Kelime anlamı ile “Büyük İdeal, büyük fikir” demek olan Megali İdea fikri ilk kez Rigas Ferreros adlı bir Rum tarafından gündeme

Kelime anlamı ile “Büyük İdeal, büyük fikir” demek olan Megali İdea fikri ilk kez Rigas Ferreros adlı bir Rum tarafından gündeme  getirilmiş olup ilk Megali İdea haritası 1791-1796 yılları arasında Bükreşte hazırlandı ve Viyanada yayınlandı.

Megali-İdeanın  öngördüğü temel fikir Bizans İmparatorluğu ile Pontus  Rum devletinin yeniden ihyası hatta bir Makedon olmasına karşın ısrarla Yunanlı saydıkları büyük İskenderin fethettiği tüm yerleri yeniden fethederek Büyük Helen İmparatorluğunun kurulmasıdır. Bu büyük imparatorluğun başkenti de ısrarla “Kostantinopolis” diye adlandırdıkları İstanbul olacaktı.

Megali İdea fikri ortaya atıldıktan sonra bu fikir, Osmanlı  İmparatorluğu aleyhine genişleme emelleri olan Rus Çarlığı , İngiltere , Fransa ve bazı Balkan ülkeleri tarafından desteklenmeye başlamıştır.Megali İdeanın gerçekleştirilmesi için bir örgüt gerekliydi. Bu amaçla 1814de Rusyanın Odessa kasabasında Çarlık Rusyasının gizli desteğiyle Filiki Eterya adlı bir örgüt kuruldu.

 25 Mart  1821de  “Mora İsyanı”nın fitilini  çeken Filiki Eterya ve  Fener Rum Patrikhanesi olmuştur.Bir ay içinde on binlerce Türk öldürülmüş ve yaklanma Ege Adalarına  da yayılmıştı. Megali İdea çerçevesinde hazırlanan  program doğrultusunda  Yunanistan 1830 yılında bağımsız bir devlet haline gelmiştir. Yunanistanın daha sonra yukarıda belirtilen bölgelerin “ilhakı” için yukarıda konu edilen devletlerin yardımlarıyla  uyguladığı Stratejileri  “ENOSİS”  sloganı  çerçevesinde sürdürülmüştür.

1830da Yunanistanın bağımsızlığını kazanmasının ardından Yunan ordusu  içinde  1896da kurulan Etniki Eterya  adlı bir örgüt Giritin Yunanistana ilhakında önemli bir rol oynamıştır.

Yunan Başbakanı Kolettis 15 Ocak 1840da Mecliste yaptığı konuşmada “Hedefimiz Türkleri Avrupadan söküp atmaktır” diyerek Megali İdeanın  amaçlarını ortaya koymuştur..

Megali İdeanın kazanımları:

Yunan Bağımsızlığının kazanıldığı 1830da 1 milyondan az                       nüfusu    ve 50 bin km kare civarında toprağı olan Yunanistan Megali idea çerçevesindeki yayılmacı politikası sayesinde yüz yıldan az zamanda bugünkü toprakları işgal ederek kat kat büyümüştür.

Venizelos 1913 Bükreş Anlaşmasından sonra  o zamanki İçişleri Bakanı Emanuel  Repulise “şimdi artık gözlerimizi doğuya çevirme zamanı geldi” derken hedefi Ege Anadolu ve Kıbrıstı.

Venizelos  3 Şubat 1919da Pariste Onlar Konseyi Toplantısında Kıbrısla ilgili olarak yaptığı konuşmada  da şöyle diyordu:  “Kıbrıs adası konusunda niçin kesin bir talepte bulunmadıklarını şöyle özetlemişti:En önemli nedeni 50 yıl önce İyonya Adalarını vermek suretiyle Yunan Krallığının büyümesine yardım eden ilk devlet niteliği kazanan   ve harp sırasında Kıbrısı Kral Konstantine  teklif etmiş olan İngilterenin lütufkar davranacağına inanmakta oluşumuzdur. Kısacası  Venizelos, Yunanistan ; Kıbrıs, Rodos, Meis , On İki Adalar , İmroz Bozcaada olmak üzere  Doğu Akdeniz Adalarını  istemektedir, diyordu. Kaynak: Mehmet Sait Dilek, Paris Barış Konferansında Yunan Talepleri ve büyük güçlerin  Tutumu, s.35 ; http://www.karam.org.tr/makaleler/700368309_004dilek.pdf

O günden bu yana  Yunanistan , Megali idea hedefleri içinde bulunan  birçok toprağı  ele geçirdi. 1829da Morayı, 1864de Yedi Adayı, 1881de Tesalyayı, 1897de fiili olarak ,  hukuken 14 Kasım 1913de  Giriti, Limni (1912)de, Taşoz,31 Ekim 1912de,  Semendirek 1 Kasım 1912de,  Midilli 1913de , Sakız 1913de , Nikariya 16 Mart 1913de ,1912-1913de Batı Trakya ve Selanik , Balkan savaşı sonunda Ege Adalarını, Makedonyayı, Epiri (Yanya), II. Dünya savaşı sonunda  12 Adalar ve Rodos (10 Şubat 1947)den sonra sıra Kıbrısa gelmişti.

Yunanistan  1950li yılların ilk yarısından beri faaliyetlerini Kıbrısta  arttırmıştı.

1821 Mora isyanı Enosis için ümit yarattı. Nitekim 19 Haziran 1821de Filiki-Eteryanın liderlerinden Konstantin Kanaris Kıbrısa gelerek para , silah ve yiyecek topladı.

Bu ziyaret sonrasında Kıbrıs BaşpiskoposuKipriannos , ayaklanma hazırlığına  girişti. Ayanni(Aydın) köyünden “Dimitri” adlı bir Rum bu hazırlığı valiye ihbar etti ve isyan başlamadan önlenmiş oldu.

Kıbrısta isyan başarılı olmadı ama Mora Yarım adasında bir kıyıma, hatta bir soykırıma dönüşmüştü. Harward üniversitesi Profesörü Rum asıllı Dennis Skiotis şu iki dizezi çok şey anlatır.

“Ne Morada ne de bütün dünyada ,Tek bir Türk bırakmayın ayakta.”

Bu iki dize ve Yunan isyanı sonrasında Morada hiç Türk kalmadığı düşünülürse bundan iyi ders almamız gerektiği  kendiliğinden ortaya çıkacaktır.

Ne var ki Anadoluda Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki Türk halkı , Kıbrısta ise Anavatanımız Türkiye  desteğindeki Kıbrıs Türk halkı tarafından hedeflerine ulaşmaları engellenmiştir.

Sonuç olarak; Mora isyanının fitilini ateşleyen Filiki Eterya  ve  Fener Rum Patrikhanesi olmuştur. Günümüzde de  Rum Ortodoks Kilisesi salt dini bir kurum değil, Yunan ırkının  gelenekleri ve hayalleriyle özdeşleşmiştir.

1821 yılında başlayan Yunan isyanı sırasında birlikte yaşadıkları Türklere büyük acılar çektiren Helen yayılmacıları , 1955-1958; 1963-1974 olayları ve 15 Temmuz 1974de Yunanistan Cuntasının  Makariosa düzenlediği darbe ile Enosise  teşebbüs edilmiş ancak anavatanımız Türkiyenin düzenlediği 20 Temmuz 1974de düzenlediği barış harekatı ile  bu teşebbüs akamete uğratılmıştır..

O günde dahi ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyeti  Cumhurbaşkanı Kleridese basın toplantısında gazetecilerin “Megali İdea artık ortadan kalktı mı ?“  diye sormaları üzerine   ; “Bu durumda , Megali İdea 50 yıl  geriye  gitmiştir” demişti, Megali İdea kalkmıştır” diyememişti.

Megali  İdeanın  bütün hedefleri Türk toprakları üzerindedir. Günümüzde savaşla değil,  psikolojik harple  Megali, idea hedeflerine ulaşmak istemektedirler.  Kıbrısta Türk-Rum kavgasının temelinde Rumların Megali İdea hayallerinden kaynaklanan Enosis vardır. Kıbrısı her zaman  Helen toprağı olarak gören Yunanistan , Megali İdea hedefleri içinde yer alan  Kıbrısı  Yunanistana bağlamak  için  fırsatları değerlendirmeye çalışmaktadırlar

Günümüzde Kıbrısta yapılmak istenen , önce tüm adada Rum egemenliğinde  federal bir devlet kurulmasını sağlamak , daha sonra   uygun koşullar  geldiği zaman  , Rum çoğunluğun  kararı ile  Kıbrısı Yunanistana bağlamak ve Megali İdea hayali çerçevesinde Enosisi gerçekleştirmektir.

Bu hedefleri doğrultusunda ABD, İngiltere, Fransa ve  Rusya desteğinde BM Güvenlik Konseyinde alınan 541(1983) ve 550(1984) BM Güvenlik Konseyi kararları ve  1 Mayıs 2004 tarihli kararıyla ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyeti olarak Rumların ABne tam üye olmaları bu yönde atılan adımlardır.

ABDnin, ABnin ve diğer büyük güçlerin  vermiş oldukları güvencelere  inanarak   onların baskılara boyun eğerek   Federal Devlet ve /veya Birleşik Kıbrıs gibi çözümlere evet diyecek olursak  Kıbrıs Türk halkı olarak sonumuz Girit Türklerinden farklı olmayacaktır.

1974 Barış Harekatıyla  Kıbrısa barış ve huzur gelmiştir. Kıbrıs Türk halkı self-determinasyon  hakkını kullanarak 15 Kasım 1983de KKTCni ilan etmiştir.

 

Büyük güçlerin desteğiyle Kıbrısta oynanan  oyunu bozacak olan  tek olgu  KKTCnin yaşatılması ve de tanıtılmasıdır….