BRT'nin kuruluş ve hizmet esaslarından giderek uzaklaştığı acı bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.

Kıbrıs Türkünün sesini duyurmak, haklı mücadelesini ulaşabildiği kadar etrafa yaymak için bir avuç insanın özverilerle ortaya koyduğu çabanın ürünüdür BRT .

Ne yazık ki bu esaslardan uzaklaşarak artık Rum savlarına güç veren yayınlar  yapmaya başladığı gerçeği ile karşı karşıyayız.

Nitekim geçtiğimiz günlerde Güneyde AKEL kadroları içinde AP’na üyeliğini açıklayan Niyazi ye bu doğrultudaki görüş ve düşüncelerini açıklama,  bir anlamda “yayma” olanağı veren program bile yaptı.

Böylesi içerikleri olan yayınların BRT nun da gerçekleştirilmesine  kim ya da kimler ön ayak oluyor, buna kimler olanak tanıyor?

BRT den emekli olan eski çalışanları toplayarak etkinlik düzenlemek girilen yanlış yolları kapatmaz.

Ömürlerini BRT’nin kuruluş amaçlarını ayakta tutabilmek için harcayanlara plaket takdimleriyle yapılan uygulamalar unutturulamaz.

Güneyde gerçekleştirilecek olan bir seçimde AKEL saflarından seçime katılan birinin Kıbrıs Türkünü temsil edilemeyeceğinin, göstermelik olduğu düşünülse bile Başbakan Erhürman da dahil birçok yetkili ağızdan açıklanmasına rağmen aynı tutumun devamı ürkütücüdür.

Rum savlarına destek verir mahiyetteki duruşlar sorgulanmak zorundadır.

 Toplum vicdanında oluşan kanaatin de bu doğrultuda olmasına rağmen BRT’nin böyle bir yayın politikası içinde olması ciddi olarak mercek altına alınmalıdır!

Bazı çevrelerin BRT’nin tutumunu, kuru gürültü beyanatlarla geçiştirmeye çalıştığını gözlemliyoruz. Rum propagandası kokan yayınlarına hoş görü ile baktığına şahit oluyoruz.

Kıbrıs Türkünün sesi olarak dünyaya açılan ama ne yazık ki son dönemlerde bu çizginin çok ama çok dışına çıkan bir BRT bu görüntüsüyle Kıbrıs Türkünün sesi olamaz.

BRT’deki yönetimleri iş başına getirenler, bu gidiş karşısında tepkisiz tavır sergileyenler, asıl suçlu konumunda olan sizlersiniz!

BRT’nin bu tutumuyla nereye koştuğunu asıl bilmesi gereken müsebbiplersiniz!