Güney Kıbrıs ta yayın yapan Alithia gazetesi 2017 Ocak ayından, Nisan 2017 tarihleri arasında Kuzey ve Güney arasındaki karşılıklı alış veriş oranlarını açıkladı.
Maalesef rakamlar arasında dudak uçuklatacak kadar büyük uçurumlar var.
Birçoğumuz “Rum basını” diyerek haberi atlatabileceğinden bu uçurumun gözler önüne serilmesi için konuyu köşeme aldım.
Hele ortada dönen rakamlar nüfusla da karşılaştırıldığında, tarih sayfalarına “kendi kuyusunu kazan toplum” olarak geçmemiz gerekir inancındayım.
Verilere göre, Kıbrıslı Rumlara kıyasla, Kıbrıslı Türklerin Güney Kıbrıs’ta kredi kartlarıyla iki kat daha fazla alışveriş yaptıkları belirtiliyor.
1 Ocak 2017’den 30 Nisan 2017’ye kadar Kıbrıslı Türkler Güney Kıbrıs’ta 7,5 milyon Euro’luk harcama yaparken,
Kıbrıslı Rumların, KKTC ve Türkiye’de 3,5 milyon Euro’luk toplam harcama yaptıkları ifade ediliyor.
Araştırma sonuçlarına göre Türklerin en çok harcama yaptıkları yerler süpermarketler.
Buna göre Kıbrıs Türkleri olarak marketlerde 1 milyon 791 bin 853 Euro’luk harcama yapmışız. İkinci sırada ise giyim sektörü geliyor.
Buralarda da 1,3 milyon Euro’luk harcama yapıldığını belirtiliyor .
Ve nihayet üçüncü sırayı ise 1,29 milyon Euro ile hizmet sektörünün takip ettiği kaydediliyor.
Bunlara karşılık söz konusu süreler içinde Rumların Kuzey Kıbrıs ta ve Türkiye de kredi kartları ile yaptıkları alış verişler toplamı 3,48 milyon Euro.
Rumların KKTC de kredi kartları ile yaptıkları harcamaların başını ise, dikkat buyurun oteller çekiyor.
Yani kumar sektörüne Rumlar 1 milyon 85 Euro para harcamış. Buna karşın 187.995 giyim sektörüne harcama yapmışlar, eğlence sektörüne ise 145.197 Euro harcamışlar. Bu hesaba göre KKTC çarşısına giren bir şey yok..
Sadece Nisan ayında Rumların harcadığı rakam Türklerin güneyde harcadıkları rakamla kıyaslandığında devede kulak.
Nisanda Rumlar başta kumar sektörü olmak üzere KKTC de 727 bin 860 Euro Türkiye 242 bin 532 Euro harcamışlar.
Bu rakamlar karşısında, tarihsel benzeşmelerle mukayese yaptığımızda Filistinlilerin kendi ülkelerinde nasıl yabancı hale geldiklerini göstermemiz yerinde olur inancını taşıyorum.
Kuru gürültüyü bir yana koyarak kolları sıvayalım ve gereken girişimleri hemen uygulamaya koyalım.
Ekonomimizin taşındığı kesim, Kıbrıs Türklerini adada asimile etmek için canla başla uğraşan Güney Kıbrıs olarak karşımıza çıkıyorsa, durumumuzu bir değil bin kere düşünmemiz gerekir.
KKTC’yi yönetenler geldiğimiz durumu düşünmek ve müeyyide ise müeyyide, önlemlerini bir an önce almak durumundadır.