Dün olduğu gibi bugün de Rum-Yunan ikilisinin  hedefi, Kıbrıs’ta olası bir siyasi çözümle birlikte Enosis’e giden yolu açmaktır.
Geçmişe dönüp bakacak olursak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi eski  Başkanlarından faşist, EOKA’cı  Anastasiadis’in  2018’de Ulusal  Konsey’de Federasyon tezinin çöktüğünü dile getirdiğini ve  ‘Gevşek Federasyon’u tartışmaya açtığını ancak, Rum liderliğinin dünden bugüne hedeflerinin Üniter bir devlet olduğunu bilmeyen yoktur.  Şimdilerde de olası bir siyasi çözümün ardından Rum liderliğinin hedefi Enosis’e giden yolu açmaktır.  Bunu hiç ama hiç unutmayalım.
Rum liderliği hiç ama hiç unutmamalıdır ki, Kıbrıs Türk halkı 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “Egemen Eşit”  ortağıdır. Çookk iyi bilinmelidir ki  Kıbrıs Türk Halkı olası bir siyasi çözümle birlikte   Rumların oyununa  ve tuzağına hiç düşmeyecektir.
Gerilere dönüp baktığımızda; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Kurucu Cumhurbaşkanı rahmetli Rauf R. Denktaş, 1977’de Makarios ile ve de 1979’da Kiprianu ile mutabık kaldığı “İki Toplumlu , İki Kesimli” Federasyonu anavatanımız Türkiye’nin desteğinde  1983 yılına kadar görüşmüştür. Ancak sonunda Kiprianu “Ben Federasyona İnanmıyorum; Makarios’un Vasiyetini Yerine Getirdim” demişti.
O günde Makarios’un “Enosis’e en yakın nokta olarak addettiği “Meşru Kıbrıs Cumhuriyeti” ünvanından taviz vermediğini açıklamasının ardından anavatanımız Türkiye’nin desteğinde  rahmetli Rauf R. Denktaş  15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilan etmiştir. Ama ne yazık ki; Federal yapıda, iki bölgeli, iki toplumlu bir siyasi çözüme ‘kapı açık’ bırakılacak  ve de Anavatanımız Türkiye’nin desteğinde yine Federasyon görüşmelerine başlanacaktı!..
Nitekim, yine o yıllarda Kiprianu’dan sonra  Vasiliu, Rauf R. Denktaş ile müzakerelere devam  edecekti. Vasiliu, Klerides ve Papadopulos da Türklerle yeniden eşit şartlarda yeni bir ortaklık anlaşması yaparak Türkiye’nin Garantör Devlet  olmasını kabullenemeyeceklerdi!..
Konu ile ilgili olarak anılarında Glafkos Klerides: “İçimizde Türk Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Türk Bakanlar, Türk Mebuslar olmadığı halde dünya bizi meşru Hükümet olarak tanıdığına  göre  Türklere ne diye taviz verecekmişiz ? Ya istediğimizi kabul edecekler, ya da çekip gidecekler” demişti. Kaynak: Hüseyin Macit Yusuf, https: //www.yenicaggazetesi.comtr/gevsek-federasyon-onerisi-tuzaktir-49274yy.htm
Dünden bugüne Rum-Yunan ikilisinin baskı ve tehditlerine,  uygulanan  insanlık   dışı ambargo ve izolasyonlarına rağmen Kıbrıs Türk Halkı  Bağımsız ve Egemen devletinden vazgeçmedi ve de asla ve asla vazgeçmeyecektir.
Kıbrıs Türk Halkı olarak dünden bugüne “Bağımsız ve egemen iki devlet ve iki demokrasi” diyoruz.  Ama ne yazık ki, Rum liderliği dün olduğu gibi bugün de olası bir siyasi çözümle birlikte Enosis’e giden yolun açılmasını hedefliyorlar.
Gelinen noktada Ada gerçekleri göz ardı edilemez. 1968 yılında başlayan ve aralıklarla  7 Temmuz 2017’ye kadar devam eden görüşme süreci  Rum-Yunan ikilisinin sabahın erken saatlerinde 03.30’da  Crans Montana Konferansını terk etmelerinin ardından Federasyon çözüm modeli  bir daha başlamamak üzere sona ermiştir.
O günde KKTC Cumhurbaşkanı sayın Mustafa Akıncı: “Bu Bizim Neslin Son Denemesiydi” derken Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı sayın Mevlüt Çavuşoğlu “Federasyon Görüşme Süreci Bir Daha Başlamamak Üzere Sona Ermiştir” demişti.
Gelinen noktada 9 Aralık 2023 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri  Hristodulidis, “Keşke siyasi  irade olsa da süratle müzakerelere yeniden  başlasak. Siyasi irade olsa çözüm için 6 ay gerekmeyecek” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın  5’inci Yüksek düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısı için gittiği Yunanistan’da Yunanistan Başbakanı Kiryakos  Miçotakis ile görüşmesi ve yaptığı diğer temaslar Rum gazetelerinin manşetlerinde yer buldu. Bazı gazeteler, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan   ile Miçotakis için  Atatürk ve Venizelos benzetmesi yaparken, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in beklediği olumlu sonucu bulamadığına dikkat çekildi..
..Fileleftheros “Gündemde Kıbrıs Sorunu Olmaksızın ‘Sakin Sular’ .. İyi Niyet Gördüler” başlıklı haberinde , Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan ziyaretinden  “Kıbrıs sorunuyla ilgili yeni olgu ve iyimserlik iklimi ortaya çıkmadığını” yazdı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın  Atina ziyareti çerçevesinde yaptığı temaslardan “Kıbrıs sorununda olguları değiştirecek özlü herhangi bir şey” çıkmadığı ortak basın  toplantısında da “Her birinin kendi tezini savunduğu” iddia edildi.
Miçotakis’in , telefon irtibatı kurduğu  Rum Yönetimi Başkanına bilgi verdiğini  yazan gazeteye göre, Miçotakis-Hristodulidis telefon görüşmesinden, Erdoğan ile baş başa görüşmede Kıbrıs sorunu ve BM Genel Sekreterinin temsilci ataması konularının gündeme geldiği ancak, “özlü bir sonuç çıkmadığı” anlaşıldı.
GKRY Başkanı Nikos Hristodulidis önceki gün Erdoğan-Miçotakis görüşmesi öncesinde yaptığı   açıklamada “Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin iyileşmesinin bizim çabamıza yardımcı olacağını düşünüyorum.  Atina’nın, Kıbrıs sorunu çözülmeden Türkiye ile ilişkilerde normalleşme olamayacağı tezi de biliniyor” diyerek görüşmeden “olumlu” sonuç çıkması ümidini  dile getirmişti!..
Bir gazetecinin , Kıbrıs Türk tarafının, BM Genel Sekreterinin  atayacağı temsilcisinin görevinin süreli olmasını şart koştuğunu hatırlatması üzerine, “Şart yok ancak açıklamaları işittim” dedi.
Türk tarafının Federasyonu reddettiği hatırlatıldığında ise Hristodulidis, “Müzakerelerin yeniden başlama perspektiflerini araştırmak üzere temsilci atamasını umduğumuz  Genel Sekreter, BM Güvenlik Konseyi’ne bağlıdır ve  emirleri ondan alır, temsilcisi de ayni çerçevede hareket edecektir” yanıtını verdi.
Nikos Hristodulidis, Türk tarafının temsilciye onay verip vermediği sorusuna karşılık da kendilerine BM’den resmi bir bilgilendirme yapılmadığını söyleyerek “Biraz sabır” tavsiye  etti.
Rum lider “Keşke siyasi irade olsa da süratle müzakerelere yeniden başlasak. Siyasi irade olsa da 6 ay  gerekmeyecek” dedi.
Gerçek şu ki; dün olduğu gibi bugün de  Rum-Yunan ikilisi “Garanti Antlaşmaları iptal edilmeli, Türk Askeri Adadan gitmeli, tüm Rum göçmenler evlerine ve mülklerine dönmeli, Kıbrıs Türkleri ‘azınlık’ haklarına razı olmalı” diyorlar.   Ama ne yazık ki hala daha aramızda Rumlarla bir arada yaşamayı hedefleyenler vardır, Federasyon rüyası görenler vardır.
Kim ne derse desin, gelinen noktada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tanınma yolunda emin adımlar atmaya devam etmektedir.
18 Aralık 2023 tarihli Kıbrıs Gazetesine yansıyan haberlere göre; KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Dolmabahçe Sarayı’ndaki çalışma ofisinde yapılan görüşmede Başbakan Ünal Üstel ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da hazır bulundu.
Kıbrıs konusunda Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte ortaya konmuş olan iki eşit egemen devlet politikasının güçlü bir şekilde yeniden teyit edildiğini söyleyen sayın Ersin Tatar: “Anavatan ile birlikte  ortaya konulmuş olan iki eşit egemen devlet temeline  dayalı politika konusunda tam bir görüş birliği  içinde olduğumuzu ve Kıbrıs Türkü’nün  egemen eşitliği kabul edilmeden yeni bir müzakere masasının kurulmasının mümkün olmadığı bir kez daha ortak görüş olarak teyit edilmiştir” dedi.
Sonuç olarak; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti  Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar;  “Eşit egemen”  tezinden geri adım atmanın söz konusu olmadığının altını çizdi. Kıbrıs Türk halkına düşen görev birlik ve beraberlik içinde hareket ederek tek ses vermektir.
Rum-Yunan ikilisine düşen görev Kıbrıs’taki gerçeklerin kabul etmektir. Kıbrıs’ta bağımsız ve egemen iki devlet vardır. Kıbrıs’ta  tek siyasi çözüm yolu Rum liderliğinin bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini  tanımasıdır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..