Geçtiğimiz akşam Çatalköy’de nasıl çıktığı meçhul yangın sonrasında askeri cephaneliğe sıçrayan alevler büyük bir felakete sebep olabilirdi.
Cephanelikte bulunan patlayıcıların, mermilerin infilak etmesi bölge halkının ve turistik tesislerde bulunan insanların hareketli bir gece geçirmesine neden oldu.
Sevindirici tek yanı herhangi bir can kaybına sebebiyet vermemiş olması!
Konunun uzmanları elbette ki yaşananları mercek altına alacaklar, enine boyuna soruşturma başlatacaklar.
Ne var ki pusuda bekleyen ve her fırsatta melanetliklerini dışarıya salgılayanlara fırsat çıkarılmış oldu.
Ver yansın saldırıyorlar, içlerindeki kini, nefreti olabildiğince nifak tohumları olarak etrafa saçıyorlar.
Eskilerin değişiyle “köpeksiz köy buldular, değneksiz dolaşıyorlar” ortamlarınıacaba daha ne kadar zaman kullanacaklar?
Kıbrıs Türkünün esenliğini ve geleceğini tehlikelere sokmayacak bir anlaşma olması halinde elbette asker makul sayılara çekilecek, savaş tehlikesi olmayan bir ülkede normalizasyon hüküm sürecek.
Ne var ki cüce cüssesine bakmaksızın büyük ve çevresindeki ülkelerle ikili anlaşmalaryaparak bir taraftan da silahlanmaya büyük paralar harcayarak savaş mantığını ayakta tutan, adanın tamamına egemen olmak için her melaneti uygulayan bir Rum unsuru ile karşı karşıyayız!
Adanın güneyinde her boka maydanoz kilise faktörü bir yana, tedhiş örgütü EOKA’nın uzantısı konumundaki Elam’ın her geçen gün büyüyen sayısı, ihanete müsamaha göstermeyen, affetmeyen toplum yapısı ile karşı karşıyayız!
Böylesi yaklaşımlar içinde olan unsurlara karşı mukavemeti ayakta tutmak zorundayız.
Adada asker de olacak, doğal olarak cephanesi de bulunacak!
En büyük dileğim gecenin geç vaktinde cephaneliğe kadar uzanan yangının çıkmasında ihanet çemberinin pençesindeki birilerinin parmağının olmaması.
Zira ihanet boyutuna vardırılan davranış şekillerini moda olarak algılayan, meydanı boş gördükleri için her melaneti yapabileceği duygusu içinde olan kimseler o denli arsızlaştılar ki!
Kıbrıs Türkünün adadaki varlığına, huzuru sağlayan, yok edilme planlarına barikat kuran Türkiye nin varlığını sulandırmak, ortadan kaldırmak için her aralığı kullanma gafleti içinde davrananlara dur diyebilecek yasamız yok mu?
Mecalimiz yok mu?
Bütün bu acılar çekilirken, askeri ile, sivili ile, yangıncısı ile Sivil Savunma teşkilatı ile yaşanılan acıları, içine düşülen durumu bir nebze olsun hafifletme çalışmaları devam ederken öküz altında buzağı arama ve amaçlarını güçlendirme davranışlarını hoş görmek mümkün değildir.
Büyük geçmiş olsun!
Can kaybına sebep olmasa bile, böylesi müessif olayın tekrarına olanak vermeyecek önlemlerin derhal alınacağı, en büyük temennim.