Gerilere dönüp bakacak olursak 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin  kuruluşuna giden yolda; Zürih Antlaşmaları 11 Şubat 1959’da TC Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos’un imzalamasının ardından 19 Şubat 1959’da Londra Antlaşmaları; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Adnan Menderes, Yunanistan Başbakanı Konstantin Karamanlis, İngiltere Başbakanı Mac Millan, Liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve Rum lideri Makarios tarafından imzalanmasının ardından  Garanti Antlaşmaları temelinde 16 Ağustos 1960 tarihinde Mağusa Limanından 950 Yunan Askeri ve de 650 Türk Askeri adaya çıkarken Kıbrıs Türk halkı 82 yıllık bir ayrılıktan sonra Türk askerine yeniden kavuşmanın mutluluğunu yaşıyordu.
Rum liderliği her vesile ile olası bir siyasi çözümde Garanti Antlaşmaları iptal edilmeli Türk Askeri Adadan gitmeli diyor, başka bir şey demiyor.  Rum liderliğinin bir art niyeti olmasa Garanti Antlaşmalarının iptalini ister mi?
Kıbrıs Türk halkının ve de anavatanımız Türkiye’nin hedefi Garanti anlaşmalarının aynen devam etmesi yönündedir ve de bundan taviz vermeyi asla ve asla aklının köşesinden bile geçirmiyor.
Nitekim, 06 Şubat 2024 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre TBMM Milli Savunma Komisyonu  Başkanı sayın Hulusi Akar ve beraberindeki heyeti  kabulünde Anavatanımız Türkiye’nin garantörlüğünün önemine vurgu yapan KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “Kıbrıs Türkü Yalnız Değildir. Bizim Arkamızda Koskocaman ve sadece 60 km uzaklıkta  Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti Vardır” ifadelerini kullandı..
..Kabulde yaptığı konuşmada, Türkiye’de herhangi bir kişi veya birimin göreve başlaması halinde  ilk yurt dışı ziyaretini Kıbrıs ve Azerbaycan’a yapma adetleri olduğunu anlatan  ve bu çerçevede bu ziyareti yapmaktan gururlu olduklarını anlatan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı sayın Hulusi Akar: “Kıbrıs Meselesi Bizim Milli Davamız, Milli  Meselemizdir. Burada bizim hiç ayrımız gayrımız yok. Biz elbirliğiyle, güç  birliğiyle  buradaki Kıbrıslı kardeşlerimizle  bir ve beraber  tek yürek, tek yumruk olarak  çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Kıbrıslı kardeşlerinin  bir taraftan güvenliği, bir taraftan da refahı için  gerekeni yapmanın kendileri  için önemli  olduğunu belirtti.  Adadaki gelişmeleri gördüklerinde  çok sevindiklerini, sıkıntı olması haline  de üzüldüklerini dile getirdi. Geçmişten bugüne  bir çok sorunların çözüldüğüne dikkat çeken  sayın Akar, bundan sonra da tek yürek, tek yumruk  olarak yapılacak çalışmalarla ileriki dönemde de olabilecek problemleri  çözmek suretiyle  Kıbrıslı kardeşlerinin güvenliğini ve refahını  en üst seviyede tutmak için çalışacaklarını belirtti.
Yine 06 Şubat 2024 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; KKTC Meclisinden yapılan açıklamaya göre; Yasemin Öztürk başkanlığındaki Cumhuriyet Meclisi Hukuk Siyasi İşler ve Dış İlişkiler  Komitesi ile  TBMM Milli Savunma  Komisyonu Başkanı Hulusi Akar,  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik olarak müreffeh bir seviyeye  ulaşması için üzerlerine düşeni birlik ve beraberlik  içerisinde  yapmaya devam edeceklerini söyledi..
..Bugünlere kolay gelinmediğini anımsatan sayın Akar, yapacak çok işleri olduğunu, bunun da  birinci şartının birlik ve berberlikten geçtiğini kaydetti. Türkiye ile KKTC’nin ayni gemide olduğunun altını çizen TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı sayın Akar “Güvenlik ve Refahın sağlanmasının azimle çalışmaktan geçtiğini belirtti..
..Kıbrıs adasının jeopolitik önemine değinen TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Kıbrıs Türkünün  güçlükleri aşabilecek potansiyele ve sinerjiye sahip olduğunu ifade etti. Uluslararası hukuka saygılı olduklarını ve kimsenin toprağında zerre kadar gözleri olmadığını belirten sayın Akar, Kıbrıs’ta hiçbir oldubittiye  izin vermeyeceklerini yineledi..
..Türkiye’nin havada, karada ve denizde güvenliğini sağlayacak kapasitede olduğunu  belirterek, “Hiç kimse Doğu Akdeniz’de , Ege’de maceraya  girmesin bunlar beyhude gayretlerdir, hiçbir manası , anlamı yoktur” dedi.
50 senedir Kıbrıs Türk halkının beklediğini anımsatan sayın Akar: “En çarpıcı örnek 2004  yılında  Annan Planı’nda  yaşananlardır. Burada bazı maddeler Kıbrıs Türk Halkının aleyhine olmasına rağmen Türk tarafı ‘Evet’ dedi. Buna rağmen Rum Yönetimi ‘Hayır’ dedi ve Avrupa Birliği müktesebatına  aykırı olarak birlik içerisine alındı ve ödüllendirildi” ifadelerini kullandı.  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kimseye zararı olmamasına rağmen ambargolarla cezalandırıldığını kaydeden sayın Akar, İsrail’in Filistin’de etnik temizliğe varan uygulamalarına karşın dünyanın izolasyonlardan  bahsetmediğini dile getirdiğini söyledi..
Yine ayni günde yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı  sayın Hulusi Akar  KKTC Başbakanı Ünal Üstel’i ziyaret etti.
Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden  yapılan açıklamaya göre, KKTC Meclis Şeref Salonu’nda yer alan kabulde konuşan Başbakan Ünal Üstel, bölgeyi iyi bilen ve Rum zihniyetini yakından tanıyan Hulusi Akar’ın  adada olmasının önemine değindi ve de “Anavatan Türkiye’nin gücünü her daim yanımızda hissediyoruz” dedi..
..Rum zihniyetinin değişmediğini ve bunu dünyaya bir türlü anlatamadıklarını ifade eden Başbakan Ünal üstel, “Avrupa Birliği’nin şımarık  Çocuğu” olarak nitelediği Rumların  her fırsatta Türk tarafına suç atmaya devam ettiğini söyledi.
Kabulde Başbakan Üstel şöyle konuştu: “Anavatanımız Türkiye hiçbir  emeği, hiçbir zaman bizlerden esirgememiştir.  Ne yazık ki, geçmişte ulusal davamız  karşısında Rum zihniyeti neyse bugün de  aynıdır. 
Rumlar dış dünyaya  ve uluslararası topluma şirin gözükmek için  kendilerini hep çözüm isteyen, KKTC’ni çözüm istemeyen taraf olarak gösteriyorlar.  Maalesef bu politik düşünce ve zihniyetlerini dünyaya  çok güzel lanse ediyorlar. Rumlar Hristiyan aleminin büyük bir kesiminin şımarık çocuğu durumundadır..
Bugün Akdeniz’in göbeğinde hemen yanı başımızda  İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamlara şahit oluyoruz. Çocuklar, kadınlar öldürülüyor, soykırım  yaşanıyor, Avrupa ses çıkarmıyor.
..20 Temmuz 1974 Barış Harekatı olmasaydı, bizler de olmayacaktık. Bizim Filistin’den farkımız anavatanımız Türkiye’nin olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti bizim et ve tırnak gibi olduğumuz anavatanımızdır” dedi.
Yapmış olduğu konuşmada TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı sayın  Hulusi Akar: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, Kıbrıs Meselesi Bizim Milli Meselemizdir” dedi.
Cumhuriyet Meclisi Hukuk Siyasi işler Komitesi ile TBMM Milli Savunma Komisyonu Heyetleri toplantısının başında konuşan TBMM Milli Komisyonu Başkanı sayın Hulusi Akar “Kıbrıs’ta ve Ege’de Oldubittiye İzin Vermeyeceklerini” vurguladı.
Meclisten yapılan açıklamaya göre, Yasemin Öztürk başkanlığındaki Cumhuriyet Meclisi Hukuk Siyasi İşler  ve Dış İlişkiler Komitesi ile Hulusi Akar başkanlığındaki TBMM Milli Savunma Komisyonu  Heyeti toplantı yaptı..
Zalihe Çavuşoğlu Salonunda yer alan toplantıda konuşan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ekonomik olarak müreffeh bir seviyeye ulaşması için üzerlerine düşen birlik ve beraberlik içerisinde yapmaya devam edeceklerini söyledi…
..Bugünlere kolay gelinmediğini anımsatan sayın Akar, yapacak çok işleri olduğunu, bunun da birinci şartının birlik ve beraberlikten geçtiğini kaydetti. Türkiye ile KKTC’nin ayni gemide olduğunun altını çizen sayın Akar, güvenlik ve refahın sağlanmasının azimle çalışmaktan geçtiğini kaydetti. Kıbrıs adasının jeopolitik önemine değinen TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Kıbrıs Türkünün güçlükleri aşabilecek potansiyele ve sinerjiye sahip olduğunu ifade etti..
..Uluslararası hukuka saygılı olduklarını ve kimsenin toprağında zerre kadar gözleri olmadığını belirten Akar, Kıbrıs’ta hiçbir oldubittiye  izin vermeyeceklerini yineledi.. Türkiye’nin havada, karada ve denizde, Ege’de maceraya girmesin bunlar beyhude gayretlerdir, hiçbir  manası yoktur” dedi.
Yıllardan beridir Kıbrıs Türk halkının beklediğini anımsatan sayın Akar “En çarpıcı örnek 2004 yılında Annan Planında yaşananlardır. Burada bazı maddeler Kıbrıs Türk halkının aleyhine olmasına rağmen Türk tarafı ‘Evet’ dedi. Buna rağmen Rum Yönetimi ‘Hayır’ dedi ve Avrupa Birliği müktesebatına  aykırı olarak birlik içerisine alındı ve ödüllendirildi” ifadelerini kullandı.
Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kimseye zararı olmamasına rağmen ambargolarla cezalandırıldığını kaydeden sayın Akar, İsrail’in, Filistin’de etnik temizliğe varan uygulamalarına karşın dünyanın izolasyonlardan bahsetmediğini söyledi.
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar  da yaptığı konuşmada  “Kuzey Kıbrıs’ta olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek Kıbrıs Meselesi Bizim Milli Meselemizdir” dedi.
Sonuç olarak; Kıbrıs Türk Halkına düşen görev birlik ve beraberlik içinde hareket ederek; bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sahip çıkmak ve de Anavatanımız Türkiye’nin desteğinde  tanınmasını sağlamaktır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..