Dörtlü koalisyonun Kıbrıs konusunda ayrı tellerden çalma uzlaşısı bir ilkesizliğin tescilidir!

Siyasi bir yapının benimseyip savunduklarının ne olduğu belli iken,  karşı tarafın ters görüş ve düşüncelerine rağmen yine de ortaklık yapmak, iktidarda tutmak adına bir anlamda koltuk değneği olmakne anlama gelir?

O sözde benimseyip savunduklarını, gerçek anlamda korumuyor demek değil midir?

Ne CTP ye ne de TDP ye bu konuda söyleyecek sözüm olamaz.

Siz bakmayın CTP kanadının zaman, zaman kıvrılıp dökülmesine, Anavatan sız bu iş yürümez deyişine!

Ne memurunu, ne paranı ne de askerini diyenler o saflardan çıkmadı mı?

Uzlaşı olsun da ne olursa olsun, yeter ki Kıbrıs sorunu son bulsun tezlerinin yeşerdiği bahçeler CTP’nin değil miydi?

TDP nin ise işin başından beri tutumu ortada. Güney Kıbrıs la tıpkı CTP gibi en sıcak ilişkiler onlarda.

Benim sözüm önce DP ye ardından HP ye !

Truva atı konumunda halktan onay istediler, beklediklerini bulamayınca UBP ni dışlamayı kurtuluş yolu olarak seçtiler!

Ne ilke kaldı, ne bir şey!

Kıbrıs sorununda hükümetin tutumunu belirsizliğin içine iten onlar oldu.

Elbet bir gün yol ayırımı gelip çatacak, işte o yol ayırımında tutumları ne olacak doğrusu çok merak ediyorum.

                                               ********************

Görüşmelerin yeniden başlaması hususunda Anastasiadis “şimdilik imkansız “dedi.

Gerekçe olarak ta Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin isteksizliğini gösterdi.

İsteksizlikten kastı, egemenlikte, garantörlüklerde, birde Hidrokarbon meselesinde Türkiye’nin müdahaleleri ve de cılız bile olsa Kıbrıs Türk liderliğinin çıkardığı olumsuz serzenişler.

Anastasiadis’in gösterdiği ilkeli tutumu gösterebildik mi biz?

Onun bu konudaki çıkışını beklemeden görüşmelerin yeniden başlaması için “şimdilik olmaz “diyebildik mi?

Arabulucuların hareketlenmesiyle bizde valize sarılma pozisyonuna girmedik mi?

Süreci bozan olmamak adına, inandırıcılığımızı kanıtlamak adına, ilkesiz tutumlardan ne zaman vaz geçilecek, doğrusu çok merak ediyorum!