Bazı çevreler ve sol kesimden siyasiler, KKTCdeki tüm sıkıntı ve sorunların Rumlarla aramızda bir anlaşma yapılmamasından kaynaklandığını ileri sürüyor.Herhangi bir anlaşma yapılması durumunda da, tüm...
Bazı çevreler ve sol kesimden siyasiler, KKTCdeki tüm sıkıntı ve sorunların Rumlarla aramızda bir anlaşma yapılmamasından kaynaklandığını ileri sürüyor.Herhangi bir anlaşma yapılması durumunda da, tüm sorunlardan kurtulacağımızı ve daha iyi durumda olacağımızı sürüyor. Aslında, sorunların kalkıp kalkmayacağı yapılacak olan anlaşmanın koşullarına bağlıdır. Bu nedenle herhangi bir çözümün her derde deva olacağı ve şimdi şikayet ettiğimiz tüm sorunlar ile sıkıntılardan kurtulmamız görüşü önyargılı, kötü niyetli ,dayanaksız ve yanlıştır. Rum tarafının dayattığı ve bizdeki sol kesimin benimsediği şekilde bir birleşme, bizi geçmişin karanlık dönemine götürecektir. İngiliz yönetimi ve Kıbrıs Cumhuriyeti dönemini bilmeyen ve 1963-74 arasındaki dönemde yaşamayanlar: İkinci sınıf vatandaşlığın; Başka bir din ve ulustan olanlar tarafından aşağılanmanın; Sırf etnik köken nedeniyle haksızlığa uğramanın; Can ve mal güvenliğinden yoksun olmanın; Yollarda seyahat ederken veya işe giderken kaçırılıp katledilmenin; Devlet hizmetlerinden sığıntı gibi yararlanmanın; Kendi yöneticilerini seçme hakkına sahip olmamanın; Güçlünün ve çoğunluğun gölgesi altında yaşamanın, ne kadar acı ve zor olduğunu bilemez. Bu nedenle de yeniden Rum çoğunlukla birleşmemiz durumunda, başımıza gelecek olanları tahmin edemez Hele Anavatanın koruması altında olmadığımız 1878- 1974 arasında dönemin ne kadar sıkıntılı olduğunu tahayyül bile edemez, halkımıza çektirilen acıları anlayamaz. Geçmişte olanları bilmedikleri için de, şimdi sahip oldukları özgürlüğün değerini ve dereyi geçene kadar yüzlerine gülen Rumlar ile destekçilerinin söylemlerine kanarak, birleşik bir yönetimde mutlu olacaklarına inanıyor ve bunun şampiyonluğunu yapıyorlar. Bazı kişiler ise, sırf geçici maddi çıkar,kişisel kompleks, sapık ideolojik saplantılar nedeniyle, ısrarla iki halkın birleşmesini savunuyor. Ancak, Rumların istediği şekilde birleşmeyi sağlayacak bir çözümün kabul edilmesi durumunda, aynen batı Trakyadaki soydaşlarımızın durumuna düşürüleceğiz.Ondan sonra da artık bu günlere geri dönmek de söz konusu olamayacaktır. Hele kabul edilecek anlaşma ile ordunun adadan ayrılması , Rumların sandıktaki yüzünü çıkaracağını ve bu gün onların borusunu öttürenlere bile yaşamı zehir edeceği görülecektir. Yaşanan dönemde çözümü her şeye çare ve cennet olarak reklam edenlerin, İngiliz idaresinde ve Kıbrıs Cumhuriyetinde yaşayanları öğrenmelerini tavsiye ederim. Yoksa geçmişi öğrenmeden, tüm olanları geride kalmış sayarak, yabancılara inanarak ve aşırı iyimserlik içinde, önümüze atılan herhangi bir çözüm şeklini nimet olarak görmek VE göstermek felaketimize ve adadaki varlığımızın yok olmasına sebep olacaktır. Kayıtsız şartsız çözümü ve birleşik bir yönetimi savunanlar acaba, geçmişte olduğu gibi iki halk arasında her alanda rekabet, sürtüşme, yarış ve çatışma olmayacağını neye dayanarak ileri sürüyor? Ben şahsen geçmişi bilen ve o dönemdeki sıkıntıları yaşayan biri olarak, bu görüşte olanların bu güne dek mantıklı ve kabul edilebilir gerekçeler ve deliller ortaya koyduklarını görmedim. Rum ile birleşmemiz durumunda da, dünyaya açılma, gençlerin önünü görmesi, dünyalı olmak, Avrupa ile birleşmek gibi soyut kazanımlar elde edeceğimiz vaatleri ile halkı aldatmağa çalışıyorlar.