Birleşmiş Milletler , 1948 de  “İnsan Hakları Günü” kararı aldı. Tarih 4 Aralık.

Ancak, Uluslar “İnsan Hakları Gününü” her yıl, 10 Aralıkta, büyük törenler ve etkinliklerle kutlamaya başladı.

Aradan 67 yıl geçti.

İnsanların haklarını saygı ile uygulayanlar olduğu gibi, hiç dikkate almayanlar da çok.

Dünyamızda “barış, özgürlük, demokrasi ve insan hakları”savunucusu, şampiyonu geçinen, başta Amerika Birleşik Devletleri, sınıfta kaldı.

Birçok ülkeye demokrasi, özgürlük ve bağımsızlık getiriyoruz  diye bombalar, roketler, füzeler yağdırdı. Bu nasıl özgürlük ve demokrasi  götürmekse!!

İstediği ülkelerde Amerikan sempatizanlarını ve Amerikan çıkarlarını savunacak olanları iktidarlara oturttu.

Çok can, mal ve kan zaiyatına sebeb oldu.

Var mı, şu anda, dünya üzerinde herhangi bir ulus, devlet ,

Amerikan müdahaleleri, İngiliz müdahaleleri sonucu, gerçek özgürlüğe kavuşmuş olan ?

Bakınız, milyonlarca insan  güvenlikten, evden, barınakdan yoksun, aç bilaç.... Göç  yollarında canlarını, evlatlarını, kaybetmiyorlar mı ? Bebeklerin cansız bedenleri  kıyılara vurmuyor mu ?

Sormak yerinde olmaz mı ?

Yok mu bun insanların yaşam hakkı, barınak, iş  vs. sahibi olma hakları ? Elbette vardır. Amaaa, kağıt üzerinde.

Bu insanlar neden göç ediyor, insanca yaşayabilecek, güvenli yer arıyorlar?

Hala daha  çıkar ve güç dengeleri, enerji kaynakları için, milyonlarca insanı haklarından mahrum edenler, geri kalmış, gelişmemiş ülkelerde  insanları  birbirine kırdırtanlar kimler ?

Silah tüccarları ve silah sanayisi ile dünya dengelerini, insan haklarını alt üst edenler değil mi?

Bir de utanmadan, insan hakları günü kutluyorlar.

Masum insanların, kadın erkek, çocuk, bebeklerin başlarına  füze, bomba, ölüm, açlık, sefalet yağdıranlar mıdır  insan haklarına saygılı olanlar ?

Laf, işgüzarlık.. Başka ne var ?

Dünyanıza, etrafınıza bir bakınız.

Terör kurbanları, Müslüman oldukları için, sürekli ezgi ve korku altında yaşayan, yaşatılan insanların, zencilerin, aboricinlerin de Allahın  yarattığı ve hakları olduğu, çoktan unutulmadı mı?

Ayptır. Bari 10 Aralıkı İnsan  Hakları Günü olarak kutlamasınlar.

Bu çıkar ve maddiyatçılığın ağır bastığı dünyamızda, ne adalet, ne hak, ne hukuk ne de en temel yaşama hakkı bile kalmamıştır.

Ve çok gitmez, öylesine büyük yarış başlatılacak ki dünyamızda, gezegenimizde,  ayda, marsta,  jupiterde ve ne bileyim kainatta kıyametler kopartılacak.

İnsan Hakları diye birşey kabul görmeyecek, insanları, canlıları karınca gibi ezecekler.

Halen ezmekte olan süper güçler ve onların şakşakcılarının daha çok işleri vardır!.