“Her insan susuzluğu aynı nispette hisseder, aynı acıyı duyar, aynı ıstırabı çeker. Türk halkına sırtlarını çeviren Birleşmiş Milletlerin bu son hareketlerine ne kadar teessüf etsek yeridir. Türk tarafında yükselen bu haklı seslere en kısa bir zamanda olumlu cevap verileceğine inanıyoruz” 1973
Dr. Fazıl KÜÇÜK
Bölgemize yakın yerlerde yapılan bütün uyarılara karşın çatışmalar sürgit ediyor. Neden Yahu’ya bağlı olanlarla Hamas militanları arasında 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan acımasız savaş sürgit ediyor. Aradan geçen süreye karşın yapılan bütün uyarıları dikkate almayanlar katliama döndürdükleri saldırılarını ders almadan devam ettiriyorlar. Çatışan tarafların dışarıdan aldıkları desteklerle saldırganlaşmaları insanlık ayıbı olarak da kayıtlara geçiriliyor. Son günlerde çatışmalar sırasında esir alınanların öldürülmeleri İsrail toplumunu sarsmıştır. Ayaklanan halk Neden Yahu’un inadından vazgeçerek uzlaşılmasını istiyorlar.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin hakkında vermiş olduğu karara meydan okurcasına halkının da isteklerini yok saydığı biliniyor. Buna koşut Amerika’dan 07 Ekim 2023 tarihinde başlatılan Hamas saldırıları için iddianame hazırlayıp yargıya başvurduğu belirtiliyor. Nereden bakılırsa bakılsın yapılmış olan başvurunun Kasım ayında yapılacak olan başkanlık seçiminde Demokrat partili adayın elini yükseltmeye yönelik bir eylem olduğu kayıtlara geçirilmiş olacaktır.
Diğer yandan Ukrayna yönetiminin dışarıdan aldığı desteklerin ve Rusya’nın ekonomik olarak çökertilmesini amaçlayan saldırıların sonuna gelindiğinin işaretleri veriliyor. Çünkü Zelenski Hükümeti yaşanan istifalarla dağılma depremi yaşıyor. Amerika başta olmak üzere Almanya ve diğer AB ülkelerinin verdikleri savaş malzemelerinin bir işe yaramadığı gerçeği ile yüzleşmeleri yaşanıyor. Yaşanan bu gelişmeden sonra AB tüzel kişiliğinin de tartışma konusu olması yeniden yapılanmayı gündeme taşıyor.
Geçtiğimiz Haziran ayında yapılan AP seçimlerinin AB’nin yapısında depreme neden olduğu biliniyor. Aşırı sağcıların bariz üstünlüğü öne çıkıyordu. Bu durumun yarattığı sıkıntı Fransa ve Almanya’daki eyalet parlamentosu seçimlerinde benzer sonuçları gösteriyor. Daha ilerisi düşünülecek ise İ-kinci Paylaşım Savaşı dönemine doğru mu gidiyoruz sorularını sormak durumundayız. Federal Parlamento seçimlerinde de benzer sonuçların çıkmayacağının güvencesi de yoktur. Bu nedenle Avrupa’yı kara bir dönemin beklediğini kaydetmek olasıdır. AP seçimlerinin Demoklesin kılıcı gibi Avrupa ülkelerinin başında duracağı görülüyor.
BM Genel Kurulu her yıl Eylül ayında çalışmalarını yaparken ülkelerin liderleri belirlenen süreler içinde konuşmalar yapıyorlar. Bu yıl Eylül ayında yapılacak olan konuşmalar ve bazı çalışmalar nedeniyle Genel Yazman Antonio Guterres’in Kıbrıs’tan gelecek olan Türk ve Rum liderlerle Ekim ayı içerisinde görüşeceği belirtiliyor. Bu yıl belki de bir ilk olacak olan görevlendirdiği Kişisel Özel Temsilcisinin hazırladığı Raporunun etkisi altında yapılacaktır.
Görüşmelerde karşımızdaki unsurun Dışişleri Bakanı Konstantios Kombos izleyecekleri yolu açıklarken “Ezeli Rum Tezlerini savunmaya devam edeceklerini” söylüyordu. Görüşmeler öncesinde yapılmış olan bu açıklamanın benzerleri yıllardır tekrarlanarak söylendiği için Kıbrıs konusu yarım asrı aşan süredir çözümsüzlüğünü koruyor. Bu yönlü açıklamalarla uzlaşmadan yana değil birleşmeden yana olduklarının türküsünü çığırıyorlar. Sorumluluk taşıdığı dönemde Kıbrıs’ta EOKA teröristleri tarafından çocukların öldürülmeleri konusunda sesini çıkarmayan eski Dışişleri Bakanları Erato Kozako Markulli şimdi konuşmaya çalışıyor. Günah çıkarma konusunda yaya kaldığını kaydetmek gerekiyor.
Kıbrıs Türklerini görmezden gelenlere sesimizi duyurabilmemiz için ortak noktada anlaşarak mücadele etmemiz gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…