Çiçeği burnundaki koalisyon tarafından Maraş envanterinin yapılacağı açıklamasına neden gerek duyulduğunu ve bunun arkasındaki gerçek niyetin ne olduğunu doğrusu çok merak ediyorum!
Geçmişte Maraş la ilgili olarak bir envanter yapıldığını anımsıyorum. Yapılmıştı ama tozlu raflarda kala, kaldı!
KKTC yönetiminde bile olsa,Maraşın yeniden hayata döndürülmesinin yakın gelecekte gerçekleşme olasılığını da zayıf gördüğümü bu arada vurgulamakta da yarar görüyorum!
---------------------------
21 Aralık 1963 le başlayan toplumlar arası çatışmalarla birlikte adanın güneyinde kalan Temsilciler Meclisindeki Türk Milletvekillerine, geçtiğimiz gün tıpkı Şener Elcil ve arkadaşlarına yaptıkları gibi kuzeyin yolunu göstermişlerdi.
Acı bir gerçeğe parmak basmak istiyorum!
Dünyanın hiçbir ülkesinde Türk ulusu kadar hain üreten bir ulus görülmemiştir! Osmanlı döneminden başlayarak İstiklal savaşlarının gerçekleştiği günlerde bu hainler mantar biter gibi ortaya çıkmışlar, zaferle birlikte kimileri yurt dışına kaşmış, kimileri hak ettikleri cezayı almış, kimileri ise kuzu postuna bürünerek yeniden aramıza karışmışlardır.
Maraş ın gündem olmasıyla birlikte heyecan dalgasına kapılan Maraş lılar güneyde sokaklara dökülerek yönetimlerine uzlaşı konusunda baskı yapmak amacıyla eylem gerçekleştirmişlerdir.
İşte, sokağa dökülen Maraşlılara destek vermek amacıyla Türk kimliği taşıyan bazı kimseler mitinge katılmışlar ama evdeki hesabı çarşıya uyduramamışlardır.
Aşırılıklarıyla bilinen ELAM militanlının saldırısına uğrayan işgüzar barış havarileri canlarını zor kurtarabilmişler, araya girenlerin gayretleriyle gerisin, geri kuzeye getirilmişlerdir.
Meydana gelen saldırının boyutunu hafifletmek amacıyla da “ saldırıyı Lise ve Ortaokul çağlarındaki gençler yaptı” açıklamasında bulundular ama saldırı esnasında kameralarla ve resimlerle tespit edilenler hiçte böyle olmadığını gösteriyordu.
Saldırı siyah gömlekli ELAM ın bu konularda uzmanlaşmış militanları tarafından gerçekleştirilmişti ve tek istedikleri “Türkleri bize verin” di !
Bu güne kadar kuzeyde işler hep hoşgörü ile idare edildi. Gün oldu Rumlarla iş birliği içinde Türk tezlerine çok büyük zararlar verildi.
KKTC den AB ne heyetler giderek Kıbrıs ın Kuzeyindeki yönetimler şikayet edildi.
Gün oldu KKTC yi yerden, yere vuran hatta hakaretlere vardırılan ifadeler kullanıldı. Hala daha bazı TV kanallarında bu uygulamalar devam etmekte, her Allahın sabahı KKTC yi aşağılayan yaklaşımlar süregelmektedir.
Devlet olarak buna artık bir son vermenin zamanı gelip te geçmiştir, diye düşünüyorum.
Kimimiz canını ortaya atarak mücadeleyi bu günlere getirmiştir, kimimiz bu mücadeleyi yok sayan davranışlar içindedir.
Bunlar karşısında ve hiçbir tepki verememenin çaresizliğinde acaba ne yapılması istenmektedir?
Devletin ve yasalarının gösterdiği kayıtsızlık karşısında duyarlı insanların köşesine çekilip “ne haliniz varsa görün” demesi mi beklenmektedir?