Öyle ya da böyle basketbol sezonunu açtı. Futbol kulüpleri ise, bırakın sezonu açmayı, birlikte saha çalışmalarına bile başlayamadılar.
Nedeni de Federasyon Başkanının ta kendisi.
İki yıl önce, dörtlü koalisyon döneminde aslanlar gibi kükreyen, kulüpleri arkasına alarak hükümete kafa tutan Sertoğlu gitti, yerine mülayim biri geldi. Değişim de, L/şa Belediye Başkanlığına adaylıkla tavan yaptı. Seçimi de kaybedince, iyice zıvanadan çıktı, partizanın biri oldu.
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, T.C. Elçiliği kafasına göre kulüplere yardım yaparken sesi çıkmadı, seçim bittikten, kocakarı şey ettikten sonra sanki bir şey yapabilirmiş gibi mangalda kül bırakmadı.
Sağlık Kurulu, haklı olarak futbolun başlaması için bir takım şartlar ileri sürdü, bırakın onlarla diyaloğa girmeyi, kulüplerin antrenman yapmalarını bile yasakladı.
Teknik adamlar bağırıyor, futbolcular, spor yazarları bağırıyor; seninki üç maymunları oynuyor. Anladık, karşısında muhatap olacak bir başbakan, bir bakan yok ama o da partisi UBP’liler gibi kim genel başkan olacak derdi ile uğraşmaktan futbola mesai harcayamıyor.
Bu hafta içinde veya sonunda yeni Genel Başkan, dolayısıyla Hükümeti kurmak için çaba gösterecek bir UBP’li ortaya çıkacak. Sonra, haftalarca ortak arayışı içine girilecek, pazarlıklar yapılacak, iki milletvekili olan partilere ikişer bakanlık verilecek; sanmıyorum ama belki de hükümeti kurmayı başaracak, ancak ondan sonra futbola zaman ayıracak birileri ortaya çıkacak. Nasrettin Hoca’nın dediği gibi: “Ölme Eşeğim Ölme” hesabı.
Sertoğlu’nun bu tavrı sonunda, sanırım Federasyon yönetiminden de, kulüp başkanlarından da istifalar yaşanacak.
En iyisi ne biliyor musunuz? Pılısını pırtısını toplayıp istifa ederek bu işi yapabilecek kişilerin önünü açması.
Futbol elden gidiyor, farkında değil hazret.