Bir trafik kazası ve bir ailenin yok olması!

Sızlamıyor mu yürekler?

Eşinin ölümüne dayanamayan genç kadın öyle veya böyle bir şekilde yaşama veda ediyor.

Geride biri sekiz yaşında ve diğer, 40 günlük iki çocuk kalıyor!

Taş yüklü bir kamyonun taşıdığı taşlar adeta Göktepe ailesinin yaşadığı evin üzerine dökülmüş,ev  yerle bir edilmiş gibi duruyor!

Kamyon şoförüne yasalara dayandırılarak  ne ceza verilirse verilsin gidenler geri getirilebiliyor mu?

Kamil ve Tamay Göktepe ningeride bıraktığı iki küçük çocuğun yaşamını temelden sarsacak bu olayın travmalarını yasalar karşılayabiliyor mu?

Girne dağ yolunda yaşanan müessif trafik kazasının sonuçları hala hafızalarda!

Kazalardaki sorumluluğu sadece devletin kucağına atmak, suçlu olan devlet “vurun abalıya” doğrultusunda davranmak gerçekleri görmezden gelerek yola devam etmekten başka bir şey değil!

Esas suçlular biziz, biz!

Görgüsüzlüğe, saygısızlığa, sevgisizliğe, aç gözlülüğe bir de cehalet eklendi mi, ülke trafiğinde yaşanılan tablo işte karşınızda!

Mademki iflah olmaz seviyede cahil bir toplumuz, bizleri kontrol edecek olanların sayılarını artırmak kaçınılmazdır. Denetimlerin artırılması cehaletin oranına göre artırılmalıdır!

Bu yapılırken trafikte cezaların artırılması ve günün koşullarına uyarlanması da göz ardı yapılmamalıdır.

Yasa uygulayıcıları trafikte yaşanan suçların çeşidine ve derecesine göre cezalar verir!

Bir anlamda devletin yasalarını hayata geçirir.

Ya böylesi kazalardan sonra bir ömür boyu mağdur olacaklar!

Örneğin, Kamil Göktepe nin ölümünden sonra geride bıraktığı çocuklarının ömür boyu yaşayacakları travmaları hafifletmek için yasalara dayandırılarak bir girişimde bulunabiliyor mu?

Geleceği kararan yavruları bir nebze olsun esenlendirmek için adımlar atabiliyor mu?

Trafiğin yarattığı yaraları sarmak için ülkemizde maalesef  böyle bir sosyal oluşum düşünülmemiş.

Sigortaların insafında, uzayıp giden duruşma safhalarından sonra üç kuruşluk bir meblağla durumlar hep idare edilmiş!

Ciddi, ciddi ve ses getirici bir önleme başvurmak hiç düşünülmemiş.

Bilinmelidir ki, sadece trafik suçlarına bakan ve duruşmalara sürat kazandıran uygulamalara geçilmediği takdirde daha çok canlar yanacak, geride kalan öksüz çocuklar bir ömür boyu meydana gelen o kazanın acısını yüreğinde taşıyacak!