Bazı kişiler KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Tatar’ın yurt dışı ziyaretlerini protesto etmiş... Neymiş efendim, tasarruf yapılması gereken bir dönemde Sn. Tatar şehir, şehir geziyormuş... Bırakın Allahaşkına... KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Tatar tatil yapmak için mi gidiyor gittiği yerlere? Sn. Tatar, sizin devletinizin, halkınızın yıllardır çok haksız yere ambargolarla cezalandırılmasını sonlandırmak ve KKTC Devletinin eşit uluslararası statü ile tanınmasını sağlamak için canla başla çalışıyor. Bundan daha normal ne var ki?... KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Tatar dünya kamuoyunu bilgilendirmek için yurt dışı ziyaretlerini sürdüreceğini vurguladı. Tabii ki sürdürecek, KKTC Cumhurbaşkanı’nın görevi bu... Sn. Tatar, Londra’da, Yunanistan ve Güney Kıbrıs bayraklarını taşıyan bir grup Rum öğrenci tarafından protesto edilmiş ... Buyurun! Sn. Tatar’ın dış ziyaretlerine karşı çıkanlar, Rumların saldırılarının nedenini bir daha düşünsünler...
Bir de yeni Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binalarının yapımını protesto ediyorlar. Ne yani yüz sene daha İngiliz Valisi’nin ikametgahı KKTC Cumhurbaşkanlığı olarak mı kalacaktı?... KKTC Meclisi ilelebet Dianellos’un sigara fabrikasında mı kalacaktı?... Tabii ki KKTC Devleti’ne layık bir Cumhurbaşkanlığı binası ve KKTC Meclis binası yapılacak.
Sn. Tatar, Londra’da, King’s College’de verdiği konferanstan sonra, Kuzey Kıbrıs için özgürlük ve adalet kampanyası resepsiyonuna da katıldı ve uluslararası camiaya ve garantör ülke İngiltere’ye seslendi.
“Kıbrıs’ta artık gerçekleri görme zamanı geldi. Kıbrıs Türk Halkı, Devletiyle, kurumsal yapısıyla eşit bir halktır. Artık adalet istiyoruz.” dedi. KKTC’nin eşit statüsüne yönelik bu sözler, İngiltere’de KKTC’ye uygulanan insanlık dışı ambargoların sonlandırılmasını ve KKTC’nin eşit statüye kavuşmasını destekleyenlerin arttığını da vurgulamak gerekir. Sn. Tatar çok iyi yaptı. KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Tatar, dış dünyadaki bu girişimlerine devam etmeli...
Londra’daki Sn. Tatar’a yönelik saldırılara ilişkin bir açıklama yapan KKTC Başbakanı Sn. Ünal Üstel, “Bilinmelidir ki sesimizi kısmaya yönelik yapılan bu çirkin eylemler, dün olduğu gibi yarın da asla amacına ulaşamayacak. Sesimizi ve haklı davamızı duyurmamıza engel olamayacaktır.” dedi
Tüm bu olaylar, “Kıbrıs Sorunu”nun nerelere götürülmek istendiğini açıkça göstermektedir.