Megali İdeanın hedefinde olan iki Girit ve Kıbrısta yaşanan gelişmeler büyük bir benzerlik göstermektedir. Her iki adada Enosisi gerçekleştirmek için başvurulan yöntemler tamamen aynidir. Megali İdea ve Enosis kampanyalarının ardında Ruym Ortodoks Kilisesi ve Yunanistan vardır.
Rum liderliği Kıbrıs Türk halkını “Elenlerin Kıbrısında yaşayan Türk azınlığı ” olarak görmektedirler. Rumların bu bakış açısı bugüne kadar hiç değişmemiştir.
Rumların Kıbrıstaki mücadeleleri hep Elenizm için olmuştur. Rumların Kıbrıslılık iddiaları Kıbrıs Türk halkını Türklüğünden ayırmak ve koparmak için yaratılmıştır.
1963 Kanlı Noel saldırılarıyla uygulamaya konulan Akritas Planının amacı Enosis giden yolu açmaktı. Ancak başaramadılar . Şimdilerde AB yolu ile bunu başarmaya çalışmaktadırlar.
Kurucu Cumhurbaşkanımız sayın Rauf Raif Denktaş, “Girit Kıbrıs Olmasın” adlı kitabında Gençliğe şöyle sesleniyor:
Babalarınız, anneleriniz, ablalarınız , dedeleriniz 1955lerden bu yana can vererek , kan vererek , Kıbrısın Girit misali Yunanistana ilhak edilmesini önlediler. Enosis yoluna en aşılmaz engeli , barışın en yıkılmaz temelini , KKTCni yerleştirdiler.
Şimdi , bütün mücadele bu engeli ortadan kaldırmak içindir. Bunun adına “Barış , AB , dünya ile bütünleşme” diyorlar. Gerçekte oynanan oyun Girit dramının son perdesidir.
“Girit modeli” nedir biliyor musunuz? Makariosun , Akritas Planı ile başlattığı mücadeleye “Girit Modeli” adı verdiğini biliyor musunuz?
Referandumda HAYIR oyları ile Rumların , Kıbrısa sahip çıkma siyasetlerini sürdürmekte olduklarını ve bundan vazgeçmediklerini , vazgeçmek niyetinde olmadıklarını hala anlamadınız mı?
O halde Periodiko dergisinin yazdıklarına bakınız:
“Giritliler niçin kurtuldular biliyor musunuz? Bir gece hep birlikte ayaklandılar ve Türkleri katlettiler . Bizim elimize de Kıbrıs Türklerini katletmek fırsatı geçti ama liderlerimiz her şeyi berbat ettiler!”
Niçin? Makarios “Enosis fiilen olmuştur; Kıbrıs Yunanistandır diyerek , meselenin hallini “uzun vade”ye bağladığı için! Garantör Türkiye 0 mil ötede “Dur” dediği için !...
Girit meselesi 69 yılda tamamlandı. Kıbrıs meselesinin 49. Yılındayız. Ayni hedefe doğru hiç şaşmadan , hiç taviz vermeden yürüyorlar!.
Biliniz : Kilise değişmemiştir! Makariostan bu yana müzakere ettiğim her lider (Kipriyanu, Vasiliyu, Klerides, Papadopulos) Makariosun milli siyasetinden zerre kadar ayrılmamışlardır. Makariosun “milli siyaseti” terörle alıp kaçtığı ve dünyanın da yanına bıraktığı “meşru Kıbrıs hükümeti” ünvanını Enosis oluncaya kadar korumaktır. Şimdi bu sahte unvan altında elde ettiği AB üyeliğini “dolaylı Enosis” diye adlandırdılar. Kilise uluları 1 Mayıs 2004te “Enosis engellenemez artık” diyerek şampanya patlattılar! Dünya , tüm hak , hukuk , ahlak ve insanlık kurallarını çiğneyerek bunlara “meşru Kıbrıs Hükümetisiniz: biz Türklerin egemenlik hakkını , devletlerini tanımıyoruz” dediği sürece de , Rum-Yunan ikilisi bu orta çağ siyasetlerinden vazgeçme ihtiyacını duymayacaklardır.
Bunları bil ve “barış , dünya ile bütünleşme , AB” diyerek sen sakın ola kendini kandırma! Atalarının kemiklerini sızlatma!. Senden sonra gelecek olan nesilleri , Girit misali , Kıbrısta yok olmaya mahkum etme!
Rumun milli bir siyaseti vardır. Yüz yıldan fazladır bu siyasetten vazgeçmemiştir. Ayni yolda yürümektedir. 2004te referanduma HAYIR demişse hata yaptığından değildir.; bu milli yoldan ayrılmak gereği duymadığındandır. İşte Kilisenin haykırışı! Bunu kalbine yaz ve Kıbrısta , yeniden 196-1974 felaketini yaşamak istemiyorsan devletine , egemenliğine , anavatanına dört elle sarıl!
İşte Kiliseden son söz:
Kıbrıs Rumları olarak Kıbrıs meselesinin bugünkü durumuna karşı son derece kayıtsız kalıyoruz. Türklerin vatanımızın kuzeyini işgal altında bulunduğunu unutuyor , rahatımıza ve lüksümüze bakıyoruz. Oysa Rumlar ve Yunanlılar olarak seferber olmamız, atalarımızdan yadigar olan bu toprakları Türklerden kurtarmamız , geri almamız ve göçmenlerimizin hepsini de geri yollama yollarını bulmalıyız. Bizim topraklarımızı yabancılar kurtaramazlar.
Yabancı geliyor ve bana “Başpiskopos siz abartıyorsunuz. Adada sorun yoktur. Her şey süt liman” diyorlar. Bu kadar rahata düşkün olursanız , mücadele halinde bir halk olduğunuzu eğer ispatlamazsanız , nasıl haksızlık olduğu meydana çıkabilir?
Yunanlı kardeşlerimin de Yunanistandaki Sky Radyosu aracılığıyla beni dinlediğini öğrendiğimden kendilerine şu mesajı vermek istiyorum:
Geliniz bizlerle el ele veriniz. Elenlerin bu adasını Türklerden kurtaralım.
Karamanlis ve Mitsotakise sesleniyorum:
Sizin doğum yeriniz olan Serres veya Mitsotakisin vatanı olan Giritten bir bölümünün yabancılara verilmesine razı oluyor musunuz? Cevabınız eğer “hayır” ise o halde neden bizim vatanımızın taksim edilmesini öngören ve adına da federasyon denen çözümü tavsiye ediyor , onu imzalamaya hazırlanıyorsunuz? Sizi ikaz ediyorum. Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesinin başkanı olarak böyle bir anlaşmaya şiddetle karşı çıkacak , razı olmayacağım.
Mücadelemiz Kıbrısın tümünün kurtarılması için olmalıdır.Kıbrıs Rum liderliğini de ikaz ediyorum. Hiçbir şekilde kötü çözüme razı olmayacağım.
Evet , değerli gençler!
Biz size bir devlet bırakıyoruz. 21 yaşında genç, dinamik, Türkiyenin tanıdığı , 90-100 ülke ile ticari ilişkisi olan bir devlet. Bunu yaşatarak , bunu temel alarak yapılacak bir anlaşma sizin başarınız, gelecek nesillere sizin armağanınız olacaktır. Kısa dönemde size vaat edilen (ve hala verilmemiş olan) rahatlatıcı “he hediyeler” için , bu devletten vazgeçerseniz Girit dramının son sayfasını siz yazmış olacaksınız ve tarih hiçbirimizi bağışlamayacaktır. Kaynak: Rauf R.Denktaş, Kıbrıs Girit Olmasın, s.9-11 , Remzi Kitabevi , 4.Baskı, 2005, İstanbul.
Sonuç olarak ,Rum liderliği hiçbir zaman Kıbrısta iki ayrı halkın eşitliğine , eşit egemenliğine ve self-determinasyon haklarına dayalı gerçekten iki kesimli ve , kalıcı ve adil yeni bir ortaklık devleti kurmayı hiç ama hiç düşünmediler ve düşünmeyeceklerdir.
Tek çare vardır: Kendi egemenliğimize, self-determinasyon hakkımıza , devletimiz KKTCne sonuna kadar sahip çıkmaktır, Rumun şemsiyesi altına girmemektir…. Egemenlik esastır.Egemenliğimize ve devletimiz sahip çıkmazsak Kıbrıs , Girit misali Yunan olacaktır!...
KKTCni yaşatmak olmazsa olmazımızdır!....