6 Ocak-11 Ocak 1921’de  I. İnönü ve  23 Mart - 1 Nisan 1921’de  II.İnönü Savaşlarının kazanılmasıyla düşmana  büyük bir darbe  indirilmişti.

I.ve II. İnönü Zaferleri Yunanlıların ilerleyişini ve Anadolu içlerine kadar girmesini önlemesi yanında; Türk halkına manevi destek ve moral vermiş, TBMM ve İstanbul Hükümeti’nin  prestijini yükseltmiştir.   I. ve II. İnönü Zaferleri, Sovyetler Birliği ile 16 Mart 1921 tarihli Dostluk Anlaşmasını sağladığı gibi Fransa ve İtalya’nın da  politik bakımdan  İngiltere’den ayrı politika izlemesine neden olmuştur..

I. ve II. İnönü Savaşlarında aldıkları mağlubiyeti kabullenemeyen  Yunanlılar  II. İnönü Muharebelerinden 3 ay sonra  10-24 Temmuz 1921  günlerinde İnönü-Kütahya-Afyon yönünde saldırıya geçerken  kısa bir süre de olsa  Türk ordusu kritik günler  yaşayacaktı..

15 Temmuz 1921’de Mustafa Kemal Paşa cepheye gelerek durumu yakından gördü. Ordunun daha fazla kayıp vermesini önlemek ve zaman kazanarak eksiklikleri tamamlayabilmek için orduya Sakarya’nın doğusuna  çekilme emri verdi.

Mustafa Kemal Paşa, çabuk ve etkili kararların alınıp uygulanabilmesi için Meclisten “Başkomutan”  yetkisini istedi. 14 saat 5 dakika  süren tartışmalardan sonra, Meclis oy birliği ile  5 Ağustos 1921 günü  Mustafa Kemal Paşa’ya savaşı yönetmeye ilişkin  yetkilerini içeren “Başkomutan” ünvanını  verdi.  Meclis yetkiyi verdikten sonra, Mustafa Kemal Paşa, milli egemenlik ilkesine bağlılığını gösteren bir önergeyi meclise vererek bu yetkinin üç aylık  bir süreyle sınırlandırılmasını istedi…

..Mustafa Kemal Paşa’nın Başkomutan yetkisini alması askeri ve siyasi boyutta çok önemli bir gelişmeydi.  Çünkü o güne kadar  bu ünvanın tek sahibi Padişah olan devlet başkanıydı..   Kaynak: Dr. Öğr. üyesi Halil Özcan, Başkomutanın Meydan Savaşı ve Zafer Bayramı, Bütün Dünya, Başkent Üniversitesi Kültür Yayını, s.11, Ankara, 1 Ağustos 2019

Eskişehir ve Kütahya Savaşları Türk ordusunun ilerleyişine olanak  vermeyince Türk ordusunun Sakarya’nın   Doğu’sunda savunmaya  geçmesine karar verildi.

Mustafa Kemal Paşa Başkomutan olduktan sonra 10 adet Milli Mükellefiyet Kanunu yayınlanarak ulusun  bütün maddi ve manevi kuvvetleri toplandı. Bu kanunun 1. Maddesine göre her evin bir kat çamaşır, bir  çift çorap  ile çarık vermesi zorunlu tutuldu.  Kaynak: Sıtkı Aydınel, 30 Ağustos Zaferine Doğru, Bütün Dünya, Başkent Üniversitesi Kültür Yayını, s.8. Ankara, 1 Ağustos 2014

Sadece bu madde bile  Türk ordusunun hangi koşullarda yoksulluk içinde muharebelere katıldığını göstermektedir.

10 Eylül 1921’de, Türk Ordusunun  başlattığı ve bizzat Mustafa Kemal Paşa’nın komuta ettiği, genel karşı taarruzla Yunan askeri kuvvetlerinin savunma için tedbirler almasına mani olundu. Ayni gün Türk askeri birlikleri stratejik bir nokta olan Çal Dağı’nı geri aldı. 13 Eylül’e kadar süren Türk taarruzu sonucunda Yunan Ordusu, Eskişehir-Afyon Hattının doğusuna   kadar  çekilerek bu bölgede savunma için  tedbirler almaya başladı. Yunan Ordusunun bu çekilmesi sonucu 20 Eylül’de Sivrihisar, 22 Eylül’de Aziziye ve 24 Eylül’de Bolvadin ve Çay düşman işgalinden kurtulmuştur..

..Sakarya Meydan Muharebesi 22 gün  ve gece sürerek 100 km uzunluğunda bir alanda cereyan  etti. Yunan Ordusu, Ankara’nın 50 km kadar yakınından geri çekildi. Yunan ordusu geri çekilirken Türklerin kullanabileceği hiçbir şey bırakmamak için özen  gösterdi. Demir Yolarını ve köprüleri havaya uçurdu ve bir çok köyü yaktı.. Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/sakarya-meydan-muharebesi

Mustafa Kemal’e, Milli Mücadelenin başladığı günlerde Erzurum’da bulunduğu sırada  kendisini İstanbul’a çağıran Saray ile 8-9 Temmuz 1919 gecesi yaptığı telgraf görüşmesinde; resmi memuriyetine son  verildiği bildirildi.  Mustafa Kemal Paşa da  Harbiye Nezareti’ne ve Padişah’a, “resmi vazifesiyle beraber askerlik mesleğinden  istifa ettiğini” bildiren telgraf gönderdi.. Hiçbir rütbe sahibi olmayan Mustafa Kemal, “milletinin sinesinde” mücadelesini   sürdürdü. Kaynak:https://www.gebzehaber.net/maresal-mustafa-kemal-ataturk-4427yy.htm

Sakarya Meydan Savaşı öncesinde  Mustafa Kemal Paşa’ya Millet Meclisi, 5 Ağustos 1921’de “Başkomutanlık” verdi.  Savaşın, 13 Eylül’de kazanılmasının ardından, “Garp Cephesi Komutanı”  İsmet (İnönü) Paşa ile Genel Kurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa,  cepheden “Edirne Mebusu İsmet ve Kozan Mebusu Fevzi” imzalarıyla Meclis’e 15-16 Eylül 1921’de  gönderdikleri tarihi önergeyle, Mustafa Kemal’e “Müşirlik” (Mareşal) rütbesi ile  “Gazilik” ünvanı “tevcihini” önerdiler.

Meclis’in kanunla bu önergeyi kabul etmesiyle “Mareşal” rütbesi ile “Gazi” ünvanı verilen  Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Meclis’e şöyle teşekkür etti:

“… Kazanılan bu başarı, Yüksek Heyetinizin iradesiyle kuvvet bulan ordumuzun iradesi sayesinde, düşman  ordusunun iradesinin kırılması suretiyle belirmiştir. Bu sebeple ödüllendirilişinizin gerçek muhatabı yine ordumuzdur.”

Mustafa Kemal, 20 Eylül 1921’de orduya yayınladığı bildiride ise  şunları kaydetti:

“..Zaferden dolayı sizin kahramanlıklarınızla, sizin gösterdiğiniz nihayetsiz fedakarlıklar  pahasına   kazanılan bu büyük muzafferiyetlerin millet tarafından takdirini gösteren bu rütbe ve ünvanı, ancak  size mal ederek bütün askerlik hayatımın   en büyük iftihar sermayesi olarak taşıyacağım.”Kaynak:https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/haber_portal.aciklama?p1=29585

Sakarya Meydan Muharebesi, Türk’ün zaferi ile sonuçlanırken , TBMM Hükümeti’nin gücü ve de  Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın da  liderliği perçinleniyordu…  DEVAM EDECEK ..