Yakın geçmişe dönüp bakacak olursak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, her vesileyle adada siyasi çözümün bir an önce gerçekleşmesini hedeflediğini  dile getirirken bunun gerçekleşmemesi durumunda, Kuzey Kıbrıs’ın   Ankara’ya daha bağımlı hale geleceğini ve de Türkiye’nin bir iline dönüşeceğini dile getiriyordu!..
O günde KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın İngiliz Gazetesi The Guardian’daki röportajını eleştiren  KKTC  Başbakanı ve UBP’nin KKTC  Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar; Akıncı’nın açıklamalarını “Seçimi  Kazanmaya Yönelik” ve “Yanlış” diye nitelemişti.
O günde konu ile ilgili olarak yapmış olduğu açıklamada  Başbakan Ersin Tatar “Kuzey  Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıslı Türklerin iradesi ile  yaşasın ve yücelsin  diye kuruldu. Buna rağmen KKTC Cumhurbaşkanı  Mustafa Akıncı’nın Türkiye’nin  KKTC’ni vilayet yapacağı gibi  bir iddia ileri sürmesi temelsizdir. Biz eminiz ki halkımız, kendisine hiçbir yararı olmayan bu tutuma gereken yanıtı sayın  Akıncı’yı seçmeyerek sandıkta gösterecektir” demişti..
.. O günde  açıklamasında  Başbakan Ersin Tatar: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile   Anavatan Türkiye  her zaman kardeşçe, samimi bir işbirliği içinde olmalı, Kıbrıs  konusunu birlikte yürütmelidir. Bunun başka türlüsü; ulusumuzun, halkımızın  zararınadır..
.. Ne yazık ki, sayın Mustafa  Akıncı bu çizgiden çok uzaklardadır ve bize göre halkımızın güvenliğine, geleceğine yarar sağlamak yerine zarar vermektedir.   Bunun son örneği, sayın Akıncı’nın İngiliz The Guardian gazetesine verdiği, Rumların çok hoşuna giden demeçtir..
..KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı maalesef Kıbrıs sorununun çözümü konusunda  Türkiye tarafından gösterilen anlayış ve çabaları  göz ardı etmekte ve nerdeyse Türkiye’yi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni vilayet haline getirmeye çalışmakla suçlamaktadır..
..Başbakan Ersin Tatar; sayın Mustafa Akıncı’nın olmayan bir şeyi ileri sürerek Türkiye’ye yönelik eleştiriler yönetilmesinin seçimleri kazanma  niyetli olsa da son derece yanlıştır.  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıslı Türklerin iradesi ile yaşasın ve yücelsin diye kuruldu. Sayın Mustafa Akıncı’nın buna rağmen  Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni vilayet yapacağı gibi bir iddia ileri sürmesi temelsizdir.  Biz eminiz ki, halkımız kendisine hiçbir yararı olmayan bu tutuma gereken yanıtı sayın Akıncı’yı seçmeyerek sandıkta gösterecektir” demiştir.
Konu ile ilgili ayni gazetede yapılan yorumlarda  ve sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay “Akıncı’yı Kınıyorum. Mustafa Akıncı’nın yapmış olduğu açıklamalar oturduğu makama yakışmayacak ifadelerdir. Her şartta KKTC’nin  yanında olan, hak ve menfaatlerini koruyan Türkiye Cumhuriyeti için kullanılan ifadeleri kınıyorum. Küçük hesaplar ve vizyonsuz siyasi yaklaşımlarla KKTC’de, Türkiye Cumhuriyeti’nin seçim malzemesi yapılmasına asla müsaade edilmeyecektir” demişti..
..O günde, CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı  Tufan Erhürman sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada  Kıbrıs Türk halkının iradesine  saygı çağrısı yapmıştı!..
..İyi Parti Milli Güvenlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan  Yardımcısı Aytun Çıray;  Mustafa Akıncı’nın haddini aşan bir açıklama yaptığını söyleyerek “Bu Annan Planı’nı şımartma sözleridir. O plandan bu yana merhum Rauf R. Denktaş devreden çıkarıldıktan sonra  bu tür densizler ortaya çıktı. Boş bir laf hiçbir işe yaramayacaktır” demişti..
..Akıncı’nın “İkinci Bir Tayfur Sökmen Olmayacağım” sözlerini de eleştiren sayın Aytun  Çıray; ‘Tayfur Sökmen’in  elini ayağını öpmesi lazım.. Rahmetle anıyorum kendisini. Zaten Kıbrıs’ı hiçbir yere bağlamak isteyen yok. Biz Kıbrıs’ın özgür ve bağımsız  bir devlet olarak yaşamasını istiyoruz ve buna hep destek verdik” ifadelerini kullanmıştı!..
Gerilere dönüp bakacak olursak; Ersin Tatar’ın  18 Ekim 2020’de KKTC Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin ardından önemli gelişmeler yaşanacaktı.
Nitekim; KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın  Cenevre’de düzenlenen gayrı resmi  5+BM formatındaki gayrı resmi Kıbrıs Konferansında Kıbrıs’ta kalıcı çözüm için 6 maddeden oluşan  öneriyi BM Genel Sekreteri Guterres’e sunmasıyla yer yerinden oynayacaktı. Kıbrıs Türk önerisinin özü; Kıbrıs Türk halkının özünde var olan ‘Egemen Eşitlik ve Eşit Uluslararası statünün tanınmasıdır”.
Gerçek şu ki günümüzde bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti anavatanımız Türkiye’nin desteğinde tanınma yönünde adımlar atmaya devam etmektedir. 11 Kasım 2022’de Türk Devletleri Teşkilatı’na Gözlemci Üye olarak kabul edilen bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 28.04.2023’te Türk Devletleri Asamblesi (TÜRKPA)’nın 12. Genel Kurulu’nda oy birliğiyle alınan kararla “Gözlemci Üye” olarak kabul edilmiştir.
Yine bir yıl öncesine dönüp bakacak olursak; siyasi çözüme giden yolda Kıbrıs Rum tarafı ile siyasi görüşmelere  nasıl başlanabileceğini 22 Haziran 2023 tarihli Kıbrıs Gazetesi’nde yer alan açıklamasında KKTC Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi  ve Müzakere Heyeti Üyesi Ergün Olgun  “Egemen Eşitliğimizle Eşit Uluslararası Statümüz Rumlar Tarafından Teyit Edilmelidir” demişti. Yine sayın Ergün Olgun “Eşitlik, Eşit Hak , Eşit Statü ve Eşit Fırsat” anlamını taşır demiştir.
13.06.2024 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre  “İş Dünyası Bu Kez Kıbrıs’ta Buluşuyor” etkinliğine katılan KKTC Meclis Başkanı Zorlu Töre “Bağımsızlıktan Ödün Vermeyeceğiz”  dedi..
..  “Kıbrıs Türkü; canı cana, kanı kana  katarak bugünlere geldi. Mehmetçik, Mukavemetçi, Mücahit, Osmanlı Döneminin akıncıları hep bu topraklara  can verdiler, kan verdiler. Böyle Vatan Oldu Bu Topraklar” diyen sayın Zorlu Töre, Türk Ordusunun 96 yıl sonra  hem havadan, hem denizden Kıbrıs’a tekrar gelene kadar  örgütlenen  Mücahitlerin  bir direniş destanı verdiğini anımsattı.. Göndere iki bayrak çektiklerini anlatan KKTC Meclis Başkanı Zorlu Töre;  “Allah Bu Bayrakları  Bir Daha İndirmesin, Allah  Bizi Bir Daha  1878’deki  Gibi Ayrı Koymasın” dedi..
..Yakın geçmişte  Azerbaycan’a  resmi ziyarette bulunduğunu belirten  sayın Zorlu Töre, iki ülke arasında  ilişkilerin arttığını kaydetti.  Töre, sadece  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin değil   “Ne Mutlu Türk’üm” diyen  herkesin milletvekili  olduğunu söyledi. Bağımsızlıktan ödün vermeyeceklerini yineleyen sayın Zorlu Töre; katılımcılara  başarılar diledi.
Gerçek şu ki; gelinen noktada Kıbrıs’ta bağımsız ve egemen iki devlet vardır. Yine gerçek şu ki; federal devlet temelinde dünden bugüne gelinen noktada yapılan tüm girişimlerin  başarısızlıkla sonuçlanmasının nedeni Rum-Yunan ikilisinin olası bir siyasi çözümle birlikte Enosis’e giden yolu açmak istemelerinden kaynaklanmaktadır.
Yine şu bir gerçek ki; sayın Ersin Tatar; hedefinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yaşatmak ve tanınmasını sağlamak olduğunu dile getirerek KKTC Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Günümüzde de sayın Ersin Tatar bu hedeflerini her vesileyle dile getirmeye  ve de bu yönde mücadele vermeye  devam ederken ne yazık ki hala daha aramızda Rumlarla  ‘sözde’ federasyon gibi bir siyasi çözümü hedefleyenler vardır..
Sonuç olarak; Kıbrıs Türk halkına düşen görev birlik ve beraberlik içinde hareket ederek bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..