün hasretiyle yaşamıştı..
20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı döneminin Başbakanı Bülent Ecevit, 5 Ocak 1975’de Kıbrıs’a gelişinde Yeşilırmak köyünü  ziyaretinde yapmış olduğu konuşmada:
“Kahraman Yeşilırmaklılar, sizi uzun yıllardır bir karışını başkalarına vermediğiniz topraklarınızda gözlerimle görmekten büyük kıvanç duymaktayım. Yıllarca dört bir yanınızı , sizin yaşama  hakkınızı, özgürlüğünüzü kaldırmak isteyenlerle çevrili olduğunuz halde siz Yeşilırmak’ta bu güzel beldede, Türklüğünüzün  onurunu , Türklerin  özgürlüğünü korudunuz… Barış Harekatı’ndan sonraki günlerde  Yeşilırmaklıların  kendilerinin  Barış Kuvvetlerimize  katılmaları bizim gücümüze güç, umudumuza umut kattı..Allah şehitlerinize rahmet eylesin..
…Siz yalnız Türk’ün gücünü, Türk’ün kahramanlığını değil,  ayni zamanda  Türk’ün çalışkanlığını da bütün dünyaya gösterdiniz. Bu bölgedeki  bütün güzelliklerin ve bütün zenginliklerin sizlerin eserleri olduğunu biliyorum.. Nasıl özgürlük mücadelesini kazandıysanız, özgürlüğünüz önündeki, şu dağlar gibi yükselen engelleri nasıl aştıysanız , kalkınma mücadelesini de zafere ulaştıracaksınız.. Bütün dünyakarşısında Türk olarak sizlerle  kıvanç duyacağız.. Bu vatanı , sizin adınıza sizlere  kazandıran mücahitlerimizi yürekten kutluyorum. Yalnız onları değil, kadın, erkek , her biri mücahit olan  bütün Yeşilırmaklıları kutluyorum..
5 Eylül 1974, Yeşilırmak Türk Halkının  direniş günüdür, özgür bölge ile   bütünleşme günüdür, onur günüdür..  Yeşilırmak’ın bu direnişi tarihe yazılan bir destandır.. Yeşilırmak  Türk Halkının  Mehmetçikle, özgür Türk bölgesinde bütünleşmek için ortaya koyduğu cesur ve başarılı direnişin 46. Yıl dönümünde aziz  şehitlerimizi ve gazilerimizi  saygıyla selamlıyorum..
 
Kaynak (1): Mehmet Salih Emircan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Tören, Bayram ve Anma Günleri,  s. 140-143, Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği Yayını, 11 Ekim 2010
Kaynak (2): Rauf Özhun, Volkan Gazetesi, s. 11,  6 Eylül 2005