“Şu Mektepler olmasaydı, bu maarifi ne güzel idare ederdim” sözü oldukça ünlüdür. Osmanlı’nın çöküş dönemi olan II. Abdülhamit zamanında Maarif Nazırlığı (Milli Eğitim Bakanlığı) görevini üstlenen Zühtü Paşa ile aynı görevi ondan daha sonra üstlenen Emrullah Efendiye atfedilen bu ünlü söz, bizim Futbol Federasyon Başkanı ile çoğunluktaki kulüp başkanlarına ne kadar yakışıyor di mi?
Yaşını başını almış, futbola doyamamış devlet memurları halı sahada tatmin olurken Kovid-19 falan akla gelmiyor. Doğrudan temas sporu olan Basketbol ve Hentbol güzel güzel müsabakalarını yapıyorlar. Hatta döğüş sporları olan federasyonlar çalışmalarını tam gaz sürdürürken kimsenin aklına “Temaslı Takip Sistemi” gelmiyor. Konu futbol olunca geliyor ve liglerin oynanması bir sezon için ertelenebiliyor. KTFF Başkanı ve çoğunluktaki kulüp başkanları liglerin bu sezon oynanmaması için el kaldırabiliyor.
Bunu da, sağlık açısından yaptıklarını söyleyerek iyi niyet bildirisinde bulunuyorlar.İnanan varsa tabi…
Niyetleri, futbolun öğeleri olan futbolcuları ve teknik adamları diskalifiye ederek onların sırtından başkanlıklarını sürdürmek.
Oh… Ne güzel.
Yabancı futbolcuyu besleme, barındırma. Futbolculara ve teknik heyette yer alanlara maaş ve diğer giderleri için beş kuruş verme. Sakatlık ve diğer sağlık harcanmaları için cebinden kuruş çıkmasın ama sen hiçbir faaliyette bulunmayan kulübün başkanı olarak kal, havanı at.
Pandemi falan bahane; Kulüp başkanlarının amacı para harcamamak. Futbolun başındaki kişi de, sorunsuz bir yıl daha başkan kalarak erken seçime kadar geçecek zamanı başı ağrımadan, kimseyi küstürmeden geçirip, kapağı meclise atma düşüncesinde.
Belediye Başkanlığı olmadı, milletvekilliği alalım hesabı.
Bu hesap tutar mı? Bilmem.
Bildiğim, şimdi sazı eline Cumhurbaşkanı’nın alacağı ve “Bakın onlar beceremediler, ben ligleri başlatacağım” diyerek erozyona uğrayan prestijini bir ölçüde toparlama düşüncesi.