Spor Dairesi’nin yeni müdürü Fuat Tek’in, BRT’de arkadaşlarımıza yaptığı açıklamaları gazetede okuduğumda şaşırdım mı? Elbette hayır.
Daireye bağlı tesislerin geriye dönük 5 milyon 12 bin lira elektrik, 200 bin lira da su borcu olduğunu söyleyerek “Şu ana kadar 1 milyon 350 bin lira su için ödendi, gelecek yıl bu sahaları nasıl sulayacağız? Sadece elektrik borcu, bütçenin % 10’u, ayrılan para ile ancak elektrik borcunu ödeyebileceğiz” diyor.
Bu sözlerle, geçmiş yönetime topu atarak suçluyu işaret etmiş oluyor ama konuşmasında asıl vurgu yaptığı şeyler daha da ilginç.
Örneğin, “Atatürk Spor Kompleksi’nin spor tesisinden farklı bir yapıya dönüştüğünü gördüm. Kompleks içerisine kurulan işletmeler var. Orada makinistlerin bile çalıştığını gördüm” diyor. Türkçe meali, Devlet, spor kuruluşlarını bir çatı altında toplamak için tesis yapmış ama oradaki bazı yerler torpille işyerlerine dönüşmüş şeklinde. Yani, “federasyonlar başını sokacak yer ararken, torpilli partililere peşkeş çekilmiş” diyor.
İlginç bir ayrıntı da, Atatürk ve Güzelyurt Spor Salonları hakkında. Fuat Tek,”Pandemi sürecinde hafta sonu Atatürk Spor Kompleksi’ne gittim, klimalar çalışıyor. Hayat yok ama tüketim devam ediyor. Lefkoşa Atatürk Stadı’nın 4 milyon TL elektrik borcu var. Bir tesisin bu kadar borç oluşturması mümkün mü?” diye soruyor. Güzelyurt Kapalı Spor Salonunun 260 bin lira elektrik borcu var. Aylık elektrik gideri, hem de pandemi döneminde 25 bin TL. Bu mümkün mü? Bizim bildiğimiz 25 civarında sayaç olması gerekirken, 60’a yakın sayaç var. Biz sadece birilerinin giderlerini karşılarsak, gençliğe yönelik hiçbir yatırım yapamayız” diyerek şaşkınlığını da dile getiriyor.
Başta da söyledim ya; Biz şaşırmadık ama Spor Dairesinin yeni müdürü Fuat Tek şaşırmış.
İyi niyetinden hiç şüphem yok; Bunu, “Seneye sahaları nasıl sulayacağız?” endişesinden ve “Geçen yıl başarılı sporculara ödül kalemi 300 bin TL idi. Bu yıl artması gerekirdi ama 100 bin TL’ye düşürüldü. En azından aynı kalmalıydı” sözlerinden ve büyük resmi bizimle paylaşmasından anlıyorum.
İşin içine girdikçe, geçmiş faturaları kurcaladıkça, kurulan tezgahı daha iyi görecek. Siyasi rant sağlamak amacıyla kulüplere su parası adı altında ödenen faturaları da fark edecek.
Edecek de, bu düzeni değiştirecek zamanı, kadrosu ve gücü olacak mı?İşte, bunu hiç ama hiç sanmıyorum. Tüm bürokraside kemikleşmiş kadrolara sahip UBP buna asla izin vermez.