Bu sütunlarda AB’nin KKTC’ye bakış açısını defalarca yazmıştım. Bu yazımda, AB’nin KKTC’ye karşı uyguladığı politikayı tekrar vurgulamakta yarar var. Şöyle: AB yetkililerinin 37 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devletine ve Kıbrıs Türk Halkına bakış açısını hemen özetleyelim: “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuzey bölgesinde yaşayan Kıbrıs Türk azınlık toplumu”... Evet... AB yetkilileri bu açıklamalarını yaptıktan sonra, üstüne üstlük bir de 2004’de Rum Kıbrıs Cumhuriyeti’ni AB’ye üye yaptığı zaman, “Şimdi tüm Kıbrıs adası AB’ye üye olmuştur.” sözleriyle işe tuz biber katmıştır. Tabii ki AB yetkililerinin geçmişte kalan bu açıklamalarının gerçeklerle hiçbir ilgisi olmadığını burada tekrarlamak gerekir. Gerçek şu ki AB’ye üye olan sadece Rum Kıbrıs Cumhuriyeti’dir. KKTC bağımsız, egemen devleti AB dışında bir devlettir. Bu bakımdan AB’nin KKTC’ye ilişkin hiçbir söz hakkı yoktur.
Bu gerçeklere vurgu yaptıktan sonra, AB’nin, üyesi Kıbrıs Cumnhuriyeti’ne her konuda tam destek vermesini doğal karşılamak gerekir. Ancak, AB’nin 27 Nisan’da İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılacak 5 + 1 Konferansına dahil edilme olasılığı pek de uygun sayılamaz. BM’nin5 + 1 Konferansı KKTC, Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti ve garantör ülkeler Türkiye,Yunanistan ve İngiltere’yi biraraya getirecektir. Bu çok açık ve net. Konuya ilişkin olarak KKTC Dışişleri Bakanı Sn.Tahsin Ertuğruloğlu’nun AB’nin 5 + 1 Konferansı katılma olasılığına ilişkin açıklaması çok yerindedir. Sn. Ertuğruloğlu’nun “5 + 1’in yapılacağı toplantı masasında AB Temsilcisinin bulunmasını kabul etmiyoruz. AB’den birileri toplantının olduğu mahallerde bulunmak istiyorlarsa bulunurlar. Cenevre’de olacaklardır mutlaka. Toplantı saatleri dışında ikili temas yapabileceklerdir.” şeklindeki açıklaması, KKTC’nin konuya ilişkin hassasiyetini açıkça ortaya koymuştur.
Bu arada, KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Ersin Tatar’ın, “Anavatan Türkiye’nin de tam destek verdiği iki devletin egemen eşitliğine ve işbirliğine dayalı yeni vizyonumuzu samimi ve yapıcı şekilde gayrı-resmi toplantıda muhataplarımızla ayrıntılarıyla paylaşacağız.” açıklaması, KKTC’nin bu toplantıda nasıl bir yol izleyeceğini tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır. Kararlı bir politikayla masaya oturmak daima avantaj sağlar. İsviçre güzel bir ülkedir, Cenevre de güzel bir kenttir.