17 Temmuz 2015de günü birlik Kıbrısı ziyarette bulunan İngiltere Dışişleri ve İngiltere Ulusal Topluluğu Bakanı Hammond Cumhurbaşkanımız sayın Akıncı ve GKRY başkanı Anastasiadis ile makamlarında ayrı ayrı görüşmüş ve bilgi alış verişinde bulunmuştur. Politis gazetesinin haberine göre: Anastasiadisle görüşen Hammondun ülkesinin Kıbrıs sorununun çözümünden sonra herhangi özel bir rol arayışında olmadığının net mesajını veriyordu...
Fileleftheros gazetesinde ise Hammondun temaslarıyla ilgili olarak yer alan haberde : “Londra için esas olan Kıbrıstaki İngiliz üslerinin varlığının Kıbrıs sorununun çözümünden sonra da devam edeceğini güvence altına almaktır denilmektedir.
Diğer bir değişle İngiltere garantilerin değil, üslerin devamının peşinde olduğunu söylüyordu. Günümüzde İngiltere 1959 ve 1960 Anlaşmalarıyla Kıbrısta elde ettiği garantörlük haklarını değil üslerini düşünmektedir. Hatta İngiltere üslerini garanti altına almak adına üslere ait bir kısım toprağı Rumlara devretmeyi bile düşünmektedir.
İngilterenin üslerden vazgeçmesi ve üslerini iade etmesi söz konusu değildir. İngiltere, üslerine dokunulmadığı sürece halinden memnundur. İngiltere, üslerinin geleceğini teminat altına almak için her fırsatta Rum tarafına destek vermektedir. Bilindiği üzere İngiltere 1959 Zürih ve Londra Anlaşmaları tahtında ada topraklarının %2.74üne tekabül eden 99 mil karelik toprağı elinde bulundurmaktadır.
Rum-Yunan ikilisi garantörlük konusunu gündeme getirerek , İngilterenin de garantörlükten vazgeçmek istediğini , dolayısıyla Türkiyenin bu haklarından vazgeçmesi gerektiğini sık sık dile getirmektedir.
11 Şubat 1959da Zürihte kabul edilen , “Garanti Anlaşması” , İngiltere üslerinin güvenliğini sağlamadığından “17 Şubat 1959da İngiltere Hükümetinin beyanatı” ve “Garanti Anlaşmasına ek madde” Londrada imzalanmıştır. Ek maddede özetle, Yunanistan , Türkiye ve Kıbrıs Cumhuriyeti , , İngiltere , hakimiyeti altında kalacak olan bölgelerin bütünlüğüne uymayı kabul ederler ve İngiltere tarafından yapılan beyanata göre Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından İngiltere hakların İngiltere tarafından kullanılmasını garanti ederler denilmektedir. Kaynak: Halil sadrazam, Garanti Anlaşması ve garantörler.www.gundemkibris.com./garanti-masi-ve-garantorler-6337yy.htm .
19 Şubat 2010da Güney Kıbrıs Rum Meclisinde “ABne üye bir devlet olan Kıbrıs Cumhuriyetinde garantiler ve garantörler düşünülemez” kararı alınmış ve GKRY , AB ve BM üyesi bir ülke olduğunu ifade edilmiştir.
Eğer İngiltere , Garanti ve İttifak Anlaşmalarından tek taraflı olarak , Yunanistan ile birlikte veya ABnin Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası gereği kendi istemi dışında , ABnin isteği ile çekilmek zorunda kalması durumunda , Kıbrıs Adasındaki askeri üslerinin kapatılması gerekmektedir. Kaynak : www.turkishnews.com/tr/content/2010/03/04/Kibris-cumhuriyeti-garanti-ve-ittifak-anlaşmalarının-iptal-edilmezliği
Sonuç olarak; İngiltere , Kıbrıstaki askeri varlığını Güney Kıbrısın ABne katılım anlaşmasının dışında tutarak kendini garanti altına almıştır. İngiltere ; Türkiye ve Yunanistanın alacakları karara uyarım , yeter ki üslerim garanti altında olsun diyor.
Rumlar, İngiliz Hükümeti ile “Garanti Anlaşmaları” konusunu gündeme almışlar. İngilizler için önemli olan 1959 Garanti Anlaşmaları değil, kendi üsleridir. Rumlar zannediyorlar ki İngiltere ve Yunanistan garantör devlet olmaktan çıkmak isterlerse Garanti Anlaşmaları iptal edilebilecek!...
1959 Zürih ve Londra Anlaşmaları ve de 1960 Lefkoşa Anlaşmaları yürürlüktedir. Rumlar istiyor diye İngilterenin garantörlükten vazgeçmesi halinde Türkiyenin de vazgeçmesini gerektirmez. Bu böyle biline !...
Rum-Yunan ikilisi bilmelidirler ki Garanti Anlaşmaları 3 Garantör devletin onayı ile iptal edilebilir. Garantör devletlerden birinin buna hayır demesi durumunda BM Güvenlik Konseyi dahi bu Garanti Anlaşmalarını iptal edemez….
Garanti Anlaşmalarının kaldırılması , Kıbrıstaki Türk varlığının sonunu getirirken anavatanımız Türkiyenin de Doğu Akdenizdeki varlığını sona erdirecektir!... Rumların hayal ettiklerinin gerçekleşmesi mümkün değildir.
Bilsinler ki “Garanti Anlaşmaları”nın terk veya iptal edilmesi o kadar kolay değildir. Bu Rumlar için ancak bir hayal olabilir...