Kıbrıs Türk halkının milli mücadelesinde önemli bir yeri olan Şanlı Erenköy Direnişi ve bu direnişte şehit düşenler dün Erenköyde düzenlenen törenlerle anıldı.Kıbrıs Türk halkının kaderinin değişmesinde bir dönüm noktası olan Erenköy Destanını yaratan şehitlerimizi ve gazilerimizi direnişimizin 51nci yıl dönümünde saygıyla selamlıyorum . Erenköy Direnişi, Kıbrıs Türk halkının Varoluş ve Özgürlük Mücadelesinin dönüm noktalarından biridir. Erenköy Direnişi, Kıbrıs Türk Halkının Milli Mücadele tarihinde , özgürlüğün ve kararlılığın onurlu bir göstergesidir. Erenköy Direnişi; bir kahramanlık öyküsüdür. Öğrenimlerini yarıda bırakarak varoluş müdafaasına koşan üniversite gençliğinin Mukavemetçi Erenköy halkı ile bütünleşerek gerçekleştirdiği Erenköy Direnişi ; Kıbrıs Türk Halkının hiçbir şart altında esareti kabul etmeyeceğinin göstergesidir. 21 Aralık 1963 Kanlı-Noel saldırılarıyla uygulamaya konulan Akritas Planının temelinde bir oldu bitti ile Kıbrısı Yunanistana bağlamak , Kıbrısı Yunan yapmak vardı. 21 Aralık Kanlı-Noel saldırıları ilerleyen günlerde tüm adaya yayılmaya başlar. Nisan 1964de Anavatanımız Türkiyede yüksek tahsilde bulunan 497 üniversite öğrencisi ve İngilterede öğrenci veya işçi olan 71 gencimiz olmak üzere toplam 568 kişi önceleri botlarla daha sonraları hücumbotlarla Erenköye çıktılar.Yüksek Öğrenim gençliğinin bu hareketi, Kıbrıs Türk halkının Rum-Yunan ikilisinin saldırılarına boyun eğmeyeceğinin bir göstergesiydi. Yurt dışındaki üniversiteli gençlerimizin , ulusal varoluş savaşımıza katılarak Erenköy bölge halkı ile birlikte gerçekleştirdikleri Erenköy direnişinin , Kıbrıs Türk halkının 20 Temmuz 1974 Barış Harekatına ulaşmasında ve KKTCnin kuruluşuna giden yolda önemli bir yeri vardır.Erenköye çıkan 568 kadar öğrenci ; Mansura, Bozdağ, Süleymaniye, Alevkaya, Bozdağ ve Erenköylü toplam 200 kadar mücahidimizle birlikte direnmek azminde ve kararındaydı. Zaten tahsillerini de bu vatan topraklarının müdafaası için bu amaçla yarıda bırakmışlardı. Onların Erenköye çıkışlarından anne ve babaları bile habersizdi…. Rumların Erenköye yönelik ilk saldırıları 25 Nisan 1964de başlar. 9 Haziran 1964de EOKA lideri E. Alb Grivas Kıbrısa gelir ve Yunan Generali ile birlikte Erenköye saldıracak birliklerin başına getirilir. Grivasa bağlı bu birlikler 1 Ağustos 1964de Erenköye saldırıya geçtiler. Hedefleri, önemli bir köprü başı olarak gördükleri Erenköy ve bölgesini ele geçirmek ve oradaki Türkleri denize dökmek ve de Kıbrıs Türk halkının Türkiyeye çıkış kapısını kapatmaktı. 2 Ağustos 1964de Rum saldırılarının şiddeti artar. Bu arada Ocak 1964de Londra Konferansına katıldıktan sonra adaya girmesi engellenen o günün Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf Denktaş ve TMTnin ilk Bayraktarı Rıza Vuruşkan emekli olmasına rağmen Erenköy direnişimizi dünyaya duyurmak için bazı gazetecilerle birlikte Erenköye çıkmışlardı… 8 Ağustos 1964de Rumlar yaklaşık 12 bin asker ve yüksek atış gücüne sahip silahlarla Erenköye karşı taarruza geçtiler. Rum saldırıları ve taarruzlarında artık sona gelinmişti. Komutanımız Riza Vuruşkan Ankaraya son mesajını çekmiş ve “Vatan Sağ Olsun” demişti. Akşamüzeri iki Türk savaş Uçağı stratejik Rum hedeflerini bombalar. Bu sırada Yzb. Cengiz Topelin uçağı isabet aldı. Paraşütle sağ olarak atlamayı başaran Yzb. Cengiz Topel işkence ile şehit edildi . 8 Ağustos çok önemli bir gündür. 8 Ağustos 1964de Erenköyde bir avuç mücahidimiz güçlü Rum kuvvetleri arasında şiddetli çarpışmalar yer alırken Türk savaş uçakları Dillirgaya ilk kez etkili bir müdahalede bulunuyordu. O günde Rum mevzilerine bombalar yağdırılmıştır. Erenköy, Erenköy olalı böylesini görmemişti. 8 Ağustos 1964 akşamı Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı rahmeti İsmet İnönü Rumlara çağrıda bulunarak ciddi uyarılarda bulunmuş ve muhasaranın kaldırılmasını ve bölgedeki Türk köylerinin işgaline son verilmesini istemiş, aksi taktirde Türk uçaklarının bombardımanın kesintisiz süreceğini ifade etmişti.Buna karşın saldırılar devam ediyor ve o çok sabırlı İsmet İnönünün sabrını taşırıyorlardı… Rum-Yunan Askeri Birlikleri 9 Ağustos günü saldırılarına daha yoğun bir şekilde devam ederler. Bunun üzerine 9 Ağustosda saat 13.05de itibaren Türk Savaş Uçakları yeri göğü inletti.9 Ağustos günü Türkiye 64 savaş uçağının katıldığı hava saldırısıyla gençlerimizin ve bölge halkının katledilmesine dur denildi.Türkiyenin bu müdahalesiyle Rum-Yunan askerleri geri çekilmek durumunda kaldılar.10 Ağustosta ateş-kes ilan edildi. Erenköyde yaşananların Kıbrıs Türk mücadele tarihi açısından büyük önemi vardır.Erenköy direnişi ile Kıbrıs Türk halkı Kıbrısın Yunan adası haline gelmesine canı ve kanı pahasına izin vermeyeceğini göstermiştir. Bu müdahalesiyle anavatanımız Kıbrıs Türk halkını özgürlük mücadelesinde yalnız bırakmayacağını ve gerekirse savaşacağının mesajını veriyordu. Kıbrısta Türk varlığını sürdürebilmek için örgütlenerek şanlı bir mücadele veren TMTnin başarıya ulaşmasında Erenköyün ayrı bir önemi vardır. Erenköy, Kıbrıs Türk halkının silahlanmasında üs görevi üslenmiş bir beldemizdi…. “Erenköy” , ya da “Dillirga” denildi mi , “Bereketçilerin anımsanmaması olanaksız.Çünkü onlar , Dillirganın gerçek destanını 1950li yılların ikinci yarısında canları ve kanları pahasına yazmaya koyulmuşlardı. Dillirgalı Vehbi ve Celal Mahmutoğlu kardeşlerin bereketçiler efsanesinde özel bir yeri vardır. Tüm Bereketçilerimiz Kıbrıs Türk halkının ulusal varoluş mücadelesine adını altın harflerle kazıyan milli kahramanlarımızdır….. Şanlı Erenköy Mücahidi ve bereketçilerimiz , görevlerini yerine getirmenin huzuru içinde bizden bir tek şey istemektedirler!… Milli Mücadelemizin nasıl ve hangi koşullarda verildiğinin, devletimizin kuruluşuna giden yolda yaşananların ve bugünkü özgürlük ortamına nasıl gelindiğinin çok iyi bilinmesi ve KKTCne sahip çıkılmasıdır….KKTCnin tanınması ve tanıtılmasının sağlanmasıdır…