KKTC Cumhurbaşkanı sayın Akıncı ve GKRY Başkanı Nikos Anastasiadis arasında sürdürülmekte olan  görüşmeler Rum basınına  ve oradan basınımıza  yansıyan  ; özellikle  “Mülkiyet ve Toprak” konusunda  varıldığı  iddia edilen mutabakat , Kıbrıs Türk halkının paniklemesine ve  ürkmesine neden olmuştur. Haftalardan beridir bu huzursuzluk tüm şiddetiyle devam etmektedir.

1968 yılından beri BM Parametreleri çerçevesinde sürdürülmekte olan  toplumlararası görüşmelerde BM ve Güvenlik Konseyi raporlarına geçmiş  şekli ile bulunacak siyasiçözüm ;iki bölgeli , iki toplumlu , siyasi eşitliğe dayalı , eşit  haklara  sahip iki kurucu  devletten oluşacak bir  Federal devletin kurulması hedeflenmektedir.

Gelinen aşamada ise Rum tarafında yapılan açıklamalarda mevcut Kıbrıs Cumhuriyetinin  kabuk değiştirmesiyle oluşacak devlete Kıbrıslı Türklerin katılacağı açıklaması yapılmaktadır.Akıllarınca Kıbrıs Türk halkını ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyetine  yama yapma çabası içindedirler.

Rumların amacı bir an önce  KKTCden  ve Kıbrısa barış ve huzuru getiren Türk askerinden kurtulmak, Federasyon gibi bir siyasi çözüme ulaşmak ve AB  normlarının uygulanmasıyla  da kısa sürede  Birleşik Kıbrısı  oluşturmak  ve Enosise giden yolu açmaktır.

İki toplumlu , iki kesimli federasyon demek , KKTCnin ortadan kalkması demektir. Kıbrıs Türk halkı olarak siyasi bir çözüm uğruna , devletimiz KKTCden vazgeçerek  iki kesimli , iki toplumlu , iki kurucu devletli federal bir çatı altında Rumlarla ortak bir devlet kuramayız.  Kıbrıs Türk halkında ve/veya liderliğinde  olan iyi niyet Rumlarda yoktur. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti de bir ortaklık devleti idi. Ancak yürümesi için iyi niyet gerekliydi. Biz  o iyi niyeti Rumlardan göremedik, bundan sonra da göremeyiz!... Macera peşinde koşmayalım…

Geçmişe dönüp bakacak olursak; Cumhurbaşkanı Makarios, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasında Kıbrıs Türk halkına  hayat veren 13 maddenin değiştirilmesini istemiş bunu başaramayınca da  21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarıyla Kıbrıs Cumhuriyetini yıkarak  Rum devletine dönüştürmüştü. Şimdilerde , yeniden kurulması düşünülen ortaklık devletine niye ‘evet diyelim ki?... Değişen ne var!... Hem zaten bize geliniz ortak olalım diyen de yok ki? Kıbrıs Türk halkına , ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyetine geliniz, yama olunuz diyorlar. Söyledikleri başka bir şey yok. Rumların nazarında Kıbrıs Türk halkının Maronit ve Ermenilerden bir farkı yoktur…

Rumlar hatırlanacağı gibi  24 Nisan  2004de Annan Planı Referandumunda ‘hayır demişlerdi. Rumlar  ‘hayır derken ‘evetdiyen Kıbrıs Türk halkını   bir felaketten kurtarmışlardı. Rumlar, Annan Planına evet demiş olsalardı  bugün kayıplarımız büyük olacaktı….Annan Planı Kıbrıs Türk halkı için bir felaketti. Bir de bu planın  şimdilerde büyük güçler tarafından  Rum tarafı lehine  iyileştirilmek istendiğini  düşününüz!..

Görüşme masasında  iki eşit halk olarak oturuyorsak sormak lazım bugüne kadar ne aldık, ne verdik!.. Rumlar hep istiyorlar ve de istediklerini almış gibi de basına doğru-yanlış haberler yayarak Kıbrıs Türk halkını huzursuz etmeye çalışıyorlar.

Müzakerelerde KKTC devletinin bağımsız  ve egemen statüsü  ısrarla öne çıkarılmalıdır.  Kıbrıs Türk halkı olarak  , bağımsız ve  egemen devletimiz KKTCden  vazgeçtiğimiz gün,  Rumların Enosise giden yolda  bir adım  daha atmış olacaklarını   kabul etmek durumundayız.

Hedeflenen olası bir  siyasi çözümde, Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliği, Kıbrıs Türk halkının egemenliği, Kıbrıs Türk halkının  self-determinasyon hakkı ve KKTC var mı? Rumlar hep istiyorlar. Rumların isteklerine karşı, Kıbrıs Türk halkının KKTCden vazgeçmeyeceği dile getirilmeli ve Kıbrısta mevcut iki bağımsız ve egemen devletin  birbirini karşılıklı olarak  tanıması gündeme getirilmelidir.

Sadece iki, toplumlu , iki kesimli federal devlet görüşmeleri bizi bir yere taşıyamaz.Böyle bir görüşme süreci Kıbrıs Türk halkını sadece  Ruma  azınlık olmaya ve çok kısa bir sürede yok olmaya  taşır. Ortada tarihi gerçekler vardır. Federal devlet çözümünü kabul etmek demek 52 yıldan sonra bile bile Ruma yama olmak demektir.

 Sayın Cumhurbaşkanımız Akıncının Kıbrıs Türk halkının bağımsız ve egemen  devletinden vazgeçmeyeceğini Ruma ve büyük güçlere söyleme zamanı gelmiştir. Kıbrıs Türk halkı bu vatan toprakları için  şehitler  vermiştir. Kıbrıs Türk halkı bu toprakların bedelini şehitlerimizin kanı ile ödemiştir. Bu vatan topraklarının kan bedeli vardır. Rumlara toprak tavizi verilemeyeceği gibi Rumlarla federasyon diye bir ortak devlet de kuramayız….Rum Megali İdea hayali içinde yaşarken   böyle bir devletin uzun ömürlü olması mümkün değildir…..

 

Kıbrısta bağımsız ve egemen iki devlet gerçeği varken  geri dönüşü olmayan bir yola girmeyelim….