Polonya’nın güneyinde, Avrupa’nın en yeşil kentlerinden biri olan Krakow’a bir saat mesafedeki “Auschwitz Nazi Toplama Kampı”na giriş yapmak için; yüksek duvarlı, üstü açık bir tünelden geçmeniz gerekiyor…
6 bin tane futbol sahası büyüklüğündeki bu “soykırım kampı”na doğru, tünel içinde yumuşak bir iniş kıvamında, yavaş yavaş ilerliyorsunuz…
Bu tünel, sanırım içerideki kasvetli havaya ve karşılaşacağınız insanlık dışı manzaralara sizi alıştırmak amacını taşıyor…
Siz tünel içinde ilerlerken, hoparlörden uzun uzun isim listeleri okunuyor…
Bunlar; bu kampta Nazi’lerin öldürdüğü Yahudi çocukların isimleri…
Odetta, Rose, Simon, Adel, Helene, Ninette… Herhalde bu listenin okunması günler sürüyor…
Kulaklarım hoparlörde iken, beynim Ortadoğu’ya kayıyor…
Gazze’de Yahudiler’in öldürdüğü Filistinli çocukların isimlerini anımsıyorum…
Amal Muhammed Saleha…
Fatima, Farah, Maryam, Samira, Zakaria…
Yakın mesafeden mermiyle öldürülen 4 yaşındaki Salma…
Yetersiz beslenmeden ölen Hanan El - Zaanin…
Hava saldırısında ölen Sidra Hassouna…
82 yıl önce Auschwitz’de gaz odasında öldürülen Yahudi Riketa da masumdu, suçsuzdu… Bugün İsrail’in işgali altındaki Gazze’de öldürülen Filistinli Siraj da…
Yahudi Marianne de suçsuzdu, Filistinli Hassan Hamza da…
Hepsi de henüz çocuktular…
Adaletsiz, gaddar, sessiz dünyanın kurbaları hepsi de…
82 yıl önce “soykırım”a uğrayan, Nazi işgali altındaki Avrupa’nın her yerinden sökülüp bu “Ölüm kampı”na taşınan, burada gaz odalarında yok edilen Yahudi toplumu, bugün beş beterini Filistin halkına yaşatıyor…
“Gaz odaları”nda öldürülen, sonra da fırınlarda yakılarak külleri yok edilen bu Yahudilerin torunları, ya da torun çocukları, bugün bir başka toplumu soykırımdan geçiriyor…
Gazze’deki soykırım ve katliam; 82 yıl önceki Auschwitz’i aratmıyor…
İnsanlık; aynı insanlık… Sessiz ve umursuz…
82 yılda demek hiçbir şey değişmemiş… Bir tek “ölüm”ler daha teknik, daha pratik, daha kolay yöntemlerle yapılıyor…
Gaz odaları yerine artık akıllı bombalar var…
Polonya’daki “ölüm kampı”nın girişinde şöyle bir ifade yer alıyor:
“İnsanlık görmezden geldiği için, sessiz kaldığı için Autchwitz oldu…”
Bugün de; insanlık aynı pasifizm içinde olduğu için Gazze’de katliamlar yaşanıyor, savaş suçları işleyen İsrail kimseyi dinlemiyor…
Ataları, Auschwitz’de fırınlarda yakılan Netenyahu, dünyaya meydan okuyabiliyor…
Üstelik “tarih” tekerrür ettiğinde, kimse bundan “ders” çıkarmıyor…
Oysa; Auschwitz’de insanlık tarihinin en büyük toplu katliamı yaşanmıştı…
Polonya’yı işgal eden Nazi orduları; 1940 ile 45 yılları arasında Macaristan, Polonya, Fransa, Hollanda, Yunanistan, Çekya, Slovakya, Belçika, Avusturya, Almanya, Yugoslavya, İtalya ve Norveç’ten topladıkları 1milyon 300 bin kişiyi bu kampa taşıdılar. Bunların 1 milyon 100 bini Yahudi idi.
Kampta tam 1 milyon 100 bin kişi öldürüldü. Bunların yüzde 90’ı Yahudiydi.
Gaz odalarında sıraya dizdikleri insanların birkaç dakika içinde ölümünü sağlayan “Zyklon B” gazı küçük “maşrappa”lar içindeydi. Kampta, bu boş teneke kutularından oluşan kocaman yığına bakınca, bu Gestapo “cani”liğine dayanamıyor insan…
Ama 83 yıl sonra Filistinli çocukların beyaz fosforla yanmış bedenleri geliyor gözünüzün önüne ve Yahudi genç askerlerin nasıl da birer Gestapo’ya dönüştüklerini düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz…
Auschwitz’de, Yahudi çocukların binlerce ayakkabısı, kadınların çantaları, saçları, valizleri hepsi birer kocaman yığın halinde insanlık “ders” alsın diye teşhir ediliyor ama, soykırıma uğrayan Yahudilerin nesiller sonraki temsilcileri Gazze’de, kendilerine 82 yıl önce yapılanı “tekrar” ediyor…
Bunun izahı var mı? Bir adı var mı?
Gazze, 365 kilometre kare bir yer… Bizim Girne ilçesinin yarısı kadar büyüklükte bir toprak parçası. 2.3 milyon nüfus oraya sıkışmış. Bunların yarısı çocuk… Daha da önemlisi nüfusun yüzde 80’i göçmen. Yahudi yerleşimciler tarafından topraklarından sökülmüş bu insanların yarısı işsiz. 650 bin öğrenci okuldan mahrum.
Bugüne kadar İsrail’in katlettiği 40 bin Filistinli’den 16,656’sı çocuk…
Hitler’in SS’leri de çocuk katletmekte ustaydı. Auschwitz ve ona bağlı diğer kamplarda 216 bin Yahudi çocuk öldürdüler.
Ne değişti?
Auschwitz’te gaz odaları vardı. Çocukları gazla öldürdükten sonra “kematoryum”da yakıyorlardı. Gazze’de Yahudiler daha “temiz” ölümleri tercih ediyor.
Daha teknolojik… Daha pratik…
Auschwitz’de, çocukların doğrudan kalplerine iğne yapıyordu Gestapo doktorları… Gazze’de “ölüm”ler daha modern… Şimdiki dünyaya yakışır biçimde…
Auschwitz’de ölüm gazlaydı, zehirle, ya da asılarak… Ya elektrik telinde, ya “ölüm duvarı”nda, ya kobay olarak kullanıldıktan sonra iğneyle…
Gazze’de bunlara gerek yok… Yahudiler, Amerikan BLU-109 bombası ile topluca öldürüyor çocukları…
Çeşit çeşit Amerikan hediyesi bombalar “gaz odaları”nın yerini aldı Gazze’de…
Sığınak Bombası… MK-82 ile MK-84 bombası, GBU bombası… GPS’li akıllı füzeler… JDAM roketleri… İnsanı yakan, havada patlayan beyaz fosforlu bombalar…
İsrail tam 75 bin ton bomba yağdırdı Gazze’ye bu yıl içinde…
Ama insanlık 1945’lerde seyrediyordu ölümleri, bugün de aynısını yapıyor…
Bir arpa boyu ilerlemeden…