“Tilki’nin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü düşmanıymış” derler. Biz de dönüp dolaşıp yuvamıza, muhabirlik, köşe yazarlığı ve Spor Şefliği, yani basın alanında gözümüzü açtığımız HALKIN SESİ’ne dönüverdik. Bugünden itibaren sizlerle birlikte olacağız. Günlük haberle olmasa da haftalık gelişmelerle karşınızda olacağız.
Son bir haftada dikkatimi çekenlerin başında hakemlerimizin form düşüklüğü gelmektedir. Hakemlerimiz iyiye gideceklerine maalesef gerisin geriye gitmekteler. Nedeni ise her hafta garantili maç almalarına, uyarılma olgusunun ortadan kalkmasına bağlıyorum. Örneğin bu hafta hükmedilen penaltıların çoğunun “hükmi karakuşi” skora endeksli üretimler olduğuna gözlemledim. Yalın gözle sahada, canlı olarak İzlediğim Yenicami – Doğan Türk Birliği ve Cihangir – K.Kaymaklı müsabakalarındaki penaltılar, uydurma ve skor endeksli keyfi kararlardı!
Ya Seremonileri, Saygı duruşuna çevirmelere ne diyeceğiz! Değerli dostum Sayın Tahsin Mertekçi için düzenlenen Saygı duruşunu Kuralın emrettiği şekilde yerine getirmeden seremonide tamamlamak hem Sayın Mertekçi’ye saygısızlık, hem de KURAL’I takmamak anlamına gelir ki bu hakemliğe yakışmaz…
Son şampiyon Yenicami’nin yanlış transfer politikası, denk bütçe anlayışıyla ekonomik davranması sonucu küçülen ve güçsüzleşen Yenicami Ağdelen Spor Kulübü, diğer güçsüz takımlarımızın seviyesine inince futbol kalitesinin düşmesine, Ligdeki heyecan barometresinin artmasına vesile oldu. Birçok sporseverin dilinden düşürmediği “her takım her takımı yener” söylemini terennüm edilmesini sağladı. Bu güzel bir olgu mu? O ayrı bir tartışma konusu! Biz, yabancı futbolcuya izin verdiğimiz, YARIŞMA ligi olarak adlandırdığımız Süper Lig’de, kalite önem verenlerdeniz. Heyecan arıyorsak kavgası gürültüsü bol Yükselme (BTM) Ligini izler adrenalimizi üst düzeyde tutarız. Biz, tüm takımlarımızın geçen yılın Şampiyonu Yenicami’nin seviyesine çıkmasını arzulayanlardanız. Yenicami ve Cihangir gibi güçsüzleşip, heyecan barometresi artacak diye, dibe vurmasını arzulayanlardan değiliz…
Bu hafta dikkatimi çeken bir başka olgu ise tribündeki seyirci sayısının azalması oldu. Bunun nedeninin yöneticilerimiz tarafından yaratıldığını görmek de ayrı bir konu. Örneğin Yenicami – Doğan Türk Birliği müsabakası başladığı anda seyirci sayısı yok denecek kadar az iken yarım saat sonra tribünlerin kalabalıklaştığını gördüm. Nedenini araştırdığımda, maça gelmek isteyen sporseverlerin trafikte sıkıştıklarını öğrendim. Kepenklerin indirildiği, herkesin evine gittiği bir anda saat 18.00’de maçı başlatırsan elbette böyle olacaktır. Kuş ve balık meraklıları ise ya avda ya balıkta ya da mangal başında olunca, biz bize diz dize kalıverdik bu hafta…