Geçmişe bir yolculuk yapalım ve arşivdeki dosyaların tozunu bir silelim Türkiye’de sürekli özellikle medyanın son durumuna ve iktidarın medyaya karşı icraatları ve tutumundan dolayı sürekli batıdan Türkiye de basın özgür değil diye tepkiler ve bu yönde yaptırımlar yapılmaya çalışılıyor. Aslında Türkiye’de Basın özgür mü? Özgür değil mi? Konusuna çok fazla girmek istemiyorum bu konu başlı başına ele alınması gereken önemli bir konu kıyısından geçerek yavaş yavaş bugünkü konumuza giriş yapmak istiyorum. Geçen haftalarda basını takip ederken dünya haberlerinden biri çok ilgimi çekti ve bu konuyu kesin yazmam gerektiği fırtınası içimde kopunca elime hemen kalemi aldım , fırtınayı koparan habere bir göz atalım. ABD’nin çiçeği burnundaki başkanı Donald Trump beyaz saraya bazı basın kuruluşlarına yasak koyduğunu, gerekçe olarak ta kendi hakkında yalan haber yapmaları olarak gösterdi. Amerika’nın göreve gelen başkanlarından farklı bir çizgisi olacağını düşündüğüm Trump düşüncelerimi boşa çıkartmadı. Farklı bakış açısı ve çıkışları ile alışık olduğumuz beyaz saray yaptırımların değişecek gibi gözüküyor. ABD de Basın Özgür değil bu konuda endişe duyuyoruz basın ile alakalı şahsı adına yalan haber yapıyor diye hukuk sistemini devreye sokmadan basına diktatörce yasak koyması endişe verici gerçekten. Filmlerde yıkılıp yerle bir olduğunu gördüğümüz New York şehrindeki Liberty (Özgürlük) Heykelini çiçeği burnunda başkanı daha oturduğu koltuğunu ısıtmadan bazı basın kuruluşlarına koyduğu yasak ile özgürlük heykelini yerle bir etti.

 Merak ettiğim şu 2016 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, günlük basın brifinginde Türkiye ile ilgili soruları yanıtından bir alıntı almak istiyorum.

Gazetecinin sorduğu soru Kirby’ye “Türkiye’deki  kapatılan medya kuruluşları ve hapse atılan gazeteciler olduğunu ve Türkiye’de demokrasinin olduğunu görüyor musunuz?”

 yanıtı şu şekilde olmuştu;

“ABD tüm dünyada ifade özgürlüğünü destekliyor. Ne zaman bir ülke, medya kuruluşlarını kapatsa ve bu evrensel değeri sınırlasa endişe duyuyoruz. Türk yetkililerden de, hükümetin hukukun üstünlüğü ve temel özgürlükleri koruyacağını garanti etmesini bekliyoruz” yanıtını vermişti. Şuan görevde değil ama ülkesi Trump’ın basına koyduğu yasak yüzünden endişe duyuyor mu?

ABD Büyükelçisi John Bass, 2016 yılında bir gazeteye yaptığı açıklamada “Bass, ülkesinin basın ve ifade özgürlüğünü temel anayasal değer olarak gördüğünü söyledi.” Büyükelçi sürekli Türkiye’deki basın özgürlüğünün olmadığı noktasında dem vuruyor ve endişe duyuyordu. Merak ettiğim konu şuan ülkesindeki basına konulan beyaz saray yasağından dolayı endişe duyuyor mu?

Aslında merakımdan dolayı yaptığım eleştiriyi kişisel olarak algılanmasını istemiyorum sadece benim dikkat çekmek istediğim konu Batı her zaman İslamfobi ve Türk düşmanlığı çatısı altında Türkiye’yi eleştirmeleri ve endişe duymalarını bırakıp kendi durumlarını gözden geçirmeleri gerekmektedir.Batı’nın özgürlük ve insan hakları üst seviyede olduğunu söylem çığlıkları atan ülkelerin yaptıkları icraatlar ortada açıkca görülmektedir. Gözle görülen gerçekler hiç bir zaman , gizlenmedi,gizlenemeyecekte. Hz.Mevlana dediği gibi Aklın Başına Geldiğinde Pişman Olacağın bir işi yapma. Sağlıcakla kalın…