BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide kurulması hedeflenen yeni devletin adını, Ağustos ayı ortalarında ”Birleşik

BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide kurulması hedeflenen yeni devletin adını, Ağustos ayı ortalarında ”Birleşik  Kıbrıs Federasyonu” olarak  açıklarken çevreye olmayan umutlar dağıtmaya başlamıştı….

Eide, “…Önceki Kıbrıs müzakerelerinden farklı olarak daha iyimser ve umutlu olmayı gerektiren hususlar var, müzakereler farklı bölgesel  ve ekonomik    şartlar altında gerçekleşiyor…” ifadelerini kullanıyordu.

Rumların, 2004de halk oylamasında reddettiği Annan Planından farklı olarak demokrasi , AB  kriterleri ve 21. Yüzyıl şartlarına daha uygun bir plan üzerinde çalışıyoruz diyor ve ABye tam üyeliği olan  Birleşik Federal  Kıbrıstan bahsediyor.

Eide, “… Kıbrıs Rum Yönetimi  zaten AB üyesi fakat önceki planlardan farklı olarak tüm adanın üyeliği gündemde . İki lider ve halklar arasında  siyasi  ilişkilerin dinamikleri değişti. Şimdi kurulması gerekenin   gerçek bir federasyon olduğu anlayışı gelişmiş durumda. Samimi olarak bunun daha iyi bir plan  olduğunu düşünüyorum…” diyor.

Adalıların  Kıbrıs konusunu çözmemenin yaratacağı potansiyel maliyet ve risklerin farkında olduklarını dile getiren Eide , Bölgede ciddi güvenlik krizleri yaşanıyor. Doğu Akdenizin jeopolitiği oldukça karmaşık. Suriyede korkunç bir savaş var. Ayni zamanda önce(güney) Kıbrısı sonra da  Yunanistanı etkileyen ekonomik kriz yaşanıyor dedi.

Kıbrısta her iki kesimin de çözümsüzlükten bıktığını söyleyen  Eide, “Kıbrıslılar, sorunu çözmemenin yaratacağı fırsat maliyetini tahmin  edebiliyorlar. Her iki kesimin ekonomisinin  , tek bir ülke olarak krizlere karşı çok daha dayanıklı olacaklarını biliyorlar” şeklinde  konuştu.

Doğal Kaynaklar konusunda da Eide:  Kıbrıs doğal kaynaklarından faydalanırken komşuları Türkiye, Mısır, Israil ve Lübnan ile de  işbirliği içinde hareket edecektir diyor.

Eide için her şey yolunda.  Bir de Kıbrıs Türk halkını dinlese  ve kendi kendine masal okumasa nasıl olur?...Eide rüya görüyor olabilir!…BM Genel Sekreterinin  Kıbrıs Özel Danışmanı  Espen Eidenin    “AB müktesebatına tam uyumlu bir çözüm” den  bahsetmesi  müzakerelerin temelini  bir başka zemine  taşımaya yönelik bir harekettir. Eide, kimin adamıdır, kime hizmet etmeye çalışıyor?

Yıllardan beridir Kıbrısta iki kesimli , iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı federal sistemde  her iki toplumun kendi Kurucu  Devletinin kimliği ve karakterini koruması hedeflenmiştir.

AB müzakerelere dahil olamaz derken, gel gör ki,  müzakerelerde ABnin temsilcisi olarak Peter Van Nuffel atandı. Peter Van Nuffel  geçmiş müzakere döneminde  Kıbrıslı Türkleri büyük  sıkıntılardan   kurtaracak olan  kalıcı deregasyonların ABnin Birincil  Hukuku olmasına karşı  çıkmış Rum yanlısı bir kişidir.

Eide, ABnin görevli bürokratı  gibi çalışıyor. Eidenin görevi ikide bir umut dağıtmak değildir. Eidenin görevi umut dağıtıp sonrasında hayal kırıklığına  uğratmak da değildir. Eide umut dağıtacağına önce her iki halkın ne  istediğine bakmalı.

Rumlara göre;  Garanti Anlaşmaları iptal edilmeli, Türk askeri ve  Türkiyeden gelen  göçmenler geri gitmeli. Mülkiyet konusunda önceliğin 1974 öncesi mal  sahibinde olmalı. Kıbrıs Cumhuriyeti devam etmelidir.  Tüm bunlar da gösteriyor ki Kıbrıs Türk halkının Rum egemenliğindeki ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyetine  azınlık olarak yama olması veya Birleşik Kıbrıs  gibi bir devlete azınlık olmasını istemektedirler.

Yunanistanın ve ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyetinin  ekonomik durumları ortadadır. Eğri oturalım , doğru konuşalım. 10 yıl önceki ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyetinin  ekonomik durumu çok üst düzeyde idi. Kıbrıs Cumhuriyetinin  ekonomisi yerlerde sürünüyor. Güney Kıbrısı ayakta tutan KKTCden Güneye geçerek alış-veriş yapanların  harcamalarıdır. Şu bir gerçek ki Güney Kıbrısın ekonomik durumu Yunanistanın ekonomik durumundan çok daha kötüdür. Günün birinde olası bir siyasi çözümde olmaz ama olası bir Federal devlet kurulacak olursa  Güney Kıbrıs Rum Devletinin  mevcut borçlarına da ortak olacağız…. Kıbrıs Türk halkı hangi şart altında olursa olsun Rumlarla ortak bir devlet kurmak istemiyor…

Kıbrıs Türk halkı Garanti Anlaşmalarının  ve Türk askerinin etkin ve  fiili garantisinin  devamını istemektedir. Toprak düzenlemesi , sınır düzeltmesi dışında  toprak tavizine  karşıdır. Toprak düzenlemesi dışında kalacak  mülklerde 41 yıldan beri bu evlerde ikamet eden  veya bu mülklerin Kıbrıs Türk halkına öncelik verilmesini istemektedir…

 

Eide  , her iki halkın isteklerine kulak vermeli, kendi aklından geçeni söylememeli . Kıbrıs Türk halkı uyanmıştır, 2004deki Kıbrıs Türk halkı yoktur. Kıbrıs Türk halkı 11 yıl önce verilen sözleri unutmamıştır,  unutmayacaktır. Kıbrıs  Türk halkı  ABnin  özenti duyulacak durumda olmadığını da çok iyi biliyor….  ABnin sonu gelmiştir. ABnin  Kendine yararı yok bir başkasına nasıl olsun ki!...