KKTC Yönetmi, Maraş Açılmı ile Kapalı Maraş’ın eski sakinlerini Taşınmaz Mal Yasası kapsamında AİHM sürecine yönlendirmekte, BM kararlarına uyacağını teyit etmekte ve son günlerde almış olduğu kararla, Kapalı Maraş’ın yaklaşık % 3.5 oranında bir kısmını askeri bölge kapsamından çıkarmaktadır. Yukardaki kararlar çerçevesinde Kapalı Maraş’ın tazminat ödemeleri ile birlikte Kıbrıslı Rumlara verilmesinin önü açılmıştır. Bu sonucun nedenleri iki başlık altında özetlenmiştir.
1-AİHM sürecinin yapısından dolayı Türk tarafının AİHM’de herhangi bir davayı kazanması mümkün değildir. AİHM sürecinde gerçek tapu kayıtları gözardı edilmek suretiyle, Kapalı Maraş’ın Kıbrıslı Rumlara ait olduğu peşinen kabul edilmiş ve Kıbrıslı Rumlara Türkiye aleyhinde dava açma ve açılan davaları kazanma olanağı sağlanmıştır. Ayrıca Kıbrıslı Rumlar tarafından KKTC Mahkemelerinde Vakıflara ait taşınmaz mallar ile ilgili olarak açılan davalarda bu husus teyit edilmiştir.
2-Kapalı Maraş ile ilgili olarak BM kararlarının kabulu, Kapalı Maraş’ın Birleşmiş Milletler denetiminde Kıbrıslı Rumlara iadesi anlamına gelmektedir.
MARAŞ AÇILIMININ SONUÇLARI
Maraş Açılımı ile başlatılmış bu süreçte, ilk etapta pilot dava olarak belirlenmiş Kapalı Maraş tazminat ödemeleri ile birlikte işgalci Kıbrıslı Rumlara kaybedilecek, yaratılacak domino etkisi ile ada genelinde gasp edilmiş vakıf emlak heba edilmiş olacak ve bunun sonucunda Kıbrıs Türk Halkının ada genelindeki toprak payı önemli oranda azalmış olacak, ilaveten Türkiye için devasa tazminat ödemeleri söz konusu olacaktır. özetle, Maraş Açılımı ile, Kapalı Maraş ve ada genelinde gaspedilmiş Vakıfların karşılıksız bir şekilde Kıbrıs Rum tarafına verilmesi süreci başlatılmıştır.
VAKIFLAR AİHM KAPSAMINA ALINAMAZ
Ada genelinde geçerli yasal ve anayasal düzenlemelere göre 4,638 dönüm 300a2 alana sahip Kapalı Maraş bölgesi tümüyle Abdullah Paşa Vakfı’na, Lala Mustafa Paşa Vakfı’na ve Bilal Ağa Vakfı’na aittir. Kapalı Maraş’ın % 77’si Kıbrıslı Rum gerçek ve tüzel kişiler, %21’i ise Maraş Belediyesi ve Merkezi Hükümet tarafından işgal edilmiştir.
Uluslararası antlaşmalar, yasal ve anayasal hükümler temelinde tanınmış statüsü nedeniyle Vakıflar AİHM kapsamına alınamaz.
- Vakıfların hukuki statüsü “Kıbrıs Yasaları,” “Kıbrıs Anayasası,” ve “Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Antlaşması” tarafından tanınmaktadır.
- Kuruluş tarihinden itibaren, Kıbrıs hukuk sisteminde yer alan anayasal ve yasal düzenlemelerin emredici kuralları, vakfiyelerin gayrı kabili rücu olup, iptal edilemeyeceğini ve değiştirilemeyeceğini; hiçbir şart altında vakıfların elden çıkarılamayacağını ve devredilemeyeceğini; vakıflara el konulamayacağını; vakıfların sonsuza dek yaşatılmalarını ve işgal edilmiş vakıfların tazminat ödemeleri ile iadesini öngörmektedir.
ÖNGÖRÜLEN YOL HARİTASI
1878-1974 döneminde işgal edilmiş vakıflar ile 1958-1974 dönemindeki kayıplar Kıbrıs Türk Halkı adına önemli oranda toprak ve tazminat hakkı doğurmaktadır. Söz konusu toplumsal haklara sahip çıkılması durumunda, Kıbrıslı Rumların AİHM sürecindeki mülkiyet ve tazminat talepleri karşısında, Kıbrıs Türk Halkının pazarlık gücü yükseltilmiş olacak, muhtemel bir siyasi antlaşmada, tazminat ve göç sorunu önemli oranda ortadan kalkmış olacaktır. Bu bağlamda öngörülen yol haritası aşağıda özetlenmiştir.
- Maraş Açılımı tasfiye edilmelidir.
- Taşınmaz Mal Yasası Eşitlik ilkesi temelinde yeniden düzenlenmelidir.
- Kapalı Maraş’ın Askeri Bölge Statüsü Muhafaza Edilmelidir.
3
- Kapalı Maraş’taki Rum işgalciler aleyhinde Tazminat davaları açılmalıdır.
- Kapalı Maraş, mal sahibi sıfatıyla Kıbrıs Vakıflar İdaresi tarafından Turizm-Ticaret-Serbest Bölge statüsünde yapılandırılmalıdır.