Yunanistanın Batı Trakya bölgesinde

Yunanistanın Batı Trakya bölgesinde  13. Yüz yıldan bu yana  varlığını sürdürmekte olan  Batı Trakya Türkleri bu bölgenin asli unsurlarıdır.24 Temmuz 1923 Lozan Anlaşmasıyla  Batı Trakya Yunanistana bırakılırken, bu bölgede yaşayan  Batı Trakya Türkleri  de bu  tarihten beri  resmen azınlık statüsünde  Yunan vatandaşı olarak varlıklarını  sürdürmeye çalışmaktadırlar.

Lozan Anlaşması ile  güvence altına  alınan  Batı Trakya Türk halkının hakları, Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan  1926 Atina, 1930 Ankara, 1933 Ankara  ve 1952 Türk-Yunan Kültür, 1968 Türk-Yunan Kültür Protokolü Anlaşmaları ile de  pekiştirilmiştir. Ancak Yunanistan dün olduğu gibi bugün de  Batı Trakya Türkü üzerinde  asimilasyon  politikasını uygulamaya devam etmekte ve burada yaşayan  Türklerin hakları gasp edilmektedir.

Azınlık Ne Demektir? Azınlık, bir ülkenin içinde  , çoğunluk halka  mensup olmayan, ancak kendine ait bir kültürü, dili, olan  bir topluluktur.  Hukuki çerçevede ise  “Azınlık”, belirli yasalar ve anlaşmalar çerçevesinde ayrıcalıklı hak ve ödevlere sahip olan  bir topluluk olarak tanımlanır.

Ancak AB üyesi Yunanistanda Batı Trakya Türkleri kendilerine verilen özel haklarına bile sahip çıkamıyorlar. Yunan hükümetleri Batı Trakya Türk halkına bu imkanı vermemektedir. Günümüzde  Batı Trakya Türkleri  adeta kendi kültürlerini ve  kendilerinin de bir insan olduklarını ispat etme mücadelesi vermektedirler.Bugün Batı Trakya Türkleri  2. Sınıf vatandaş muamelesi görmektedirler.

1981 yılından beri ABne tam üye olan Yunanistanda  Batı Trakya Türkleri, siyasi haklardan, eğitim  haklarından, dini, kültürel, ekonomik ve de   kendi  bazı temel vatandaşlık haklarından iktisadi  alana kadar birçok  haklardan mahrum edilmektedirler.İnsanlar haklı olarak kendi ülkelerinde mutlu yaşamak istiyor.  Ama ne yazık ki    Yunan vatandaşı olarak Batı Trakyada  yaşayan  Türkler çok mutsuz. Batı Trakya Türkleri için   AB vatandaşı Yunanistanda yaşamak  çok zor… Hele AB vatandaşlığından , AB normlarından yararlanmamak onlar için çok zor.

Batı Trakya Türkleri  nedenben Türküm diyemem diyor.  Batı Trakya Türkü neden derneklerimin adında Türk kelimesi bulunduramıyorum diyor. Batı Trakya Türkleri , Anayasanın verdiği haklardan neden yararlanamıyor.  Batı Trakya Türklerine neden Yunan etnik  kökenlilere tanınan haklar tanınmıyor.  Yunan devleti bu ayırımcılığı neden  yapıyor.

Batı Trakya Türkleri Emniyet ve Orduda neden geri hizmetlerde yer alıyor.  Batı Trakyalı Türkleri Yunan devleti için milli bir tehlike mi?  Yunan devletinin kendi vatandaşlarına güveni yok mudur?Bünyesinde bulunan  gayrı müslüm ve Türk azınlığa karşı baskıcı ve  asilime edici, politikalar izleyen Yunanistan , en çok baskıyı ise Batı Trakya Türklerine yapmaktadır.Batı Trakya Türkleri bugün 2. Sınıf vatandaş durumunda olup durumları gerçekten çok acıdır.

İnsan Hakları ihlalinin  sıkça yapıldığı  Batı Trakyadaki Türk kardeşlerimiz  hemen hemen her konuda mağdur durumdadırlar.Batı Trakya Türk halkı yorgundur. Batı Trakya Türk halkı kırgındır. Yunanistanda Azınlık Türk olarak yaşamak  çok zordur.Batı Trakya Türk halkının isyanı yöneticileredir. Batı Trakya Türk halkının  isyanı haksızlıklaradır….

Yunan Yönetimi, “Batı Trakyada Türk yoktur , Yunan Müslümanlar vardır” diyor. Adında Türk  sözcüğü bulunan kurum ve kuruluş ve derneklerin kapatılması  , Yunanistanda   Batı Trakya Türk Azınlığı başta olmak üzere Türk kimliğinin varlığını yok saymak  değil de nedir?Böyle bir anlayışın hüküm sürdüğü bir ülkede     azınlık mensubu Batı Trakya  Türklerinin ne beklentisi  olabilir ki? Batı Trakya Türkleri böyle bir ülkede nasıl mutlu ve huzurlu olabilir?

Anavatanımız Türkiye Dışişleri Bakanlığının  Batı Trakya Türk halkı için özel bir politikası olmalıdır… Batı Trakyadaki soydaşlarımıza gereken ilginin  gösterilmesi müreffeh bir Batı  Trakya için ön koşuldur. Günümüzde Batı Trakyada 150 binsoydaşımız  yaşamaktadır.    Batı Trakyalısoydaşlarımızın  da mutluluğu   anavatanımız Türkiyenin kırmızı çizgileri arasında olmalıdır. Batı Trakyada yaşayan  Müslüman-Türk Azınlığın sorunlarına mutlaka  çözüm getirmelidir.

Yunan Yönetimi Batı Trakya  Türklerine; “Milli kimlik sizin için niye bu kadar  önemlidir” diyor.  Yunanistan, vatandaşları olan  Türk azınlığa  baskıcı politikalar   uygulamaktan vazgeçmelidir.Lozan Anlaşmasını ve uluslar arası anlaşmaları hiçe sayan  tavırlarıyla Yunanistan, özellikle  Batı Trakyada  yaşayan  Türk  azınlığa 2. Sınıf vatandaş ve  2. Sınıf insan muamelesi yapmaktadır.

Yunanistan bugün 34 yıllık bir AB ülkesidir. Böyle olmasına rağmen , sınırları içinde  Batı Trakyada  yaşayan Müslüman-Türk Azınlığını tamamen  asimile etmek için  sistemli bir politika izlemektedir. Batı Trakyada yaşayan  Müslüman Türk Azınlık ; Eğitimin yetersizliği, etnik kimliğin  inkarı, ekonomik  alandaki kısıtlamalar ve dini  hayat üzerindeki baskı ve usulsüz uygulamalar başta olmak üzere çok sayıda  İnsan Hakları ihlallerine  maruz bırakılmaktadır.  Sözde, azınlıkların  haklarını korumak için   her şeyi yapan AB ,  Yunanistandaki Türk azınlığın   haklarını görmezden gelmektedir.

Batı Trakyada yaşayan 150 bin Türk doğup büyüdüğü bu toprakları vatan olarak benimsemiştir. Bağımsızlık mücadelesi vermeyen tek azınlık olan  Batı Trakya Türkleri günümüze kadar kendi benliklerini muhafaza etmeyi ve ayakta kalmayı başarmışlardır.  Gelecekte de  soydaşlarımızın Türk kültürünü , dilini , örf , adet ve geleneklerini  sürdürmeye  ve Yunanlıların uyguladığı tüm baskılara karşı milli varlıklarını koruyacaklarına inanıyorum….

Kıbrısta yıllardan beri BM gözetiminde devam eden görüşmelerde adil ve kalıcı bir siyasi  çözüme varılması mümkün değildir. Görüşmelerde hedeflenen  Federal çözüm Kıbrısta mevcut olan  barış ve huzuru da bozacaktır…Kıbrıs Türk halkı olarak Batı Trakyadaki kardeşlerimizin  yaşadığı sıkıntılardan ders almak durumundayız

Rum tarafında yapılan anket sonuçları yanında hergün için Rum liderliğinin dile getirdikleri kabul edilemez istekleri vardır. Rum liderliği, Garanti Anlaşmaları iptal edilmeli, Türk askeri gitmeli, KKTC ortadan kalkmalı,  Rum göçmenler Kuzeydeki evlerine dönmelidiyor. Tek devlet, tek egemenlik, tek vatandaşlık tek temsiliyet ve üniter bir devlet yapısı isteniyor. Bulunacak bir çözüm AB normlarına uygun olmalı diyorlar….. Rumun bitmez tükenmez istekleri vardır. Dolayısıyla bu şartlar altında  adil ve kalıcı bir siyasi çözüme ulaşmamız mümkün değildir.

Nasıl olursa olsun çözüm diye yola çıkacak olursak Batı Trakyadaki kardeşlerimiz gibi azınlık durumuna düşeceğiz ve AB normları çerçevesinde “bireysel haklar” dışında hiçbir hak iddia edemeyeceğiz…

Kıbrıs Türk halkı olarak siyasi eşitliğimizden, egemenliğimizden, self-determinasyon hakkımızdan vazgeçemeyiz. Birleşik Kıbrıs  ve/veya Federal bir çatı altında Rumların istekleri doğrultusunda iç içe yaşayamayız. Kıbrısta mevcut bağımsız ve egemen iki devlet gerçeği kabul edilmeli ve iki halk, iki ayrı egemen devlet içinde yana yana barış içinde yaşamalıdır.

 

 KKTCnin yaşatılması  ve yüceltilmesi ve tanıtılması  kaçınılmazdır...Siyasi düşüncemiz ne olursa olsun  birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz….Burada önemli olan Kıbrıs Türk halkının geleceğidir, özgürlüğüdür, egemenliğidir, bağımsızlığıdır, insanca yaşamasıdır….