Rum liderliği ,
Rum liderliği , “Kıbrısta siyasi bir çözüm olmadan , Türk askeri Adadan tamamen ayrılmadan, Rum tarafının şartları yerine getirilmeden , Kıbrıs Türk halkı Batı Trakya Türk halkı gibi Ruma “Azınlık” olarak yama olmadan Türkiyenin , AB ile müzakereleri başlayamaz”….
Basında yer alan haberlere göre ; yakın geçmişte Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Davutoğlu , Rum lideri Anastasiadis ile yapmış olduğu gizli görüşmede “Ercan Hava Alanının doğrudan uçuşlara açılmasını isteğini, ancak Anastasiadisin “ Türkiyenin Hava ve Deniz Limanlarını Rum uçak ve gemilerine açmadan, Maraşı ve Mağusa Limanını Rumlara vermeden , ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyetini tanınmadan mümkün olmayacağını” söyledi.
Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, “27 AB üyesi ülkenin desteğini alarak bir ilki başardık” diyor. Çünkü, Kıbrıs hem Türkiyenin , Kıbrıs kökenli müzakere başlıklarının açılması çabalarının önüne geçmeyi hem de 27 Avrupalı ortağını ilk kez ‘suyuna getirmeyi ve hep birlikte Ankaraya ABye girmeyi ancak Kıbrıs sorununun çözümüyle hayal edebileceği mesajını vermeyi başardı.” dedi.
Yine Hristodulidis “Milli egemenliğimizin ve uluslararası itibarımızın yeniden tesisi edilmesi sonucunu getirdi” ifadesini kullandı.
Hristodulidis, “…Zirve sonuçlarından sonra , üyelik sürecinde ilerleme kaydetme stratejik hedefini Kıbrıs sorunu yüzünden de başaramayacağını artık Türkiye açısından da nettir…Bu çerçevede Türkiye, Kıbrıs bayraklı gemilerin Türk limanlarına yanaşmasına veya örneğin Kıbrıs hava yolu şirketlerinin Türkiyede ilgili faaliyetlerde bulunmalarına kayıtsız şartsız izin vermek zorundadır…” dedi.
Diğer yandan Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis: “Türkiyenin , Kıbrısa yükümlülüklerini yerine getirmeden, AB ile 5 müzakere başlığının açılmasını isteme nedenini anlayamıyoruz, Türkiye müzakere başlıklarının açılması için Kıbrıs sorununun çözümüne kadar sabretmelidir” dedi.
Ayrıca , Türkiyenin AB ile müzakerelerinin başlaması demek , Türkiyenin üyeliğinin garanti olduğu anlamına gelmez!... Kıbrıs sorunu Rumları kendi istekleri doğrultusunda çözümlenmesi durumunda bile mutlaka Rumların gündeme getireceği yeni istekleri olacaktır.
Dolayısıyla Kıbrıs sorunu biterse , Türkiyenin AB yolu açılır düşünceleri yanlıştır. Kıbrıs Türk halkı, ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyetine ‘azınlık olarak yama olsa bile, Rum-Yunan ikilisi için Kıbrıs sorunu devam edecektir….
Yanlış hesap yapmayalım ve Kıbrısta taviz vermeyelim. Bu, hem KKTC ve hem de Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri için de geçerlidir. Tek yanlı çıkarlar ve beklentilerle Kıbrısta siyasi çözüm gerçekleşemez, gerçekleşmeyecektir, Rumlar da bunu iyi bilmeli !...
Rumlar Kıbrıs Türk halkının geçmişten gelen kazanımlarını kabullenemiyor. Kıbrıs Türk halkı olarak Rumların Garanti Anlaşmalarının kaldırılması isteklerini kabullenemeyiz. Bunları olası bir referandumda günü geldiği zaman ‘hayır diyerek de dile getireceğiz.
Sonuç olarak; Kıbrıs sorunu , Rumların, KKTC topraklarındaki evlerine dönme sorunu değildir. Kıbrıs sorunu Maraşı ve Güzelyurtu Ruma verme sorunu değildir. Kıbrıs sorunu , Kıbrıs Türk halkının geçmişten gelen haklarının iptal edilmesinin istenmesi sorunu değildir. Kıbrıs sorunu , ‘Garanti Anlaşmalarının kaldırılması sorunu da değildir.
Kıbrıs sorunu, ABnin tek yanlı siyasetiyle , Rum-Yunan ikilisine verdiği destekle Kıbrıs Türk halkını Ruma “azınlık” olarak yama yapılmak istenmesi sorunudur. Kıbrıs sorunu Megali İdeadan kaynaklanan bir sorundur. Kıbrıs Türk halkı olarak, KKTC olarak, anavatanımız Türkiye olarak birlik ve beraberlik içinde hareket ederek Rum-Yunan ikilisinin oyunlarına gelmeyeceğiz….
Rumun , tüm istekleri yerine getirilse bile , Kıbrısta Türk varlığı devam ettikçe , Kıbrıs sorunu devam edecek ve Rum bu başlıkların açılmasına izin vermeyecektir.
Tüm bu olumsuzlukları yaratan , Ruma konuşma hakkı veren, 2004de Rumu ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyeti olarak üyeliğe kabul eden ABdir…. ABnin Türkiyeyi üye yapma niyeti yoktur. AB , Rumların bilinçli bir şekilde üye yapmıştır…