Bunun adına el gücüyle gerdeğe girmek denmez de ne denir?

Muhalefetin siyaseten kıvraklığa yöneldiği her durumda meclisin nisabı sağlayamayacağı belli değil miydi?

Şu günlerde içine düştüğümüz olumsuzluklara ilave olarak gündemde erken seçim var!

HP den koparak var olan üçlü koalisyona destek vereceğini beyan eden üçlü her nedense şu günlerde bu kararından caymış gözüküyor.

Bunun sonucu olarak gündeme şimdi bir de erken seçim oturdu!

Var olan koşullar içinde ülkede erken seçim ne işe yarar?

Tek başına iktidar ortamı yaratılsa bile, bu sistemde ne fayda sağlar ?

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Narin Şefik hanımefendi 7 Ocak 2018 de gerçekleştirilen genel seçimlerin hemen ardından ve de her seçim gündeme geldiğinde yaptığı açıklamalarda bu seçim sistemi ile seçime gidilmesinin büyük hata olacağını ifade ederek en kısa zamanda seçim sisteminde değişiklikler yapılamasına vurgu yapmıştı!

Narin hanım işlemlerin pratik olmadığından yakınmış ve “sandıklara görevli bulmakta zorlanacağız” doğrultusunda ifadelerde bulunmuştu.

Uygulanabilir olması açısından üç alternatiften bahseden Şefik “ilk akla gelen eski sisteme dönüş, ikincisi karma ve tercihi kaldırmak, üçüncüsü çarşaf liste kalsa bile, ilçeler arası kısıtlamalar kalksın” önerilerinde bulunmuştu.

Aradan geçen iki yılı aşkın zamana rağmen seçim sisteminin yanlışlarının giderilmesi hususunda ne yapıldı? Kocaman bir hiç!

Bütün bunlar bir tarafa bir erken, seçime gidile bilinmesi için öncelikle mecliste en çok üyeye sahip UBP nin içinde var olan sorunları aşması lazım.

Önce Kurultayını yapması lazım!

Kurultayı yapabilmesi için mahalli örgütlerden başlayarak, İlçe teşkilatının kongrelerini yapması gerekir ki bu da zaman ister.

Öngörülen erken seçim tarihlerine bakıldığında UBP nin ne kongrelerini, ne de Kurultayını yapabilmesi neredeyse imkansız!

Bütün bunlara seçim yasasında öngörülen değişiklikler de katıldığında, adına erken seçim denilen seçim, değil Haziran ayında, Eylül, Ekime de yapılamaz!

Sayın Başbakan Yüksek seçim Kurulu Başkanının seçim yasasının tanzimi konusundaki açıklamalarına eleştiri getirmiş ve “ Narin hanım keşke benimle konuştuktan sonra açıklamada bulunsaydı” doğrultusunda ifadelerde bulunmuş.

İlahi Saner bey, Narin hanım seçim yasasının daha pratik olması açısından eskiye dönülmesini, karma oy uygulamasının kaldırılmasını ilk kez dün söylemedi ki!

Seçim yasasındaki hataları sağır sultanlar biliyor.

Beşikteki çocuklar bile sistemin çöktüğünün, çalışamaz hale geldiğinin farkında. Başkanlık sisteminin kaçınılmaz olduğunu, Meclis kalitesinin yükselebilmesi için barajın yukarılara çekilmesinin, karma oy karmaşasının ortadan kalkabilmesi için karma oydan vaz geçilmesinin zorunlu hale geldiğini, var olan sistemden nemalananlar haricinde herkes söylüyor!

Pandemi bir yandan, siyasilerin vatandaş yaşamına soktuğu zorluklar bir yandan, ülke yaşanamaz hale gelmiştir.

Olaylara olumlu yaklaşımlarda bulunanların sayısı her geçen gün azalıyor.

Üretmek bir yana meclis toplanabilmekten uzak hale geldi. Ülke adeta suç cennetine döndü. Yasaların yetersizliğinden KKTC ye alenen sövenler, hakaret edenler çoğaldı, yetersiz yasalar bunlara dur diyemiyor. Vatandaş, devlette çalışan ve özelde çalışanlar olarak ikiye ayrıldı.

Bunu ne acıdır ki uygulamalarıyla devlet yaptı.

Siyasilerin kendine çeki düzen vermesi, rahatları kaçacak ama gerekli yasaların süratle geçirilmesi artık hayati önem taşımaktadır. Gitti gider, aksi halde iradeden söz etmek hayal olacaktır!