“Sağlık bakanını tanımıyorum ama çok iyi kalpli, sempatik bir insan olduğu söyleniyor. Görevden alınmasına üzüldüm.”
Annem telefonda hem güncel siyasetin gündemini hem de belki de içine uzunca bir süredir yaptığımız tercihlerle kazıp girdiğimiz çukurun sebeplerinden en önemlisini özetlemiş oldu.
“Yönetimde iyilik yapmak kolaydır.”
“Zor olan adaletli ve yetkin yönetimdir” demekle yetindim.
Üzüntüsüne üzüldüğüm için Annemi telefonda yormak istemedim.
Biz yönetim ile ilgili bu basit nüans söylendiğinde aydınlanarak mutabık kalsak da kurultay ve seçim günlerinde sandık önümüze geldiğinde inkâr etmeye devam ettik.
Ektiğimizi de biçiyoruz.
Eleştirmek elbette hakkımız ama kendi payımıza düşeni de iskonto ettikten sonra.
Bu işin felsefi tarafı.
Mutabıksanız kulağımıza küpe olsun sandık önümüze geldiğinde hatırlayalım diye.
***
Yapılan bakanlık değişikliğine yani güncele gelince bunu basit bir bakanlık değişikliği diye düşünürsek hata yapmış oluruz.
Konunun öznesi Eroğlu soyadıdır.
Verilen sözdür.
Kimin kime bu sözü verdiği de bellidir.
Çok konuşulmayan bunun hangi planın parçası olduğudur.
Evdeki ekmek bayatlamaya yüz tuttuğu için bunun da şu an kamuoyu için önemi yoktur.
Bizim gibi hariçten gazel okuyarak amatörce katkı yapmaya çalışan yazı insanları için gidilen istikamet kabak gibi gözükmektedir.
Endişelerimizi ve gidilen istikametin ne olduğunu bizi nelerin beklediğini “Minare de köy de gözüktü” başlıklı 26 Ocak tarihinde yazdık. Merak eden bulsun okusun.
O günlerde genel sekreterlik için adı geçen Eroğlu soyadının bakanlık ataması da yazının içinde yer aldı.
Sürpriz olan niye bu kadar geciktiğidir.
Yoksa pandemi ile mücadelenin tam da ortasında takım kaptanı en başta olmak üzere tüm takım sapır sapır dökülürken bir kişinin değiştirilmesi nasıl açıklanabilir.
Meclis Başkanlığı olmayınca bir ara genel sekreterlik o da yaş olunca seçimle değil atama ile gelinen mevki olan bakanlık uygun bulunmuştur. Aksi takdirde bir yol kazası daha yaşanırsa bu emiri yerine getirmekle mükellef olanları konunun öznesi yapacağı telaşı ve fütursuzluğu ile hareket edilmiştir.
Bu sefer tabiri caizse eşek sağlam kazığa bağlanmış demokrasiye havale edilmemiş yol kazasına fırsat verilmemiştir.
Piyango Pilli ’ye çıkmıştır.
En uygun o bellenmiştir ama konunun öznesi Pilli değildir.
Burada bu atamanın nasıl ve kimin isteği ve hatta emri ile yapıldığını iyi not etmek gerekir.
Bunun da istisna değil yakın geleceğin siyasi iş yapış şeklinin habercisi olduğunu da not etmek lazım.
Başkanlık sisteminin de bu şekilde iş yapmanın hızını artırıp meşrulaştıracağının da altını çizmek lazım.
Yakındır seçimlerde de benzeri şekilde geri çevrilemeyecek emirler ile karşı karşıya kalındığında “piyango çekilişleri” yapılacaktır.
Siyasetin anlayacağı lisan budur. Hatta milliyetçilerin en iyi anladığı lisan budur.
Önemli olan koyun ve eşşek muamelesi yapılanların ne zaman uyanacağıdır.
Yoksa gerisi boştur.
Artık yetişip yerli diyeceğimiz “maksıl” bir kurumu daha kaptırdık.
Olan yalnızca bakanlık değişimi değildir.
Eyy UBP’liler uyanmaya gerek yoktur uyumasanız yeridir!